Bilim insanlarından fizik kurallarını yeniden yazan keşif: Dünyada daha önce hiç bilinmeyen enerji kaynakları olabilir 

ABD’deki Fermilab Parçacık Fiziği laboratuvarından bilim insanları, fizik kurallarını alt üst edebilecek tarihi  bir çalışmaya imza attı. İlk kez 1936 yılında keşfedilen bir atom altı parçacık olan "müon"ların, bilinen fizik kurallarına uymayan bazı özelliklere sahip olduğunu ortaya koyan araştırmacılar, dünyada bugüne kadar keşfedilmemiş madde ve enerji kaynaklarının bulunabileceği söyledi. Söz konusu keşif, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. 

Hazırlayan: Ayşegül Engür Dahi/ntv.com.tr

• 1

  Buzdolabı kapısına mıknatıs yapıştırmaktan basketbol potasına top atmaya kadar, hayatımızın her anında fiziğin güçleri devreye giriyor. Ancak şimdiye kadar,  her gün deneyimlediğimiz tüm kuvvetler sadece dört kategoriye indirgendi: yerçekimi, elektromanyetizma, güçlü kuvvet ve zayıf kuvvet.

• 2

  Bununla birlikte, fizik kabul edilebilir evrensel bir çerçeveye sahip olmadığından, bazı fizikçiler beşinci bir temel kuvvetin olabileceğini kabul ediyor ve şimdi fizikçiler bunu kanıtlama imkanı bulduklarını açıkladı.

  Beşinci temel  kuvvet, evrendeki tüm nesnelerin ve parçacıkların birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini açıklıyor. Örneğin, yerçekimi nesnelerin yere düşmesine neden oluyor ve ağır nesneler yere yapıştırılmış gibi davranıyor.

• 3

  SONUÇLAR BİLİNEN FİZİK KURALLARINA UYMUYOR

  The New York Times'ın haberine göre, ABD’deki Fermi Parçacık Fiziği Laboratuvarı’ndan (Fermilab) araştırmacılar, müon adı verilen bir atom altı parçacığın bilinen fizik kanunlarına uymadığını gösteren yeni kanıtlar buldular.

• 4

  Müonlar, atomun yapısında bulunan elektronlara çok benzemelerine rağmen, onlardan 207 kat daha büyükler. Lepton olarak sınıflandırılan bu parçacıkların, diğer leptonlar gibi, daha küçük parçacıklara indirgenemediği düşünülüyor. 

• 5

  Bilim insanları tarafından yapılan deney kapsamında, 46 metrelik mıknatıslanmış bir halkanın etrafında yoğun bir manyetik alan oluşturan ekip, müonların hiç beklenmeyen  şekillerde sallandığını gördü.

  Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanlarından Renee Fatemi, yapılan ölçümlerin müon parçacıklarıyla doğadaki diğer her şeyin etkileşimini gösterdiğini aktardı. Ayrıca, çalışmanın müonlarla ilgili ortaya atılan en iyi teorilerle bile uyuşmadığını söyledi.

• 6

  FİZİĞİN TEMEL YASALARI DEĞİŞEBİLİR

  Beşinci kuvvet teorisinin doğrulanması, aynı zamanda kuantum fiziği alanı için bir dönüm noktası olacak. Fermilab'daki deneylerden elde edilen sonuçlar, en azından bugün bildiğimiz şekliyle fiziği yöneten temel yasaları anlama biçimimizi yeniden yazabilir.

  Bununla birlikte araştırmacılar, çok büyük bir sorunun  cevabını bulmak için yarışıyor. Eğer Fermilab'da yapılan ölçümler doğruysa ve kanıtlanabilirse, müonları bu denli titreştiren güç ne? Araştırmacılar, şu an için bu sorunun cevabını bulamadılar. Ancak uzmanlara göre müonlarla ilgili en yaygın teori olan "Standart Model"de de yer almayan bu durum, doğada bilinmeyen madde veya  enerji kaynaklarının olabileceği anlamına geliyor.

• 7

  "20 YILIN ARDINDAN BU GİZEMİ ÇÖZMEK ÇOK SEVİNDİRİCİ"

  Diğer taraftan, Physical Review Letters dergisine sunulan bir dizi makalede ortaya konan yeni sonuçlar, 2001'de Brookhaven Ulusal Laboratuvarı'ndaki deneyler sırasında elde edilen önceki sonuçları doğruluyor.

  Her iki deneyde de çalışan Fermilab’tan  bilim insanı Chris Polly, "Brookhaven deneyinin sona ermesinden bu yana geçen 20 yılın ardından  sonunda bu gizemi çözmek çok sevindirici" dedi.

• 8

  40 BİNDE BİR İHTMAL YANLIŞ OLABİLİR

  Öte yandan, 40 binde bir ihtimalle Farmilab’ın ölçümlerinin yanlış olma olasılığı bulunuyor. Polly, şu ana kadar Fermilab deneyleri tarafından toplanan verilerin yalnızca yüzde altıdan daha azının analiz edildiğini ifade ederek, “Bu ilk sonuçlar bize Standart Model ile ilginç bir fark olduğunu söylüyor olsa da, önümüzdeki birkaç yıl içinde çok daha fazlasını öğreneceğiz” açıklamasını yaptı.

• 9

  BİLİM DÜNYASI ÇOK HEYECANLI

  Yine de dünyanın dört bir yanındaki fizikçiler çok heyecanlı. Manchester Üniversitesi’nden araştırmacı Mark Lancaster, "Açıkçası, bu çok heyecan verici çünkü potansiyel olarak yeni fizik yasaları, yeni parçacıklar ve şimdiye kadar görmediğimiz yeni bir kuvvet içeren bir geleceğe işaret ediyor" dedi.