Uluslararası Para Fonu (IMF), Euro Bölgesi'nde ekonomik büyümenin halen güçlü seyrini koruduğunu belirterek, yapısal reformların artırılması ve mali tamponların güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
IMF'nin Euro Bölgesi'ne yönelik 4. Madde Konsültasyonuna ilişkin açıklamasında, "Euro Bölgesi'nin büyümesi daha ılımlı bir seviyeye doğru yavaşlamasına rağmen güçlü. İç talep temel itici unsur olmaya devam ediyor ve bu durum güçlü istihdam artışı ile destekleniyor." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Euro Bölgesi'nde ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2,2, gelecek yıl ise yüzde 1,9 seviyesinde olmak üzere potansiyelinin üzerinde seyretmeye devam etmesinin beklendiği kaydedildi.
Orta vadede ise Euro Bölgesi'nde demografik değişimlerin, zayıf verimlilik büyümesinin ve krizin devam eden etkilerinin ekonomik büyüme üzerinde frenleyici etkisinin görülebileceği belirtilen açıklamada, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Bir dizi küresel ve yerel risk, bölgenin görünümü üzerinde baskı oluşturuyor. ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına dönük vergi oranlarını artırması ile ticari gerilimler arttı. Politik eylemsizlik ve ulusal seviyede politik şoklar önemli yerel riskler arasında yer alıyor."
Euro Bölgesi'nde büyüme güçlüyken yüksek kamu borcu olan ülkelerin yapısal reformlarını artırması ve mali tamponlarını güçlendirmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, İngiltere ve AB arasında devem eden, İngiltere'nin birlikten ayrılma sürecine (Brexit) ilişkin müzakerelerden istenilen mesafenin alınamamış olmasının, yıkıcı bir çıkış sürecine ilişkin riskleri artırdığı kaydedildi.
IMF'nin Euro Bölgesi'ne yönelik 4. Madde Konsültasyonuna ilişkin açıklamasında, "Euro Bölgesi'nin büyümesi daha ılımlı bir seviyeye doğru yavaşlamasına rağmen güçlü. İç talep temel itici unsur olmaya devam ediyor ve bu durum güçlü istihdam artışı ile destekleniyor." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Euro Bölgesi'nde ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 2,2, gelecek yıl ise yüzde 1,9 seviyesinde olmak üzere potansiyelinin üzerinde seyretmeye devam etmesinin beklendiği kaydedildi.
Orta vadede ise Euro Bölgesi'nde demografik değişimlerin, zayıf verimlilik büyümesinin ve krizin devam eden etkilerinin ekonomik büyüme üzerinde frenleyici etkisinin görülebileceği belirtilen açıklamada, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Bir dizi küresel ve yerel risk, bölgenin görünümü üzerinde baskı oluşturuyor. ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına dönük vergi oranlarını artırması ile ticari gerilimler arttı. Politik eylemsizlik ve ulusal seviyede politik şoklar önemli yerel riskler arasında yer alıyor."
Euro Bölgesi'nde büyüme güçlüyken yüksek kamu borcu olan ülkelerin yapısal reformlarını artırması ve mali tamponlarını güçlendirmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, İngiltere ve AB arasında devem eden, İngiltere'nin birlikten ayrılma sürecine (Brexit) ilişkin müzakerelerden istenilen mesafenin alınamamış olmasının, yıkıcı bir çıkış sürecine ilişkin riskleri artırdığı kaydedildi.