'Corona'da hızlı testler güvenli mi? (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı)
Hastalığın sınırlandırılmasında 'daha çok test' kuralı ön plana çıkınca da 'hızlı testler' devreye girdi. Peki bu testler ne kadar güvenli? (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı)
Haberler ntv.com.tr 30.03.2020 - 08:23 Son Güncelleme : 30.03.2020 - 08:52
-
Koronavirüs teşhisinde kullanılan geleneksel testler; bir: uzmanlık gerektirdikleri, iki: uzun sürede netice verebildikleri, üç: pahalı oldukları; dört: zor ve yavaş üretildikleri için sık sık eleştirildi. Hastalığın sınırlandırılmasında 'daha çok test' kuralı ön plana çıkınca da 'hızlı testler' devreye girdi. Peki bu testler ne kadar güvenli?
-
-
Hızlı testlerden, burundan pamuklu çubukla örnek almaya dayalı olan antijen belirlemeye odaklı PCR testleri maalesef oldukça 'sorunlu' görünüyor. Kanda antikor düzeyi belirleyerek tanı koyan hızlı testlere gelince... Bunların güvenilirliği konusunda da ortak bir kanaat maalesef yok.
-
Bunların erken tespit ve teşhisten ziyade, virüsle karşılaşıp bağışıklık antikorları üreterek iyileşme yoluna girenleri ya da iyileşenleri belirlemede, bir başka deyimle bunların 'sürü bağışıklığı' meselesini izlemede işe yarayabilecekleri anlaşılıyor. Kısacası her iki test grubunun da farkli ve ciddi sorunları var.
-
-
BİR ÇAĞRI: Bizim Elon Musk'larımız bakalım kimler olacak
Elektrikli otomobil üretimi dahil birçok alanda şaşırtıcı yatırimlar yapan ABD'li ünlü iş insanı Elon Musk'ın "New York halkına, salgında kullanılmak üzere yüz'lerce solunum cihazı bağışlayacağini" okuyunca aklıma hemen su soru takıldı: Bizim Elon Musk'larimiz acaba kimler olacak?
-
BİR UYARI: Bilimle filmi uzmanla azmanı karıştırmayın
Her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Önüne "bilim adamı”nı anımsatan bir unvanı veya "uzman" sözcüğünü ekleyen herkes TV'lerde birbirinin zıddı, teşvik eden değil teşhir eden, sakinleştiren değil korkutan farklı mı farklı şeyler söylüyor. Neticede olan saf ve temiz Ayşe teyzelere, Ahmet amcalara, yani "Evde kal" çağrısına uyup ne yapacağını öğrenmeye çalışan vatandaşa oluyor...
Tavsiyem şu: Devir yalnızca "koronavirüs belasından korunma" değil, biraz da "azmanla uzmanı, filmci ile bilimci"yi ayırma devridir... Aman dikkat!
BİR ALKIŞ: Aslanım veterinerler
"Cihazlarımız insanların tedavisinde de kullanılabiliyor, biz de göreve hazırız!” deyip kolları sıvayan, veteriner hekimlerine “Elinizdeki yoğun bakım ekipmanlarını' acilen listeleyerek meslek odamıza bildirin!" çağırısı yapan Ankara Veterinerler Odası'nı ayakta alkışlıyoruz.
-
-
-
NOT EDİN: Kazanan - Kaybeden
İLK BEŞ
- BİLİM KURULU kazandı, palavracılar korosu kaybetti.
2- BİLİMSEL TIP senfoni orkestrası kazandı, alternatif tıp mızıkacıları kaybetti.
3- AŞICILAR kazandı, aşı karşıtları kaybetti.
4- İLAÇLA TEDAVİ EDENLER kazandı, durumu otla çöple idare edenler kaybetti.
5- ECZACILAR kazandı, aktarlar ve aktar doktorlar kaybetti.
İKİNCİ BEŞ
1- KOLONYACILAR kazandı, parfümcüler kaybetti.
2- PARASETAMOL kazandı, ibuprofen kaybetti.
3- LAHANA/KARNABAHAR/SARIMSAK kazandı, kelle paça kaybetti.
4- EVE GETİRENLER kazandı, dükkanda bekleyenler kaybetti.
5- GELENEKSEL MEDYA (gazeteler, TV'ler) kazandı, sosyal medya kaybetti.
-
-
BANA GÖRE: Yanlış yapanlar
1 - Sorunun çözümünü ve yükünü yaşlılara havale edip gençleri ıskalayanlar.
2 - Vatandaşa 'sosyal mesafe/kalıcı izolasyon/etkili el hijyeni/ sürekli el-yüz teması yasağı' dörtlüsünü ezberletmek yerine TV'lerde ve gazetelerde hâlâ "Hangi ilaç, hangi aşı?” meselelerini tartışanlar...
3 - Mevcut tedbirleri destekleyip motive edici yeni tavırlar, tavsiyeler üretmek yerine "Ben mutlaka eleştiririm arkadaş!" düşüncesinin arkasına takılanlar.
4- Bunca telaş, korku,kaygı, panik, onca hasta ve can sıkıcı sayıda insan kaybına rağmen oturup "Ozel hastaneler batıyor, yetiş ey devlet!" yaygarası koparanlar.
5 - Sorunun çözümünün korkutarak değil, 'ikna ve teşvik' ile başarılabileceğini nedense unutanlar...
-
BİR DUYURU: Kanser tedavisi alan hastalarımızn dikkatine
"Bazı yayın organlarında geçen 'onkolojide ilaç tedavileri durdu' haberleri asılsız olup, ülkemizde tüm onkoloji klinikleri ve gündüz tedavi üniteleri aktif olarak çalışmaktadır. Sizi takip eden hekiminiz ile iletişimde olmanız sağlığınız için hayati önem arz etmektedir"
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği
N95 MASKELERİ YENİDEN KULLANILABİLECEK
Özellikle sağlık personelinin kullandığı N95 maskelerinin sayısının yoğun kullanım nedeniyle yetersiz kaldığı kaygısı her ülkede var. Sorunun çöüzümü için ABD'nin önemli bir bilim kuruluşundan, Duke Universitesi'ndne harika bir mesaj geldi:
Üniversitenin uzmanlarına göre N95 maskeleri 'hidrojen peroksit buharı' ile işleme sokulduğunda kimyasal içerikli buhar maskenin yapısına zarar vermeden üzerinde birikebilen virüsler dahil tüm mikropları öldürebiliyor. Bu yeni yöntemin ciddi bir problemi çözebileceği kesin.
-