JPMorgan Chase tarafından bugün yayımlanan bir araştırma notunda, Temmuz ayındaki bazı mali önlemlere rağmen bu yılki merkezi yönetim bütçe verilerinin, faiz dışı fazlanın yıl sonunda eksiye döneceğine işaret ettiği ve 2008'de gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 3.5'i oranında olan merkezi yönetim faiz dışı fazlanın yıl sonunda yüzde 0.3 açık vermesinin beklendiği kaydedildi.
Yarkın Cebeci tarafından hazırlanan araştırmada, bu yılki mali bozulmanın ağırlıkla döngüsel faktörlerden kaynaklandığı belirtildi ve "Merkezi yönetim gelirlerinin 2008'deki GSYH'nın yüzde 22'si seviyesinden bu yıl yüzde 20.4'e gerilemesi, faiz dışı harcamaların ise 2008'deki GSYH'nın yüzde 18.5'i seviyesinden bu yıl yüzde 20.7'ye yükselmesi beklenmektedir. Buna bağlı olarak bu yıl cari faiz dışı fazlanın yüzde -0.3'e gerilemesini tahmin ediyoruz" denildi.
Bu yılki bütçe açığı ile ilgili sorunlu kısmın açığın neredeyse tamamen yerel bankalar tarafından karşılanmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, bankaların likit olması ve özel kredi talebinin düşük olmasının duruma olumlu etki yaptığını belirtti.
Türkiye'de 2010 yılı GSYH büyümesi için IMF ile anlaşma sağlanması ve sağlanmaması olmak üzere yüzde 5 ve yüzde 3 olarak farklı tahminlere yer verilen araştırmada, "IMF ile anlaşma sağlanmaması halinde borç geri ödemelerinin zirve yapmasının beklendiği 2010 yılında, merkezi yönetim gelirlerini artıracak daha yüksek büyüme verilerine rağmen, uluslararası yatırımcıların iç borçlanmadaki paylarını artırmak konusunda ilgisiz olmaları ve özel sektör kredi talebindeki artış beklentisinin de etkisiyle açığın bankalar tarafından finanse edilme oranı yüksek olacaktır" denildi.
Açığın yerel bankalar tarafından finansmanının sabit sermaye yatırımlarında çok daha düşük rakamlar ile bankaların hanelere verdiği kredilerin daralmasına yol açabileceği belirtilen raporda, bunun 2010 yılı ve ilerisinde GSYH büyümesi ve istihdamı daraltabileceği belirtildi.
Yarkın Cebeci tarafından hazırlanan araştırmada, bu yılki mali bozulmanın ağırlıkla döngüsel faktörlerden kaynaklandığı belirtildi ve "Merkezi yönetim gelirlerinin 2008'deki GSYH'nın yüzde 22'si seviyesinden bu yıl yüzde 20.4'e gerilemesi, faiz dışı harcamaların ise 2008'deki GSYH'nın yüzde 18.5'i seviyesinden bu yıl yüzde 20.7'ye yükselmesi beklenmektedir. Buna bağlı olarak bu yıl cari faiz dışı fazlanın yüzde -0.3'e gerilemesini tahmin ediyoruz" denildi.
Bu yılki bütçe açığı ile ilgili sorunlu kısmın açığın neredeyse tamamen yerel bankalar tarafından karşılanmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, bankaların likit olması ve özel kredi talebinin düşük olmasının duruma olumlu etki yaptığını belirtti.
Türkiye'de 2010 yılı GSYH büyümesi için IMF ile anlaşma sağlanması ve sağlanmaması olmak üzere yüzde 5 ve yüzde 3 olarak farklı tahminlere yer verilen araştırmada, "IMF ile anlaşma sağlanmaması halinde borç geri ödemelerinin zirve yapmasının beklendiği 2010 yılında, merkezi yönetim gelirlerini artıracak daha yüksek büyüme verilerine rağmen, uluslararası yatırımcıların iç borçlanmadaki paylarını artırmak konusunda ilgisiz olmaları ve özel sektör kredi talebindeki artış beklentisinin de etkisiyle açığın bankalar tarafından finanse edilme oranı yüksek olacaktır" denildi.
Açığın yerel bankalar tarafından finansmanının sabit sermaye yatırımlarında çok daha düşük rakamlar ile bankaların hanelere verdiği kredilerin daralmasına yol açabileceği belirtilen raporda, bunun 2010 yılı ve ilerisinde GSYH büyümesi ve istihdamı daraltabileceği belirtildi.