İlişkili Haberler
Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Başkanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer, sevilen yiyecekler arasında yer alan aşurenin başka toplumlarda görülse de Türk mutfak kültüründe İslam dininin etkisiyle dini ve kültürel bir boyut kazandığını söyledi.
Osmanlı sarayının mutfağında da aşurenin önemli yer tuttuğunu ifade eden Şanlıer, "Aşure saray mutfağında helvacı başının nezareti altında aşçılar ve kiler ağaları tarafından hazırlanıp pişirilirdi. Duası okunduktan sonra halka dağıtılırdı. Aşure 'aşure testisi' adı verilen porselenden yapılmış, ağzının bir kenarı yalaklı ve kapalı, tek kulplu testiler içinde dağıtılırdı. Bu testilerden zengin konaklarında da bulunurdu. Testiler içi boşaltıldıktan sonra içlerine Şam fıstığı, badem şekeri, çikolata gibi yiyecekler doldurularak geri gönderilirdi. Testisi olmayanlar aşureyi kaseler ile dağıtırdı." bilgisini paylaştı.
"ETE YAKIN PROTEİN KAYNAĞI"
Aşurenin, besin değeri çok yüksek, kaliteli ve amino asit zenginliği açısından ete yakın bir protein kaynağı olduğuna dikkati çeken Şanlıer, şunları kaydetti:
"Kuru baklagillerde sınırlı olan amino asitler tahıllarda, tahıllarda eksik olan amino asitler kuru baklagillerde bulunmaktadır. Dolayısıyla tahıllar ve kuru baklagiller aşurede birleştirildiği için protein değeri iyi kalite protein düzeyine yükseltilmektedir. Baklagiller ve tahıllar birlikte tüketildiği için glisemik indeksi düşüktür.
Bol miktarda posa da içeren bu tatlı tokluk hissi verir ve sindirim sistemini düzenler. Kuru baklagil, incir, kuru kayısı gibi bağırsak hareketlerini hızlandıran besinler bulunduğu için kabızlık, hazımsızlık gibi problemlere karşı çözümdür."
"ZAYIFLAMAK İSTEYENLER İÇİN DOYURUCU VE BESLEYİCİDİR"
Aşurenin tamamen tahıl, kuru baklagil ve meyveden hazırlandığı için hiçbir şekilde hayvansal yağ-kolesterol barındırmadığını vurgulayan Şanlıer, şunları kaydetti:
"Aşurenin üzerine koyulan fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar omega-3 yağ asidinden çok zengindir. Omega-3 yağ asidi özellikle damar sağlığı ve hafıza üzerinde etkilidir. Aşure içindeki bu besinler sayesinde bol miktarda demir, çinko, kalsiyum, magnezyum, B, E vitaminleri ve flavonoidleri içerir. Özellikle aşure yapımında kullanılan meyveler bağışıklık sistemini güçlendirir."
Şanlıer, aşurenin, hamur ve kızartılmış şuruplu, şerbetli tatlılarına göre daha az enerji ve yağ içermesi nedeniyle zayıflama diyetlerinde de yer alabildiğine işaret ederek, "Zayıflamak isteyen kişiler için şerbetli tatlılar ya da hamur tatlıları yerine tercih edilebilecek doyurucu ve besleyici bir öğündür." tavsiyesinde bulundu.
VİDEO: BİR TENCERE AŞURE NE KADARA KAYNIYOR?
Osmanlı sarayının mutfağında da aşurenin önemli yer tuttuğunu ifade eden Şanlıer, "Aşure saray mutfağında helvacı başının nezareti altında aşçılar ve kiler ağaları tarafından hazırlanıp pişirilirdi. Duası okunduktan sonra halka dağıtılırdı. Aşure 'aşure testisi' adı verilen porselenden yapılmış, ağzının bir kenarı yalaklı ve kapalı, tek kulplu testiler içinde dağıtılırdı. Bu testilerden zengin konaklarında da bulunurdu. Testiler içi boşaltıldıktan sonra içlerine Şam fıstığı, badem şekeri, çikolata gibi yiyecekler doldurularak geri gönderilirdi. Testisi olmayanlar aşureyi kaseler ile dağıtırdı." bilgisini paylaştı.
"ETE YAKIN PROTEİN KAYNAĞI"
Aşurenin, besin değeri çok yüksek, kaliteli ve amino asit zenginliği açısından ete yakın bir protein kaynağı olduğuna dikkati çeken Şanlıer, şunları kaydetti:
"Kuru baklagillerde sınırlı olan amino asitler tahıllarda, tahıllarda eksik olan amino asitler kuru baklagillerde bulunmaktadır. Dolayısıyla tahıllar ve kuru baklagiller aşurede birleştirildiği için protein değeri iyi kalite protein düzeyine yükseltilmektedir. Baklagiller ve tahıllar birlikte tüketildiği için glisemik indeksi düşüktür.
Bol miktarda posa da içeren bu tatlı tokluk hissi verir ve sindirim sistemini düzenler. Kuru baklagil, incir, kuru kayısı gibi bağırsak hareketlerini hızlandıran besinler bulunduğu için kabızlık, hazımsızlık gibi problemlere karşı çözümdür."
"ZAYIFLAMAK İSTEYENLER İÇİN DOYURUCU VE BESLEYİCİDİR"
Aşurenin tamamen tahıl, kuru baklagil ve meyveden hazırlandığı için hiçbir şekilde hayvansal yağ-kolesterol barındırmadığını vurgulayan Şanlıer, şunları kaydetti:
"Aşurenin üzerine koyulan fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar omega-3 yağ asidinden çok zengindir. Omega-3 yağ asidi özellikle damar sağlığı ve hafıza üzerinde etkilidir. Aşure içindeki bu besinler sayesinde bol miktarda demir, çinko, kalsiyum, magnezyum, B, E vitaminleri ve flavonoidleri içerir. Özellikle aşure yapımında kullanılan meyveler bağışıklık sistemini güçlendirir."
Şanlıer, aşurenin, hamur ve kızartılmış şuruplu, şerbetli tatlılarına göre daha az enerji ve yağ içermesi nedeniyle zayıflama diyetlerinde de yer alabildiğine işaret ederek, "Zayıflamak isteyen kişiler için şerbetli tatlılar ya da hamur tatlıları yerine tercih edilebilecek doyurucu ve besleyici bir öğündür." tavsiyesinde bulundu.
VİDEO: BİR TENCERE AŞURE NE KADARA KAYNIYOR?