Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Nil Deltası'nın genişlediği yerdeki konumu ve yaklaşık 20 milyonluk nüfusuyla Afrika'nın en büyük kentlerinden olan Mısır'ın başkenti Kahire, barındırdığı tarihi ve kültürel zenginlikleriyle her yıl milyonlarca turist çekiyor.
Haberler 05.03.2010 - 11:46
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Nil Deltası'nın genişlediği yerdeki konumu ve yaklaşık 20 milyonluk nüfusuyla Afrika'nın en büyük kentlerinden olan Mısır'ın başkenti Kahire, barındırdığı tarihi ve kültürel zenginlikleriyle her yıl milyonlarca turist çekiyor. -
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Dünyanın yedi harikası arasında tek ayakta olan piramitleri, Kahire Müzesi, çarşıları, anıt mezarların üzerinde yaşayan insanların bulunduğu ölüler şehri, yüzyıllardır ihtişamını sürdüren camileri ile yoksullukla zenginliğin, gelenekle modern zamanların karıştığı tarihi bir kent Kahire... -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
UNESCO tarafından 1979 yılından bu yana Dünya Tarih Mirası listesinde bulunan kente geldiğinizde ilk dikkatinizi çeken trafik karmaşası oluyor. Trafik ışıklarına uyan sürücü görmek neredeyse imkansız. Birbirini sollayanlar, sağlayanlar, kilitlenmiş trafikte yol istemek için sürekli korna çalanlar ve kalabalıktan yükselen bir ses cümbüşü insanı serseme çeviriyor. -
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Çölden gelen toz bulutu, kentin üzerinde bir duman tabakası oluşturuyor. Gündelik yaşamın bir parçası haline gelen toz bulutunun hakim olduğu saatlerde yerli halk pek sokağa çıkmıyor. Akşam saatlerinde güneş battıktan ve hava serinledikten sonra sokaklar insanlarla dolup taşıyor. Kentte yaz aylarında sıcaklık 50 dereceye kadar ulaşıyor. İlkbahar, sonbahar ve kış aylarında ortalama sıcaklık gündüz 30 gece 19 derece oluyor. Bu nedenle Mısır seyahatine çıkmak isteyenlere yaz dönemi pek tavsiye edilmiyor. -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Balık çeşitleri, pirinç, mısır, Nil Vadisi'nde yetişen sebzeler ve et yemekleri Mısır mutfağının temel malzemelerini oluşturuyor. Kentte turistlere hizmet eden uluslararası restoranların yanı sıra fast food zincirlerinin şubelerini de bulmak mümkün. Kahire'de kapalı şişelerdeki suyu tüketmek gerekiyor. Yaklaşık 20 milyon insanın yaşadığı bu kentte birçok bina bakımsız. Tamamlanmamış binalarda yaşayanlar olduğu dikkati çekiyor. Kentte tarihi camilerin yanı sıra modern Arap mimarisini yansıtan ve görkemli minareleri bulunan camiler de azımsanmayacak kadar çok. -
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Sokaklarda, araçlarda ''Mısır'ın Anası'' olarak anılan Ümmü Gülsüm'ün sesini, modernle geçmişin ritmlerini içeren Arap ezgilerini duyabilirsiniz. 15. yüzyıl Kahiresinde doğan Binbir Gece Masalları gibi olmasa da insanların giysileri, tarihi mekanları, meydanları ve eski arabalarıyla zamanda yolculuk yapıyor gibi hissettiğiniz bir kent Kahire... -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Kahire'nin kent merkezinde, mağazalar, kafeler ve restoranlar ile bankalar var. Binaların çoğu Avrupalı mimarlarca tasarlanmış. Nil Nehri, kenti ikiye bölüyor. Eski şehrin bulunduğu bölge ''İslami Kahire'' olarak adlandırılıyor. Burada Fatımiler ile başlayıp Osmanlılarla süregelen İslami dönem eserleri bulunuyor. Kentteki Büyük Tahir Meydanı, diğer adıyla ''Özgürlük Meydanı'' olarak biliniyor. Meydanın yerel ismi ise ''Meydan el-Tahrir''. Nil Nehri kenarına inşa edilen lüks oteller, ''Meçhul Asker Anıtı'', Ruda ve Gazira adaları, kentte görülebilecek yerler arasında. Ayrıca baklava biçiminde kafes bir yapıya sahip ''Kahire Kulesi'' turistlerin ilgisini çekiyor. Kulenin yelpaze şeklinde açılan üst bölümü, lotus çiçeğini andırıyor. Bu çiçek Mısır'da çok önemli bir yere sahip. Nil Nehri'nin hemen yanı başında bulunan kule, Kahire'nin görülmesi gereken ilginç yerlerinden biri. -
-
ÖLÜMLE YAŞAM İÇ İÇE
Şehir dışında bulunan ''Kahire Kalesi''ne giderken, zamanınız varsa ''Ölüler Şehri'' isimli eski ''Memluk Mezarlığı''na mutlaka uğrayın. -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Burası, ''Ölüler Şehri'' diye isimlendirilen ve ilk başta fikrine alışması zor gelen bir çeşit gece kondu bölgesi. Birkaç kilometre boyunca devam eden geniş bir alanı kapsayan bölgede, yaklaşık 500 bin kişi yaşıyor. Mezarlık bekçileri, mezar üstlerine ev yapıyorlarmış, zamanla aileleri de burada yaşamaya başlamış ve nüfus artmış. Şimdilerde burayı boşaltıp mezarları çöle taşımayı, bölgeye modern yerleşimlerin yapılması planlanıyormuş. -
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Ölüler Şehri'nde, çeşitli yerlerden gelen yoksullar, evsizler ayrıca kırsal bölgelerden göç edenler yaşıyor. Bunların çoğu kalabalık aileleriyle birlikte buraya gelip yerleşmiş ve yeni bir kentli topluluk oluşturmuş. -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Bazı bölgelerdeki evler boşaltılsa da birçok evde yaşam sürüyor. Ölülerle birlikte yaşayan insanları gördüğünüzde oldukça şaşırıyorsunuz, evlerin önünde oturan kadınlara ya da yaşlı insanlara biraz bahşiş verdiğinizde size evini gezdiriyor. Burada doğan çocukların birçoğunun nüfus kağıdı olmadığı için okula gidemiyor. Ancak içlerinde okuyanlar da yok değil. -
-
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Bölgedeki evlerden birini gezmek için öncelikle evin erkeğinden izin almak gerekiyor. Burada fotoğraf makinesini kadınlara yöneltmeden önce de izin almakta yarar var. Aksi halde yanlış anlaşılabiliyorsunuz. -
İSKENDERİYE
Eski çağlarda dünyanın yedi harikasından biri olan feneri ve zamanın en büyüğü kütüphanesiyle tanınan İskenderiye, Mısır'ın turizm açısından önemli şehirlerinden biri. M.Ö. 382 yılında, Makedonyalı Büyük İskender tarafından kurulan şehir bir dönem Mısır'a başkentlik yapmış. Akdeniz'in kıyısındaki bu şirin kentte, Osmanlı döneminden kalan tarihi eserlerin yanı sıra Kayıtbay Kalesi ve görkemli Abdul Abbas Camii, görülmesi gereken mekanlar. İskenderiye'ye Kahire'den kuzeye Akdeniz'e doğru yaklaşık 2.5 saatlik otobüs yolculuğuyla ulaşılıyor. Yollarda tarım arazilerinin yanı sıra büyük bahçe duvarlarıyla çevrelenmiş çiftlik evleri dikkati çekiyor. Yol boyunca bazı polis noktalarından geçmek zorunda kalınıyor. İskenderiye'ye girişte yüksek bir taş levha üzerine şehrin Arapça, İngilizce ve Yunanca ismi yazılmış. Bir an kendinizi Türkiye'deki Akdeniz kıyılarını hatırlatan bir coğrafyada buluyorsunuz. Kahire'ye göre daha yeşil ve daha düzenli bir şehir İskenderiye. Burada trafik daha az yoğunlukta. Kentte dikkati çeken başka bir ayrıntı ise binaların yüksekliği. Sanki sahil kenarındaki uzun bloklar arkalarındaki binaların Akdeniz'in güzelliğini görmesini engelliyor gibi. Sahil şeridi ise İzmir Kordonboyu'nu hatırlatıyor. -
-
İSKENDERİYE FENERİ'NİN YERİ BİLİNMİYOR
Antik çağın yedi harikası içinde günlük yaşam için kullanılan tek eser olan İskenderiye Feneri, artık sular altında. Fenerin yeri tam olarak bilinmiyor. Fenerin toplam yüksekliği 117 metreydi ve bu yükseklik günümüzdeki 40 katlı binalara eşit. Çağında dünyanın en uzun yapısı olarak bilinen fenerin ışığını yansıtan aynanın 50 kilometre (35 deniz mili) uzaklıktan görüldüğü belirtiliyor. Ayrıca fener, eski Yunan ve Roma paralarında gösteriliyor. Araplar Mısır'ı ele geçirince İskenderiye'yi ve iklimini çok beğenmişler ve fener yanmaya devam etmiş. Ancak başkent Kahire'ye taşınınca fenerin bakımı ihmal edilmiş ve bir kaza sonucu dev ayna kırılmış yerine yenisi de yapılmamış. MÖ 956'daki depremde fener zarar görmüş ama yıkılmamış. Fakat 1303 ve 1223'te Memluk Sultanı Kayıtbay İskenderiye'nin savunulması için bir kale yaptırmaya karar vererek (Kayıtbay Kalesi), yıkık fenerin tüm taşlarının ve mermerlerinin kalenin yapımında kullanılması emrini vermiş. -
İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ
M.Ö. III. yüzyılda İskenderiye'de kurulmuş olan kütüphane, insanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biri. Eski kaynaklar burada 900 bin cilt el yazması eserin toplandığını belirtiyor. Kütüphane sahile bakıyor ve modern bir mimarisi var. Kütüphanenin dış cephesinde cam ve metal hakim. Kademeli olarak yükselen sera gibi camekandan oluşan bir dağ yapmışlar sanki. Binanın yan duvarları ise taş. Kütüphaneyi okuyucuların yanı sıra çok sayıda turist ziyaret ediyor. Binaya sesi dağıtmayan bir akustik hakim. Dünyanın dört bir yanından İskenderiye Kütüphanesi'ni görmek için gelenler, bu modern yapıyla karşılaşınca biraz hayal kırıklığına uğruyor doğrusu. Bizans'ın Mısır Valisi Theophilos zamanında bir ayaklanma olmuş, Pagan tapınakları ile beraber İskenderiye Kütüphanesi de Bizanslılar tarafından yakılıp yerle bir edilmiş. Birbirinden değerli el yazması kitaplar yakılmak için hamamlara dağıtılmış. Kütüphanenin Roma İmparatoru Sezar zamanında yakıldığı rivayeti de var. Yakılıp yıkılmasından 1600 yıl sonra 2002 yılında yeniden açılmış şekliyle kütüphanenin içinde 8 milyon kitap bulunduğu belirtiliyor. -
-
KAHİRE MÜZESİ
Dünyanın en önemli koleksiyonlarından birine ve değerli Antik Mısır hazinelerine ev sahipliği yapan Kahire Müzesi, zenginliğiyle göz kamaştırıyor. Ziyaretçilerini Eski Mısır'da tarihi bir yolculuğa çıkaran müzede, genç yaşta hayata veda eden ''Tutankhamon''un hazinelerinden, firavun mumyalarına, Akenaten ile Nefertiti'nin Amarna sitili zarif heykellerine kadar, bu eşsiz medeniyetin en nadide eserlerini görmek mümkün. Müze her gün, 09.00-18.00 saatleri arasında açık. Müzeye girmek için 60 Mısır Poundu ödemek gerekiyor. İçeri girmeden dağıtılan telsizlere kulaklık takılıyor ve rehberinizin anlattıklarını buradan dinliyorsunuz. Bu sayede müze içinde fazla gürültü engellenmiş oluyor. Ayrıca, müzeye fotoğraf makinesiyle girilmesine izin verilmiyor. Bahçede çekim yapabilirsiniz. Müzenin giriş katında 42, üst katta ise 47 odada eserler sergileniyor. İlk kez 1891 yılında Gize'de kurulan müze, 1902'de bugün bulunduğu yere taşınmış. Bina, Fransız mimar ''Auguste Mariette'' tarafından sanat eserlerinin ülke dışındaki müzelere götürülmesini engellemek için kurulmuş. Müzede 120 binden fazla eser bulunuyor. Sadece önemli bölümleri görmek için bile en az 4-5 saat ayırmak gerekiyor. Müzenin tamamını gezmek ise neredeyse imkansız. Giriş katında lahitler ve mumya yapımıyla ilgili eşyalar sergileniyor. Müzenin mumya kısmı insanı gerçekten ürpertiyor. Mısır Firavunu II. Ramses'in mumyası burada bulunuyor. Diğer firavun mumyaları da özel bir bölümde yer alıyor. Bu bölüme girerken ayıca bir para ödemeniz gerekiyor. Mumya bölümünde fotoğraf çekmek yasak. Ayrıca bu bölüme çocukların girmemesi tavsiye ediliyor. Zemin kattaki odalarda, eski krallık odalarından itibaren, kronolojik sırayla, Antik Mısır tarihi anlatılıyor. Müzenin birçok bölümünde genellikle mezarlardan çıkarılmış hazineler var. Bu nesneler, Antik Mısır'daki inanışlar ve günlük hayatla ilgili birçok ipucu veriyor. Ölümden sonra yaşamın devam edeceği inancıyla kişilerle birlikte gömülen kişisel eşyalar dikkati çekiyor. -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Müzede, Antik Mısır'a yönelik birbirinden değişik eserleri görmek mümkün. Bunlardan en ilginci yaklaşık 5 bin 500 yıl öncesine ait keten prezervatif. İnsanların geçmiş yıllarda da aile planlamasına verdikleri önemi ortaya koyuyor. Mısır'ın birleşik krallık olmasından sonra bir kraldan söz eden ilk belge olma özelliğini taşıyan ''Kral Narmer Levhası''nı da müzede görmek mümkün. -
-
MEHMET ALİ PAŞA CAMİİ
Mısır Valisi ve modern Mısır'ın kurucusu sayılan Mehmet Ali Paşa Camisi Kahire Kalesi içinde bulunuyor. Mehmet Ali Paşa, Mısır'da, yüzyıllar boyu hüküm sürmüş Memluklar'dan kalan bütün sarayları yıktırmış, bu yüzden, Kahire'de bugün tek bir Memluk krallık sarayı bulmak mümkün değil. -
Antik tarihin, gizemin ve Nil'in ülkesi: Mısır
Mehmet Ali Paşa, bu camiyi kendisi için bir anıt olarak inşa ettirmiş ve buraya gömülmüş. Konumlanışı ve anıtsal dış görünüşü nedeniyle kentin simgesi haline gelen cami, halk arasında ''Kaymaktaşı'' Camii olarak da biliniyor. Mehmet Ali Paşa'nın türbesi de burada bulunuyor. Buranın hemen yakınında daha sade bir görünüme sahip olan En-Nasır Camisi de gezilebilir. -
-
DÜNYANIN 7 HARİKASINDAN BİRİ PİRAMİTLER
Tarihteki yeriyle gizemiyle her yıl milyonlarca turistin dünyanın dört bir yanından Mısır'a gelmesinin başlıca sebeplerinden biri piramitler. Arkeologların her dönemde yoğun ilgi gösterdiği Gize Piramitleri ziyaretçilerini büyülüyor. Ünlü Gize Piramitleri'nin mühendislik başarısı, milyonlarca taş blokun güçlü aletler ve kaldıraçlar olmaksızın taşınarak düzenli bir şekilde yerleştirilmesi mantık sınırlarını zorluyor. ''Piramitler, sadece firavunlar için yapılan mezarlar mıydı? Yoksa zaman ölçmeye yarayan astronomik işaretler miydi?''... Cevabı ne olursa olsun ''Gize Piramitleri'' hiç şüphesiz muhteşem anıtlar. -
GİZE PİRAMİTLERİ
M.Ö 3000 yıllarında eski krallık döneminde yapıldığı zannedilen Gize Piramitleri, Keops, Kefren, Mikerinos, isimlerini aldıkları firavunlar tarafından yaptırıldı. Bölgede irili ufaklı pek çok piramit bulunuyor. Gize Piramitlerini öbürlerinden ayıran farkların başında içlerinde yazı bulunmaması ve nasıl yapıldıklarının hala çözüme ulaşmaması gösteriliyor. Piramitlerin olduğu bölgeyi gezmek için girişte yaklaşık 30 Mısır poundu vermek gerekiyor. Ayrıca ikinci büyük piramidin içindeki lahiti görmek için de yine 30 Mısır poundu ödemek zorundasınız. -
-
BÜYÜK GİZE SFENKS'İ
Gize Piramitleri bölgesinde yer alan ''Sfenks'' heykeli dünyanın en büyük taş heykeli olarak biliniyor. Pençelerinin arasında bir tapınak olan ve yatan aslan biçiminde kafası ile bir firavun başı şeklindeki heykel 73.5 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde ve 20 metre yüksekliğinde. Aslanlar Antik Mısır mitolojisinde kutsal sayıldıkları için Sfenks'in firavun mezarlarını ve piramitleri koruması amacıyla inşa edildiği düşünülüyor. Büyük Gize Sfenks'indeki yüzün Dördüncü Hanedanlık Dönemi'nde, başkent Memphis'te 26 yıl hüküm sürdüğü düşünülen altı eski krallık firavunundan biri olan Kefren'in yüzü olduğu tahmin ediliyor. Antik Çağ'da pek çok kez kumlar altında kalan Sfenks, bu sayede birkaç asır boyunca korunmuş. Heykelin gülümsemesini fazlasıyla ''pagan'' bulan Memlukler'in heykelin yüzünü top ateşine tuttuğu belirtiliyor. Sfenks'in burnu ise bulunamamış. Sakalı, halen Londra'daki British Museum'da sergileniyor. Büyük Piramitlerin önünde duran görkemli heykel, görenlerde piramitlerin sahibi ve onların koruyucusu olduğu hissini uyandırıyor. Bölgedeki panoramik bir noktadan üç piramidi de görmek mümkün. Eğer havada toz bulutu yoksa, piramitleri bir arada fotoğraflama şansına sahip olabilirsiniz. Ayrıca, piramitlerin etrafında develer ile gezinti yapmak ya da fotoğraf çektirmek için bir ücret ödemek zorundasınız. At arabaları da çevreyi yürümeden gezmek isteyenlerce tercih edilebilir. Bunlar için de pazarlık yapmayı ihmal etmeyin. Gize bölgesinde, Mısır'a özgü hediyelik eşya satan seyyar satıcılar bulunuyor. Papirüsler, piramitler, takılar turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle çocuklar bir şey satma konusunda çok ısrarcı davranıyor. Almak istemediğiniz halde eşyayı elinize tutuşturup, para istiyorlar. Bu duruma düşmemek için satıcılarla göz göze gelmemek en iyi yöntem. Piramitlerin bulunduğu bölgeden güneşin batışını izlemek ise bambaşka bir keyif... Bütün günü burada geçiren turistler bu keyfe varabilir, akşam düzenlenen ses ve ışık gösterisine katılabilirler. Gösteriyi izlemek için de bir ücret ödemeniz gerektiğini unutmayın. Gize bölgesindeki gezinin ardından ''Ramses Perfumes Palace'' adındaki parfüm satış mağazasında, bir naneli çay molası verebilir, Mısır'a özgü ya da Fransız parfümlerin benzerlerini deneyerek özel şişelerinde satın alabilirsiniz. -
''KEFREN PİRAMİDİ''
Keops Piramidi'nin yanında biraz daha küçük olan ikinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve o öldükten sonra firavun olan Kefren'e ait. Piramidin boyu 143.5 metre. Piramidi firavun Kefren'in oğlu Mikerinos'un yaptırdığı tahmin ediliyor. Piramidin en önemli özelliği en üst bölümündeki koruyucu kaplamalarının bozulmadan günümüze kadar gelmesi. Keops Piramidi'nden sonra yapılan Kefren piramidi, daha mütevazi dizayn edilmiş. Piramitteki kitabeler bulunamamış ancak odada bir lahit yer alıyor. Piramidin iki girişi bulunuyor. Arkeologlar, Kefren Piramidi'nin tapınağının daha fazla incelikle hazırlandığını ancak heykeller ve diğer bileşenlerin çalındığını belirtiyor. Lahitin bulunduğu bölüme turistlerin girmesine izin veriliyor. -
-
''MİKERİNOS PİRAMİTİ''
Gize Piramitleri'nin en küçüğü ''Mikerinos Piramidi''. Piramit, Mikerinos öldükten sonra oğlu Shepseskaf tarafından bitirtilmiş. 66.5 metre yüksekliğindeki piramidin diğer iki piramitten farkı, defin odasının aşağı oda olması. Üçüncü ve Giza'nın en küçük piramidi de Mısır'ın dördüncü hanedanı döneminde (M.Ö. 2620 - M.Ö. 2480) firavun olan Mikerinos döneminde inşa edilmiş. -
''KEOPS PİRAMİDİ''
Dünyanın yedi harikasından günümüze ulaşan tek eser olarak bilinen ''Keops Piramidi'', M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4. Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarı. Piramidin yüksekliği 138 metre. Bazıları 10-15 ton ağırlığında olan 2 milyon 300 bin adet blok taşın üst üste yığılmasıyla oluşturulmuş. Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda firavunun odası bulunuyor. Firavunun mumyası, hazinesi ve özel eşyası bu odaya konulmuş. Piramidin içine girilmesine izin verilmiyor. Bu muhteşem mezarın, üç ayda bir toplanan 100 bin esirin çalışmasıyla 30 yılda bitirildiği belirtiliyor. Daha sonra Keops'un ve eşinin mumyalanmış cesetleri bu mezara yerleştirilmiş. -