İlişkili Haberler
Öksürük, omuz ve sırt ağrısı gibi belirtiler çoğunlukla gözardı edildiği için geç fark edilen ve bu nedenle tedavi edilemediği yanılgısına düşülen akciğer kanseri, erken evrede yakalandığında tedavi şansı buluyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu, erken safhada tespit edilen akciğer kanserinin mutlaka tedavi edildiğini söyledi, “Ancak hastalar belirtileri yadsıdığı ve zamanında yakalayamadığımız için akciğer kanseri tedavisiz bir hastalıkmış gibi karşımıza çıkıyor” dedi.
SİGARA GENLERİ VURUYOR
Akciğer kanserinde birinci risk faktörü genetik etkenler. Aslında vücutda sürekli kanser oluşuyor ancak P53 geni, bu sorunlu hücreleri yok ediyor. Bu genin yok olması kanser oluşumunu tetikliyor. P53 geninin aktivitesinin azalmasının ilk nedeni ise sigara.
Sigaranın yanı sıra hava kirliliği, kimyasal maddelerle maruziyet gibi etkenler de akciğer kanserinin nedenleri arasında.
“GELECEĞİN TEDAVİSİ: İNTRATÜMÖRAL KEMOTERAPİ”
Prof. Firuz Çelikoğlu, diğer kanser türlerinde kullanılan cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin uygulandığı akciğer kanserlerinde, tedaviye katkıda bulunacak üçüncü bir seçenek olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“1980’lerin sonunda 1990’larda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Seyhan Çelikoğlu’nun geliştirdiği, dünyada şu anda kabul edilmiş olan intratümoral kemoterapi (lokal kemoterapi) de bu hastaların tedavi olanaklarını artırıyor. Araştırmalar sonucunda şu anda dünyada intratümoral kemoterapi de uygulanıyor. İntratümoral kemoterapi, geleceğin tedavilerinde immunoterapinin birinci basamağı kabul ettiğimiz tedavi olarak yerini alıyor.”
“KANSER HÜCRELERİNİ TEMİZLİYOR YAYILMAYI DURDURUYOR”
Erken safhada yakalanan kanserlerde ilk seçeneğin cerrahi olduğunu aktaran Çelikoğlu, “Bu tedaviye destek olabilecek bir tedavi de intratümoral kemoterapidir. intratümoral kemoterapide, akciğerin içerisine bronkoskopla direkt giriliyor. Hava yollarını tıkayan kanser hücrelerinin içerisine ilaç verilerek o tıkanıklığın erimesi sağlanıyor, böylece akciğerde havalanma tekrar başlıyor.
İlaçlar, direkt lenflere gidip lenflerdeki kanser hücrelerini de temizliyor. Böylece bölgenin dışına yayılmasını engelliyor. Bu tedavinin bir yararı da ileri derecede akciğer kanserinde, kanseri küçülttüğü için ameliyat edilmeye imkan yaratacak düzeye getirmesidir. İleri evre gözüken kanserin bile erken evreli bir kansere dönüşmesi şansını bize sunuyor. Bu düzeyde olup ameliyat ettiğimiz, yaşamı kurtulan hastalarımız var” dedi.
“YAN ETKİSİ OLMAYAN ETKİLİ BİR TEDAVİ”
İntratümoral kemoterapinin yan etki açısından da avantaj sağladığını belirten Çelikoğlu, “Yan etki hemen hemen yok gibi. Olan yan etkileri de pozitif. Öncelikle kanamayı durduruyor, hava yollarını açıyor, nefes darlığını düzeltiyor. Bazı hastalarda ateşlenme hissi olabiliyor. İşlem günübirlik ve ayakta yapılıyor. Hasta aynı gün evine dönüyor. Saç dökülmesi, kan hücrelerinde azalma, halsizlik olmuyor” ifadesini kullandı.
Çelikoğlu yöntemin, akciğer kanserinin yanı sıra beyin, pankreas, kolerektal, mide, karaciğer kanserlerinde de uygulanabildiğini söyledi.