Ravensbrück Toplama Kampı: Sıradan kadınlar nasıl sadist Nazi askerlerine dönüştü?
Nazi Almanya'sının kadınlara özel en büyük esir kampı Ravensbrück’te, çoğu siyasi suçlulardan ve Yahudilerden oluşan en az 30 bin kadın işkence yapılarak öldürüldü. Ancak, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, SS muhafızları olarak çalışan binlerce kadından sadece 77'si mahkemeye çıkarıldı ve çok azı mahkum edildi. Kamptaki işkenceci kadınların birçoğu ise fakir ve yoksul ailelerden gelen sıradan Alman kadınlarıydı. İşte Ravensbrück’te toplama kampında yaşananlar ve sıradan kadınların sadist Nazi askerlerine dönüşmesinin öyküsü... Hazırlayan: Ayşegül Engür Dahi/ntv.com.tr
Haberler ntv.com.tr, AFP 19.01.2021 - 06:52 Son Güncelleme : 19.01.2021 - 10:20
-
"20 İLE 40 YAŞLARI ARASINDA SAĞLIKLI KADIN İŞÇİLER ARANIYOR"
1944 tarihli bir Alman gazetesinin iş ilanında "Askeri bir sitede çalışmak üzere 20 ile 40 yaşları arasında sağlıklı kadın işçiler aranıyor" ifadeleri göze çarpıyor. Ayrıca, kadınlara yapacakları iş karşısında iyi ücret, bedava yemek, ücretsiz konaklama ve giyim sözü veriliyor. Ancak ilan, giysinin bir Nazi forması, askeri sitenin ise toplama kampı olduğuna değinmiyor.
-
-
BBC’den Damien McGuinnes’in haberine göre, bugün Naziler tarafından kadın esirler için inşa edilen Ravensbrück kampına ait ahşap kışla çoktan yok oldu. Geriye kalan tek şey ise Almanya’nın başkenti Berlin'in yaklaşık 80 km kuzeyinde bulunan boş ve kayalık bir alan.
-
YATAK ODALARINDAN GAZ ODALARINI İZLEDİLER
Ancak ahşap panjurları ve balkonları bulunan sekiz villa halen duruyor. Ortaçağ Alman kulübelerinin 1940'ların Nazi versiyonu olan evlerde kadın gardiyanların bazıları çocuklarıyla birlikte yaşadı. Balkonlardan bir ormana ve güzel bir göle bakabilirlerdi. Ancak yatak odalarından, mahkumlarının zincirlerini ve gaz odasının bacalarını izlediler.
-
-
ÇOĞU OLDUKÇA GENÇTİ VE FAKİR AİLELERDEN GELİYORDU
Ravensbrück'teki anıt müzesi müdürü Andrea Genest, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "İnsanlar, kadınların bu kadar acımasız olabileceğini düşünmekten hoşlanmıyor. Toplama kampında çalışan genç kadınların çoğu daha fakir ailelerden geliyordu, ya okulu erken bırakmışlardı ya da kariyer yapmak için çok az fırsat bulmuşlardı. Ayrıca, bu bir fabrikada çalışmaktan daha çekiciydi. Birçoğu Nazi gençlik gruplarında telkin edilmişti ve Hitler'in ideolojisine inanıyordu. Düşmanlarına karşı bir şeyler yaparak toplumu desteklediklerini hissettiler" ifadelerini kullandı. -
İLK BAKIŞTA MASUMMUŞ GİBİ GÖRÜNEN FOTOĞRAFLARIN ARKASINDAKİ ACI GERÇEKLER
Söz konusu evlerden birinin içinde, kadınların boş zamanlarında nasıl vakit geçirdiğine dair fikir veren fotoğraflar sergileniyor. Çoğu yirmili yaşlarında olan kadınların, dönemin modasına uygun saç stillerine sahip olduğu görülüyor. Fotoğrafın birinde ise köpekleriyle yakındaki ormanda yürüyüşe çıkan kadınların kollarını birbirine bağlayarak güldüğü anlaşılıyor.
Fotoğraflar, kadınların giysilerindeki SS amblemini fark edinceye ve aynı Alsas köpeklerinin toplama kamplarında insanlara eziyet etmek için kullanıldığını hatırlayana kadar ilk bakışta masummuş gibi görünüyor.
-
-
YAHUDİLER, LEZBİYENLER, SEKS İŞÇİLERİ VE SİYASİ SUÇLULAR
Tarihçiler, Ravensbrück’teki 3 bin 500 kadın muhafızın çalıştığını düşünüyor. Bu kadınların birçoğu daha sonra Auschwitz-Birkenau ve Bergen-Belsen gibi ölüm kamplarına transfer oldu. Sıradan kadınlardan korkunç insanlara dönüştüler ve bu onlara çok büyük bir güç verdi.
Ravensbrück, Nazi Almanya'sının kadınlara özel en büyük kampıydı. Avrupa'nın her yerinden 120 binden fazla kadın burada hapsedildi. Birçoğu, Hitler’e karşı düşünceleri bulunan siyasi direnişçilerden oluyordu. Diğerleri Nazi toplumu için "uygunsuz" görüldü: Yahudiler, lezbiyenler, seks işçileri veya evsiz kadınlar.
-
EN AZ 30 BİN KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
Kampta bu kadınlardan en az 30 binin öldüğü tahmin ediliyor. Bazıları gazlandı veya asıldı, diğerleri açlıktan ya da hastalıktan öldü. Kadın gardiyanların çoğu ise onlara hatta kaldıkları sürece işkence ederek acımasızca muamele etti. Mahkumlar onlara "Kanlı Brygyda" veya "Tabanca Anna" gibi isimler verdi.
-
-
"GÜZEL CANAVAR"
Savaştan sonra, 1945'teki Nazi savaş suçları mahkemeleri sırasında, işkencecilerden Irma Grese basın tarafından "güzel canavar" olarak adlandırıldı. Genç ve çekici Grese, cinayetten suçlu bulundu ve asılarak idam cezasına çarptırıldı. SS üniformalı sarışın, daha sonra sadist kadının temsili olarak filmlerde ve çizgi romanlarda kült bir figür haline geldi. Ancak SS muhafızları olarak çalışan binlerce kadından sadece 77'si mahkemeye çıkarıldı ve çok azı mahkum edildi. -
PİŞMAN OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Yargılandıkları mahkemelerde kendilerini cahil akerler olarak gösteren bu kadınların çoğu geçmişten hiç bahsetmedi. Evlendiler, isimlerini değiştirdiler ve topluma karıştılar. Korkunç şiddet eylemleri nedeniyle hapse atılan Herta Bothe adında bir kadın daha sonra kamuoyuna açıklama yaptı. Sadece birkaç yıl hapis yattıktan sonra İngilizler tarafından affedildi. 1999'da ölmeden hemen önce kaydedilen nadir bir röportajda ise yaptıklarından pişmanlık duymadığını açıkladı:
"Hata mı yaptım? Hayır. Hata, bunun bir toplama kampı olmasıydı, ama oraya gitmek zorundaydım, aksi takdirde beni de oraya götürürlerdi". Ancak bu eski eski gardiyanların sıklıkla başvurduğu bir bahaneydi. Kayıtlar, bazı yeni elemanların işin ne içerdiğini anlar anlamaz Ravensbrück'ten ayrıldığını gösteriyor. Gitmelerine izin verildi ve olumsuz sonuçlara maruz kalmadılar.
-
-
"ŞEYTANİ İŞLER YAPAN SIRADAN KADINLARDI"
Nazilere karşı Hollanda’da kurulan bir direniş kampının üyelerinden Selma van de Perre Yahudi ailelerin kaçmasına cesurca yardım etti. Eylül ayında İngiltere'deki toplama kampında yaşadıkları hakkında “My Name Is Selma” (Benim adım Selma) adlı bir kitap yayınladı. Kitabın bu yıl Almanya dahil diğer ülkelerde yayımlanması bekleniyor.
Van de Perre, McGuinness’in Selma'ya gardiyanların şeytani canavarlar olduğunu düşünüp düşünmediğini ilişkin sorusunai. "Bence onlar şeytani işler yapan sıradan kadınlardı. Bu her yerde olabilir” dedi. Öte yandan, Selma'nın ebeveynleri ve kız kardeşi kamplarda öldürüldü ve neredeyse her yıl burada işlenen suçların unutulmaması için olaylara katılmak üzere Ravensbrück'ü ziyaret ediyor.