Çevreyle direkt teması nedeniyle gözlerin alerjik hastalıklara sık meyil gösteren bir organ olduğunu belirten Aydın, çabuk ve kendiliğinden geçeceği düşünülse de; basit gibi gözüken yakınmaların kalıcı görme bozukluklarına yol açtığını vurguladı.
Bu durumun, göz kuruluğuna da zemin oluşturduğunu aktaran Dr. Aydın, bahar aylarında görülen alerjik konjoktivitten korunmak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
PENCERE AÇIK UYUMAYIN
Bahar ve yazla beraber alerjiyi arttıran etkenlerden birisi de ultraviyole ışınlarıdır. Fazla miktarda maruz kalındığında güneşin dik geldiği dönemlerde ultraviyole ışınları ciddi oranda gözümüze zarar verir. Bu dönemlerde mutlaka filtreli güneş gözlüğü kullanılmalı, gözler bol bol soğuk suyla yıkanmalı ve yatarken pencereler kapatılmalıdır.
KLİMADAN UZAK DURUN
Alerjik hastalığı olan kişiler klimalı ortamlardan uzak durmalıdır. Aşırı nem nedeniyle klima içinde küf ve ev tozu akarları birikir. Bu da alerjilerin alevlenmesine neden olur. Özellikle düzenli temizliği yapılamayan klimalar büyük tehlike oluşturur.
GÖZLERİ RAHATLATMAK İÇİN SUNİ GÖZYAŞI
Hastalarımızı rahatlatmak için topikal damla şeklinde ilaçlar veriyoruz. Suni gözyaşı damlaları hastalarımızı rahatlatacaktır. Ayrıca polen gibi alerjiye neden olan etkenden uzak durmak alınacak önlemler arasındadır.
Havuzdan çıktıktan sonra birçok kişinin gözlerinde kızarıklık olur. Deniz suyu da gözlerde kızarıklığa yol açar. Ancak havuzda kirliliğin yol açtığı göz rahatsızlıkları olasılığı daha fazladır. Ayrıca eğer havuz suyu fazla klorlanmışsa gözleri, genzi, burun içini yakar. Gözlerde alerjik kızarıklıklar ortaya çıkar. Havuz suyunda gereğinden çok klor varsa hemen hemen herkes bundan etkilenir. Çok klorlu havuzlarda ve ayrıca çok tuzlu denizlerde suyun içinde gözleri açmamak da alerjik göz rahatsızlıklarından koruyacaktır.”