Bilim insanlarından Pasifik ada ülkeleri için felaket uyarısı: Yüzyılın sonuna kadar yok olabilirler
Bilim insanları, 1,5C'nin üzerindeki küresel ısınmanın Pasifik ada ülkeleri için "felaket" olacağı ve yüzyıl içinde deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle tüm ülkelerin kaybına yol açabileceği konusunda uyardı. Bölgede büyük gelgitler, yıkıcı kasırgalar ve su tabakalarında artan tuzluluk mahsul yetiştirmeyi imkansız hale getirdiğinden ve uzun sürekli kuraklıklardan muzdarip olduğundan, Pasifik uzun zamandır iklim krizi için oldukça hassas durumda görülüyor. Dünya ısındıkça da bu krizlerin sıklığının ve şiddetinin artması bekleniyor.
Haberler ntv.com.tr 10.08.2021 - 10:54
-
Pasifik adalarp için uyarı, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) küresel ısınmayla ilgili dönüm noktası olan raporunu dün yayımlamasının ardından geldi. Rapor, ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5C üzerinde sınırlandırmak için sera gazı emisyonlarının yarıya indirilmesi gerektiğini gösterdi.
-
-
Bilim insanlarına göre, küresel ısınmanın sürekli artması durumunda Pasifik adaları bu yüzyılın sonunda haritadan silinecek.
Pasifik Adaları, üç büyük adal grubundan oluşuyor: Polinezya, Mikronezya ve Melanezya.
Bu bölgede Cook Adaları, Fiji, Kiribati, Mikronezya, Marşal Adaları, Nauru, Niue, Palau, Papua Yeni Gine, Samoa, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu ve Vanuatu gibi birçok küçük ada ülkesi bulunuyor.
-
BEKLENİLEN TÜM FELAKETLER DAHA YAKIN BİR TARİHTE GERÇEKLEŞECEK
Fiji'nin Birleşmiş Milletler (BM) büyükelçisi ve daimi temsilcisi Satyendra Prasad, "IPCC raporu çok endişe verici. Pasifik'te deniz seviyesinin yükselmesi, alçak arazilerin kaybı ve yüzyılın sonunda tüm ülkelerin ortadan kaybolma ihtimali gibi düşündüğümüz bazı felaket senaryolarını ortaya koyuyor. Ancak, yeni rapora göre, beklediğimiz her şey daha yakın bir zamanda gerçekleşecek” dedi. -
-
Diğer taraftan IPCC raporu, değişen karbondioksit ve diğer sera gazı emisyon seviyelerine dayanan beş senaryo sundu. Raporda özetlenen yüksek ve çok yüksek emisyon senaryolarına göre, yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin sırasıyla 3,6C ve 4,4C üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Ara senaryoda bile, 2C'lik küresel ısınmanın aşılması son derece muhtemel.
-
Rapor, aynı zamanda küresel ısınmanın her 0,5C'lik artışının, sıcak hava dalgalarının, yoğun yağışların, kuraklıkların ve aşırı hava olaylarının yoğunluğunda ve sıklığında açıkça fark edilebilir artışlara neden olduğunu buldu.
-
-
Prasad ise küresel ısınmanın etkisinin Pasifik'te yıllardır hissedildiğini söyledi:
“Büyük ölçekli sel ve fırtınalar Pasifik’te son zamanlarda çok daha sık meydana geliyor: Dev kasırgaların ve uzun süreli kuraklığın Pasifik'teki küçük adalarda çok daha sık ve çok daha yoğun hale geleceği hemen tahmin edilebilir" dedi.
-
"BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK"
Öte yandan, Greenpeace Avustralya Pasifik tarafından hazırlanan yeni bir rapor, dünyanın en düşük karbon yayan bölgelerinden biri olan ve küresel emisyonların sadece yüzde 0.23'ünden sorumlu olan Pasifik bölgesinin karşı karşıya kaldığı sert iklim adaletsizliğinin altını çizdi.
-
-
Greenpeace Avustralya Pasifik'teki araştırma başkanı Dr. Nikola Casule, "Küresel ısınmanın yoğun etkilerinden başka herhangi bir yerden daha çok Pasifik etkilenir. Daha fazla tuzluluk göreceğiz, deniz seviyesinin yükseldiğini göreceğiz. Bu Kiribati, Vanuatu, Solomon Adaları gibi yerlerin önemli kısımlarının yaşanmaz hale geldiği anlamına gelir” diye konuştu.
-
Son olarak, İklim aktivizmi grubu 350.org'un Pasifik genel müdürü Joseph Sikulu IPCC raporunda belirtilenlerin gerçekten endişe verici olduğunu, ancak Pasifik’in yıllardır bu uyarıları yaptığını söyledi.
-
-
"ŞİMDİ HERKES GERÇEĞİ ANLIYOR"
ABD'deki orman yangınları, Kanada'daki sıcak hava dalgaları, Sibirya, Türkiye ve Yunanistan'daki yangınlar ile Çin'deki sel baskınlarının iklim krizinin gerçekteki yansımaları olduğunu söyleyen Sikulu, “On yıllardır bahsettiğimiz şey bu, çünkü iklim krizi herkese ulaşmadan çok önce kapımızın eşiğindeydi. Pasifik her zaman kömür madenindeki kanarya olarak görülmüş ve bu krize işaret etmiştir. Gerçekliğimiz, onlarca yıldır iklim krizini vurgulamak için kullanıldı. Tartışma değişiyor, şimdi herkes iklim krizinin gerçekliğini anlıyor” dedi. -
-