İlişkili Haberler
Büyük oranda genetik geçişli bir hastalık olan Asperger Sendromu, adını 1944 yılında sendromu tanımlayan Avusturyalı bir çocuk doktoru olan Hans Asperger'den almıştır. Aspergen Sendromu, halk arasında klasik otizimle karıştırılsa da onu klasik otizmden farklı kılan, daha az şiddetli semptomları ve dil gecikmelerinin olmamasıdır.
Sosyal iletişimde güçlük ve takıntılı davranışlar gösteren Asperger Sendromlu bireyler, özellikle esprileri, imaları, mecazları anlamakta zorlanırlar. Aynı zamanda konuşmalarında telaffuz problem olmasa da konuşma tonu ve vurgusu konusunda sıkıntıları olabilir.
ASPERGER SENDROMU NEDİR?
Beyindeki değişiklikler Asperger sendromu semptomlarının çoğundan sorumludur. Ancak bilim insanları bu değişikliklere neyin sebep olduğunu tam belirleyememektedir.
Bu tanıyı alan kişiler, konuşma becerilerinde belirgin bir problem olmamasına rağmen diğer insanlarla iletişim ve ilişki kurmada sorunlar yaşarlar. Buna ek olarak takıntılı düşünce, davranış ve ilgileri de bulunur.
NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Asperger Sendromu büyük oranda genetik geçişli bir hastalıktır. Yani bu tanıyı alan bireylerin ailelerindeki diğer bireylerde de Asperger Sendromu ya da otizm bulunması muhtemeldir. Genetik dışındaki sebepler arasında gebelik dönemi ve doğumda yaşanan zorluklar gösterilmekle birlikte bunların bozukluğa nasıl yol açtığı net değildir.
ASPERGER SENDROMU BELİRTİLERİ
Sosyal farkındalık eksikliği
Sosyalleşmede/arkadaş edinmede ilgi eksikliği
Arkadaşlıklar kurma ve sürdürmede zorluk
Başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlayamamak (empati kuramamak)
Göz temasından kaçınmak veya çok dikkatlice bakmak
Yüz ifadeleri ve mimik kullanma eksikliği ya da abartılı mimiklerin kullanılması
Vücut dilini anlayamama
Kişilerarası sınırlara uymama; mahremiyet algısının gelişmemesi
Seslere, dokunmaya, kokulara, tatlara veya görsel uyaranlara aşırı hassasiyet
Ritüellere veya rutine aşırı bağlılık
El çırpma ya da kol sallama gibi tekrarlanan motor davranışlar
Sakarlık veya koordine olmayan motor hareketler
Dinozorlar veya elektrikli süpürge gibi sadece birkaç konuya gösterilen takıntılı ilgi
İroni ya da alay gibi ince bir dil kullanımını anlamada güçlük çekmek
Ses tonunu ayarlamada zorlanma (örneğin; yüksek sesle veya çok hızlı konuşurken aniden alçak sesle veya yavaş konuşma gibi)
Düzensiz konuşma veya konuşmayı kendi ilgi alanına yönlendirme; diğer tarafın konuştuğu konuya odaklanamama
ASPERGER SENDROMU SINIFLANDIRILMASI
Asperger sendromu, doğuştan gelen veya yaşamın ilk 3-4 yılında ortaya çıkan karmaşık nörogelişimsel bozuklukları ifade eden otizm spektrum bozuklukları grubunun (ASD) en ılımlı ucu kabul edilir. Bir başka deyişle klasik otizmin en hafif formudur. Diğer ASD’ler;
Klasik otizm
Rett sendromu
Çocukluk çağı parçalayıcı bozukluğu
Atipik otizm (başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk) biçimidir.
Asperger sendromu kendi içinde ayrıca sınıflandırılmaz, sadece sendroma eşlik edebilen psikyatrik soruna bağlı olarak çocuğun günlük hayatına daha çok ya da daha az yansıyabilir. Asperger sendromu 2003 yılında otizmin türlerinden biri olarak kabul edilip otizm spektrum bozukluklarından biri olarak tanımlanmıştır.
ASPERGER SENDROMU TEŞHİSİ
Genellikle 4-11 yaşlarında belirginleşen Asperger sendromunu doğrudan tespit edebilecek bir test yoktur. Duruma göre bu bozuklukla benzer belirtilere sahip fiziksel rahatsızlıkları araştırmak için öncelikle kan testleri ve röntgen çekimleri yapılabilir. Eğer fiziksel bir sorun söz konusu değilse çocuk, psikyatrist ve-veya psikolog gibi çocuk gelişim bozukluklarında uzman kişilere yönlendirilebilir.
ASPERGER SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Asperger sendorumunun tedavisi yoktur ve hayat boyu devam eder. Sendromun semptomlarını iyileştirmeye yönelik birçok terapi uygulanabilir. Çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına uygun davranışsal ve eğitimsel müdahale türleri seçilir. Özellikle aspergerli çocuğun sorunlu olduğu sahalarda çalışılır. Bu nedenle bu yöntemlerin hepsi uygulanmayabilir. Her terapinin uzmanı da farklıdır. Başlıca terapiler şunlardır:
Sosyal biliş farkındalığı eğitimi: Konuşma becerilerini ve sosyal ipuçlarını anlamaya yardımcı olabilir.
Konuşma ve dil terapisi: Dilin soyut ifadelerini, düşüncesini ifade etme yollarını, ses kontrolünü vb. öğretmeye yardımcı olabilir.
Mesleki terapi: Becerileri desteklenir, organizasyon ve koordinasyon yetisi geliştirilir, bir organizasyonda çalışma yöntemleri kavratılır.
Bilişsel davranışçı terapi: Kaygı ve diğer kişisel zorlukların giderilmesine yardımcı olabilir.
Fizik tedavi: Motor koordinasyon ve algısal bütünlüğü sağlamaya yöneliktir.
ASPERGER SENDROMUNA NE SIKLIKLA RASTLANIR?
Asperger Sendromunun sıklığı konusunda literatürde çok farklı oranlar verilmektedir. Ancak rakam vermek gerekirse her 1000 çocuktan 1-4'ünde Asperger Sendromu olduğu söylenebilir. Bu sendrom erkek çocuklarında çok daha sık görülür fakat bunun sebebi bilinmemektedir. Genel olarak 4 erkeğe karşın 1 kız çocuğun bu bozukluktan etkilendiği kabul edilir.
ASPERGER SENDROMU ÖNLENEBİLİR Mİ?
Mevcut bilgiler, Asperger Sendromunun önlenebileceğini göstermemektedir. İlerleyen yıllarda araştırmaların neler getireceğini göreceğiz. Ancak Asperger Sendromu ve otizm spektrum bozukluğu olan çocukların işlevselliğinin en yüksek seviyeye ulaşması için hepimize sorumluluk düşmektedir.
Öncelikle erken tanı ve iyi eğitim olanaklarının oluşturulması çok önemli. Sonrasında bu bireyleri okullarda ve toplumda kabullenmek ve onların yeteneklerine uygun mesleklerde çalışmasını sağlayarak farklılıklarından toplum olarak istifade etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Farklı olanları dışlamak ve onlardan uzaklaşmak yerine onları sevmek ve sosyal yaşama katılmalarını sağlamamız gerekiyor.
BEYKOZ'UN 'MOZART'I OTİZMLİ MÜZİK DEHASI