İlişkili Haberler
Kötü kokan bir nefes, kişinin hem özel hem de sosyal ilişkilerini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle ağız kokusunun sosyal bir sorun haline gelebildiğini belirten Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cansu Büyük, ağız kokusunun bir hastalık olmadığını söylüyor. Peki ağız kokusu ne zaman hastalık olarak görülmeli? Dr. Büyük’ün yanıtı şöyle:
“Tüketilen sarımsak, soğan gibi yiyeceklere bağlı olarak ortaya çıkan ya da sabah uyanıldığında sindirim sisteminde biriken gazlar ve dil sırtında çoğalan bakterilerin oluşturduğu sülfürlü bileşenler nedeniyle görülebilen ağız kokusu fizyolojiktir ve tedavi gerektirmez. Dişler ve dil sırtının fırçalanması sonrasında ortadan kalkar. Yiyeceklerden ve zamandan bağımsız olarak uzun süredir devam eden, kişinin kendisi veya yakını tarafından fark edilen kötü ağız kokusu ise bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu tip bir ağız kokusu ihmal edilmemeli, ağız gargaraları, spreyler ve sakızlar ile maskelenmemelidir. Altta yatan etken tespit edilmediğinde daha büyük sorunlarla karşılaşılabilmektedir.’’
Ağız kokusu şikayetlerinin %90’ının ağız içindeki sorunlardan kaynaklandığını belirten Dr. Büyük, “Diş fırçalama ve diş ipi kullanımının düzenli olmaması en büyük etkendir. İnatçı ağız kokusu genellikle diş çürükleri ve dişeti iltihaplarında daha fazla görülmektedir. Tanısı ve tedavisi kolaydır. Diş hekiminize giderek muayene edildiğinizde, sorunlar belirlenerek tedavileri yapılır. Ağız bakımınızı düzenli ve doğru olarak yaptığınızda ve rutin kontrollerinizi aksatmadığınızda ağız kokusu, problem olmaktan çıkacaktır’’ dedi.
SİSTEMİK HASTALIKTAN NE ZAMAN ŞÜPHELENMEK GEREKİR?
Ağız kuruluğuna neden olan durumlarda; yetersiz sıvı alımına ya da tükürük salgılanmasını azaltan hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı olarak da ağız kokusunun ortaya çıkabildiğini dile getiren Uzman, diyet veya oruç tutma durumunda yetersiz sıvı alımına ilaveten açlığa bağlı olarak vücuttaki yağ ve proteinlerin enerji olarak kullanılmaya başlaması sonucu ortaya çıkan bileşenlerin de ağız kokusuna neden olabildiğini söyledi.
Ağız içi nedenlerin ortadan kaldırılmasına ve düzenli ağız bakımına rağmen, ağız kokusu devam ediyorsa sistemik hastalıklardan şüphe edilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Büyük, “KBB enfeksiyonlarında, mide rahatsızlıklarında, sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda, diyabet varlığında, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve metabolizma bozukluklarında ağız kokusu görülebilmektedir” şeklinde konuştu.
“Tüketilen sarımsak, soğan gibi yiyeceklere bağlı olarak ortaya çıkan ya da sabah uyanıldığında sindirim sisteminde biriken gazlar ve dil sırtında çoğalan bakterilerin oluşturduğu sülfürlü bileşenler nedeniyle görülebilen ağız kokusu fizyolojiktir ve tedavi gerektirmez. Dişler ve dil sırtının fırçalanması sonrasında ortadan kalkar. Yiyeceklerden ve zamandan bağımsız olarak uzun süredir devam eden, kişinin kendisi veya yakını tarafından fark edilen kötü ağız kokusu ise bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu tip bir ağız kokusu ihmal edilmemeli, ağız gargaraları, spreyler ve sakızlar ile maskelenmemelidir. Altta yatan etken tespit edilmediğinde daha büyük sorunlarla karşılaşılabilmektedir.’’
Ağız kokusu şikayetlerinin %90’ının ağız içindeki sorunlardan kaynaklandığını belirten Dr. Büyük, “Diş fırçalama ve diş ipi kullanımının düzenli olmaması en büyük etkendir. İnatçı ağız kokusu genellikle diş çürükleri ve dişeti iltihaplarında daha fazla görülmektedir. Tanısı ve tedavisi kolaydır. Diş hekiminize giderek muayene edildiğinizde, sorunlar belirlenerek tedavileri yapılır. Ağız bakımınızı düzenli ve doğru olarak yaptığınızda ve rutin kontrollerinizi aksatmadığınızda ağız kokusu, problem olmaktan çıkacaktır’’ dedi.
SİSTEMİK HASTALIKTAN NE ZAMAN ŞÜPHELENMEK GEREKİR?
Ağız kuruluğuna neden olan durumlarda; yetersiz sıvı alımına ya da tükürük salgılanmasını azaltan hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı olarak da ağız kokusunun ortaya çıkabildiğini dile getiren Uzman, diyet veya oruç tutma durumunda yetersiz sıvı alımına ilaveten açlığa bağlı olarak vücuttaki yağ ve proteinlerin enerji olarak kullanılmaya başlaması sonucu ortaya çıkan bileşenlerin de ağız kokusuna neden olabildiğini söyledi.
Ağız içi nedenlerin ortadan kaldırılmasına ve düzenli ağız bakımına rağmen, ağız kokusu devam ediyorsa sistemik hastalıklardan şüphe edilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Büyük, “KBB enfeksiyonlarında, mide rahatsızlıklarında, sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda, diyabet varlığında, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve metabolizma bozukluklarında ağız kokusu görülebilmektedir” şeklinde konuştu.