“Enürezis” de denilen çocuklarda yatak ıslatma sorunu, beş yaşından büyük çocukların uyku sırasında, haftada bir veya ikiden daha fazla istem dışı idrar kaçırması olarak tanımlanıyor. Tedavi edilmeyen idrar kaçırma, sorunun uzun yıllar devam etmesine ve çocuğun daha ciddi psikolojik sorunlar yaşamasına yol açabiliyor.
Bazı çocukların gündüz uyanıkken de idrar kaçırma sorunu yaşadığını söyleyen Çocuk Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Işık Ağras, çocuklarda gece yatak ıslatma sorununa; idrar yolu enfeksiyonu, böbrek hastalıkları, mesane ile ilgili problemler, çocukluk çağı diyabeti gibi tedavi edilmesi gereken birçok hastalığın yol açtığını belirtiyor.
Rahatsızlığın geç kalmadan teşhis ve tedavi edilmesi için vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini vurgulayan Dr. Ağras, “Pek çok ailenin sorunu psikolojik görmesi, bu rahatsızlığın altında yatan birçok hastalığın teşhis edilmesini güçleştirmektedir” uyarısında bulunuyor.
“PSİKOLOJİK DEĞİL FİZYOLOJİK KAYNAKLI OLABİLİR”
“Uyku sırasında istemsiz idrar kaçırma sorunu yaşayan çocukların çoğunun ailelerinde de idrar kaçırma öyküsü olduğu görülmektedir” diyen Ağras, şöyle devam ediyor:
“Bu sorunu yaşayan çocuklar uyku sırasında mesane doluluğunu hissedememekte bu nedenle de tuvalete gitmek için uyanamamaktadır. Gece çıkarılan idrar miktarının fazla olması veya mesane ile ilgili bazı değişiklikler de bu çocuklarda görülen diğer sorunlardır. Çocuktaki idrar kaçırma problemini bu etkenlerden hangilerinin tetiklediği uygun tanı yöntemleri kullanılarak tespit edilmektedir. Bu sorunu yaşayan ailelerin merak ettikleri bir diğer konu sorunun psikolojik kaynaklı olup olmadığıdır. Araştırmalar, psikolojik etkilerin bu sorunun nedeni olmaktan ziyade sonucu olduğunu ortaya koymaktadır.”
Bazı çocukların gündüz uyanıkken de idrar kaçırma sorunu yaşadığını söyleyen Çocuk Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Işık Ağras, çocuklarda gece yatak ıslatma sorununa; idrar yolu enfeksiyonu, böbrek hastalıkları, mesane ile ilgili problemler, çocukluk çağı diyabeti gibi tedavi edilmesi gereken birçok hastalığın yol açtığını belirtiyor.
Rahatsızlığın geç kalmadan teşhis ve tedavi edilmesi için vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini vurgulayan Dr. Ağras, “Pek çok ailenin sorunu psikolojik görmesi, bu rahatsızlığın altında yatan birçok hastalığın teşhis edilmesini güçleştirmektedir” uyarısında bulunuyor.
“PSİKOLOJİK DEĞİL FİZYOLOJİK KAYNAKLI OLABİLİR”
“Uyku sırasında istemsiz idrar kaçırma sorunu yaşayan çocukların çoğunun ailelerinde de idrar kaçırma öyküsü olduğu görülmektedir” diyen Ağras, şöyle devam ediyor:
“Bu sorunu yaşayan çocuklar uyku sırasında mesane doluluğunu hissedememekte bu nedenle de tuvalete gitmek için uyanamamaktadır. Gece çıkarılan idrar miktarının fazla olması veya mesane ile ilgili bazı değişiklikler de bu çocuklarda görülen diğer sorunlardır. Çocuktaki idrar kaçırma problemini bu etkenlerden hangilerinin tetiklediği uygun tanı yöntemleri kullanılarak tespit edilmektedir. Bu sorunu yaşayan ailelerin merak ettikleri bir diğer konu sorunun psikolojik kaynaklı olup olmadığıdır. Araştırmalar, psikolojik etkilerin bu sorunun nedeni olmaktan ziyade sonucu olduğunu ortaya koymaktadır.”
“SORUNUN TEK BİR İLAÇLA TEDAVİ EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Gece yatak ıslatma sorununun altta yatan başka bir hastalık olmadığından emin olunduktan sonra tedavi edildiğini dile getiren Çocuk Nefroloji Uzmanı, rahatsızlığın tek bir ilaçla tedavi edilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek tedavinin başarılı olması için ailelerin dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıralıyor:
1. Çocuğun utanç ve suçluluk duygusunu yenerek bu sorundan kurtulmak istemesi ve tedaviye katılması sağlanmalıdır.
2. Sorunun neden kaynaklandığı ve tedavisinin nasıl olacağı yaşına göre çocuğun anlayabileceği şekilde mutlaka kendisine de anlatılmalıdır.
3. Tedavi öncesinde ya da sırasında çocuk bu sorun nedeniyle asla cezalandırılmamalıdır.
4. Düzelme konusunda attığı her adım ödüllendirilmedir.
5. Tedavide öncelikle gündüz tuvalete gitme alışkanlığı düzenlenmelidir.
6. İdrar tutma alışkanlığı kırılmalı ve mesanenin düzenli olarak boşaltılması sağlanmalıdır.
7. Gece uyanmalarını azaltmak için uyku öncesi sıvı tüketimi kısıtlanmalıdır.
BAŞARILI TEDAVİNİN YOLU ÇOCUK, AİLE VE HEKİM İŞBİRLİĞİNDEN GEÇİYOR
Dr. Ağras’ın verdiği bilgiye göre, günümüzde idrar kaçırma sorununun tedavisinde en sık kullanılan yöntem olan alarm tedavisiyle, çocuğun gece mesane doluluğu hissi ile uyanmayı öğrenmesi sağlanıyor. Hastanın bu tedavi ile en az 3-6 ay izlenmesi ve düzenli kontrollerin yapılması gerekiyor. Yanı sıra gece idrar miktarını azaltmaya yönelik ilaçlar kullanılabiliyor. Tedavi başarısından en önemli etkenlerden biri de çocuk ve ailenin sorunu tam olarak anlamasının ve tedaviye katılmasının sağlanması.
Gece yatak ıslatma sorununun altta yatan başka bir hastalık olmadığından emin olunduktan sonra tedavi edildiğini dile getiren Çocuk Nefroloji Uzmanı, rahatsızlığın tek bir ilaçla tedavi edilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek tedavinin başarılı olması için ailelerin dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıralıyor:
1. Çocuğun utanç ve suçluluk duygusunu yenerek bu sorundan kurtulmak istemesi ve tedaviye katılması sağlanmalıdır.
2. Sorunun neden kaynaklandığı ve tedavisinin nasıl olacağı yaşına göre çocuğun anlayabileceği şekilde mutlaka kendisine de anlatılmalıdır.
3. Tedavi öncesinde ya da sırasında çocuk bu sorun nedeniyle asla cezalandırılmamalıdır.
4. Düzelme konusunda attığı her adım ödüllendirilmedir.
5. Tedavide öncelikle gündüz tuvalete gitme alışkanlığı düzenlenmelidir.
6. İdrar tutma alışkanlığı kırılmalı ve mesanenin düzenli olarak boşaltılması sağlanmalıdır.
7. Gece uyanmalarını azaltmak için uyku öncesi sıvı tüketimi kısıtlanmalıdır.
BAŞARILI TEDAVİNİN YOLU ÇOCUK, AİLE VE HEKİM İŞBİRLİĞİNDEN GEÇİYOR
Dr. Ağras’ın verdiği bilgiye göre, günümüzde idrar kaçırma sorununun tedavisinde en sık kullanılan yöntem olan alarm tedavisiyle, çocuğun gece mesane doluluğu hissi ile uyanmayı öğrenmesi sağlanıyor. Hastanın bu tedavi ile en az 3-6 ay izlenmesi ve düzenli kontrollerin yapılması gerekiyor. Yanı sıra gece idrar miktarını azaltmaya yönelik ilaçlar kullanılabiliyor. Tedavi başarısından en önemli etkenlerden biri de çocuk ve ailenin sorunu tam olarak anlamasının ve tedaviye katılmasının sağlanması.