Özellikle son yıllarda artan obezite cerrahisinde anestezi uygulamalarının ameliyatın başarısını etkilediğini belirten Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Hülya Bilgin, güvenli anestezi koşullarının oluşturulmasında ekip çalışmasının önemine dikkat çekti.
Anestezi uzmanı başta olmak üzere; cerrah, ameliyat hemşiresi, yoğun bakım hemşiresi, yoğun bakım hekimi ile yardımcı sağlık personelinin uyumlu şekilde çalışması gerektiğini aktaran Prof. Bilgin, şunları söyledi:
“Anestezide ekipler arası iletişim, hastanın izleminin yapılması, ameliyat sırasında ve sonrasında kesintisiz bir şekilde hayati parametrelerinin takibi ve kontrol listelerinin olması kritik öneme sahiptir. Ameliyat sonrasında hasta, geçirdiği ameliyatın cinsine, sahip olduğu diğer hastalıklara, yaşına göre ihtiyaç olduğu müddetçe bakımına devam edilmelidir. Tüm bunlar gelişebilecek komplikasyonların minimuma inmesini sağlayan önlemlerdir.”
“ANESTEZİYE BAĞLI ÖLÜMLER 100 BİNDE 1-2’YE DÜŞTÜ”
Anesteziye bağlı ölümlerin sebepleri arasında, güvenlik unsurları, insan hataları, cihaz hataları ve hastanın sahip olduğu diğer hastalıkların etkili olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Bilgin, “Ancak güvenli anestezi kriterlerinin uygulanmaya başlanması dünyada anesteziye bağlı komplikasyonları ve ölüm oranlarını çok azaltmıştır. Araştırmalara göre anesteziye bağlı ölüm riski gelişmiş ülkelerde son yıllarda 100 binde 1-2’ye gerilemiştir. Anestezide komplikasyonların önlenmesinde kullanılan ilaçların, teknolojinin önemli yeri olsa da anestezi uzmanının bu konudaki belirleyiciliği göz ardı edilemez. Anestezi uzmanı, eğitim ve tecrübeye sahip olmanın yanı sıra monitör, modern tıbbi aletler gibi girişimsel teknolojinin olanaklarını da kullanabilmelidir. Dolayısıyla iyi eğitimli ve tecrübeli bir anestezi uzmanının güvenli anestezideki rolü çok fazladır” diye konuştu.
ANESTEZİDE ÖZEL HASTALARA ÖZEL UYGULAMALAR
Her hastanın anestezi açısından önemli olduğuna değinen Prof.Dr. Bilgin, “Ancak anestezi uygulanacak hastaların büyük bir kısmı, ameliyat olmalarını gerektiren sorun dışında, şeker, kalp, böbrek hastalığı gibi yandaş sağlık problemlerine sahiptir. Yandaş hastalıkların vücutta oluşturduğu zararlar, hastaları anestezi uygulaması için daha hassas ya da daha dayanıksız hale getirebilir. Ayrıca kronik hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar, anestezi ilaçlarıyla etkileşerek istenmeyen bazı etkilere yol açabilir. Yandaş sağlık sorununun ciddiyetine ya da cerrahi işlemin büyüklüğüne göre hastaların ameliyat sonrasında yoğun bakımda izlenmeleri de gerekebilir. Bu nedenle böyle hastalar anestezi açı¬sından özellikli hasta olarak sınıflandırılır” dedi.
BU HASTALIKLAR RİSK GRUBUNDA
Prof.Dr. Bilgin, anestezide özellikli durum sınıflamasına giren hastalıklar ve hastaları şöyle sıraladı: “Şeker hastalığı, tiroit bezi hastalıkları, akciğer hastalıkları, alerjik hastalar, uykuda solunum durması, obezite, kas hastalıkları, böbrek ve karaciğer hastalıkları, nörolojik hastalıklar; yaşlı hastalar, kanser hastaları, psikiyatrik hastalıkları olanlar, erken doğanlar ve yenidoğan dönemindeki ilk 28 günlük bebekler.”
Anestezi uzmanı başta olmak üzere; cerrah, ameliyat hemşiresi, yoğun bakım hemşiresi, yoğun bakım hekimi ile yardımcı sağlık personelinin uyumlu şekilde çalışması gerektiğini aktaran Prof. Bilgin, şunları söyledi:
“Anestezide ekipler arası iletişim, hastanın izleminin yapılması, ameliyat sırasında ve sonrasında kesintisiz bir şekilde hayati parametrelerinin takibi ve kontrol listelerinin olması kritik öneme sahiptir. Ameliyat sonrasında hasta, geçirdiği ameliyatın cinsine, sahip olduğu diğer hastalıklara, yaşına göre ihtiyaç olduğu müddetçe bakımına devam edilmelidir. Tüm bunlar gelişebilecek komplikasyonların minimuma inmesini sağlayan önlemlerdir.”
“ANESTEZİYE BAĞLI ÖLÜMLER 100 BİNDE 1-2’YE DÜŞTÜ”
Anesteziye bağlı ölümlerin sebepleri arasında, güvenlik unsurları, insan hataları, cihaz hataları ve hastanın sahip olduğu diğer hastalıkların etkili olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Bilgin, “Ancak güvenli anestezi kriterlerinin uygulanmaya başlanması dünyada anesteziye bağlı komplikasyonları ve ölüm oranlarını çok azaltmıştır. Araştırmalara göre anesteziye bağlı ölüm riski gelişmiş ülkelerde son yıllarda 100 binde 1-2’ye gerilemiştir. Anestezide komplikasyonların önlenmesinde kullanılan ilaçların, teknolojinin önemli yeri olsa da anestezi uzmanının bu konudaki belirleyiciliği göz ardı edilemez. Anestezi uzmanı, eğitim ve tecrübeye sahip olmanın yanı sıra monitör, modern tıbbi aletler gibi girişimsel teknolojinin olanaklarını da kullanabilmelidir. Dolayısıyla iyi eğitimli ve tecrübeli bir anestezi uzmanının güvenli anestezideki rolü çok fazladır” diye konuştu.
ANESTEZİDE ÖZEL HASTALARA ÖZEL UYGULAMALAR
Her hastanın anestezi açısından önemli olduğuna değinen Prof.Dr. Bilgin, “Ancak anestezi uygulanacak hastaların büyük bir kısmı, ameliyat olmalarını gerektiren sorun dışında, şeker, kalp, böbrek hastalığı gibi yandaş sağlık problemlerine sahiptir. Yandaş hastalıkların vücutta oluşturduğu zararlar, hastaları anestezi uygulaması için daha hassas ya da daha dayanıksız hale getirebilir. Ayrıca kronik hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar, anestezi ilaçlarıyla etkileşerek istenmeyen bazı etkilere yol açabilir. Yandaş sağlık sorununun ciddiyetine ya da cerrahi işlemin büyüklüğüne göre hastaların ameliyat sonrasında yoğun bakımda izlenmeleri de gerekebilir. Bu nedenle böyle hastalar anestezi açı¬sından özellikli hasta olarak sınıflandırılır” dedi.
BU HASTALIKLAR RİSK GRUBUNDA
Prof.Dr. Bilgin, anestezide özellikli durum sınıflamasına giren hastalıklar ve hastaları şöyle sıraladı: “Şeker hastalığı, tiroit bezi hastalıkları, akciğer hastalıkları, alerjik hastalar, uykuda solunum durması, obezite, kas hastalıkları, böbrek ve karaciğer hastalıkları, nörolojik hastalıklar; yaşlı hastalar, kanser hastaları, psikiyatrik hastalıkları olanlar, erken doğanlar ve yenidoğan dönemindeki ilk 28 günlük bebekler.”
“OBEZİTE CERRAHİSİNDE ANESTEZİ ÇOK ÖNEMLİ”
Son yıllarda sıklıkla uygulanan obezite cerrahisi ile hastaların, diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları gibi hayatı tehdit eden pek çok hastalık riskinden kurtulabildiğini kaydeden Prof. Dr. Bilgin, “Obez hastalar anestezi uygulamaları açısından özel ve riskli hasta grubunda yer alır. Bu nedenle obezite cerrahisinde uygulanacak anestezi, tecrübe ve uzmanlık gerektirir. Obezite anatomik, fonksiyonel ve sistemik değişikliklere neden olarak hastalarda morbid durumu daha da ağırlaştırabilir, bu nedenle obez hastalar anestezi açısından yüksek riskli kabul edilir. Genel anestezi ile operasyon geçirecek obez hastalarda anestezi açısından çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. Oluşabilecek bu komplikasyonların önlenmesinde donanımlı bir ekip ve takım çalışması ile birlikte ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasındaki uygulamaların obez hastanın özel koşullarına göre oluşabilecek komplikasyonları engellemek ve güvenli anestezi uygulamak için önem taşımaktadır” diye konuştu.
“OBEZİTE CERRRAHİSİ GENEL ANESTEZİ ALTINDA YAPILMALI”
Bütün obezite cerrahisi yöntemlerinin mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr. Bilgin, “Obezite ameliyatları zannedildiği kadar uzun süren ya da çok zorlu ameliyatlar değildir. Özellikle tüp mide ameliyatları çok hızlı bir şekilde yapılabilir. Gastrik bypass ameliyatları biraz daha uzun sürmektedir. Obezite cerrahisinde kapalı cerrahi uygulandığı için hastaların ameliyat sonrasında iyileşmeleri çok daha hızlı olmaktadır” dedi.
Son yıllarda sıklıkla uygulanan obezite cerrahisi ile hastaların, diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları gibi hayatı tehdit eden pek çok hastalık riskinden kurtulabildiğini kaydeden Prof. Dr. Bilgin, “Obez hastalar anestezi uygulamaları açısından özel ve riskli hasta grubunda yer alır. Bu nedenle obezite cerrahisinde uygulanacak anestezi, tecrübe ve uzmanlık gerektirir. Obezite anatomik, fonksiyonel ve sistemik değişikliklere neden olarak hastalarda morbid durumu daha da ağırlaştırabilir, bu nedenle obez hastalar anestezi açısından yüksek riskli kabul edilir. Genel anestezi ile operasyon geçirecek obez hastalarda anestezi açısından çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. Oluşabilecek bu komplikasyonların önlenmesinde donanımlı bir ekip ve takım çalışması ile birlikte ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasındaki uygulamaların obez hastanın özel koşullarına göre oluşabilecek komplikasyonları engellemek ve güvenli anestezi uygulamak için önem taşımaktadır” diye konuştu.
“OBEZİTE CERRRAHİSİ GENEL ANESTEZİ ALTINDA YAPILMALI”
Bütün obezite cerrahisi yöntemlerinin mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr. Bilgin, “Obezite ameliyatları zannedildiği kadar uzun süren ya da çok zorlu ameliyatlar değildir. Özellikle tüp mide ameliyatları çok hızlı bir şekilde yapılabilir. Gastrik bypass ameliyatları biraz daha uzun sürmektedir. Obezite cerrahisinde kapalı cerrahi uygulandığı için hastaların ameliyat sonrasında iyileşmeleri çok daha hızlı olmaktadır” dedi.