Son dakika haberi!..
Hükümetin kamu görevlileri ve memur emeklilerine yönelik zam teklifi belli oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2018 ve 2019 yıllarında yapılacak artışın belirleneceği 4. dönem toplu görüşmeleri kapsamında kamu işveren ve kamu görevlileri sendikaları heyetleriyle bir araya geldi.
Hükümet, kamu görevlileri ve memur emeklilerinin maaşlarına 2018 ve 2019 yıllarının birinci ve ikinci altı aylık dönemleri için yüzde 3'er zam ile enflasyon farkı teklifinde bulundu.
Sarıeroğlu'nun açıklamasına göre, altı aylık enflasyon ilgili tutarı aşarsa fark ödenecek.
MEMUR SENDİKALARI: BU TEKLİFE KAPALIYIZ
Hükümetin zam teklifine Memur-Sen'den hızlı bir yanıt geldi. beraberindeki Memur-Sen yöneticileriyle basın toplantısı düzenleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın hükümetin zam teklifine tepki gösterdi.
"Anlaşılan o ki Kamu İşveren Heyeti'nin hesap makinesi eski Türkiye'den kalma" diyen Yalçın, şunları söyledi:
"Biz, sunulan teklifi eski Türkiye'nin teklifi olarak görüyoruz. Onun için bu teklifi müzakere etmeye değer bulmuyoruz ve bu teklife kapalıyız. Kamu İşveren Heyeti'nden yeni makul ve makbul teklifler bekliyoruz. Yeni makul ve makbul teklifler geldiğinde cebimiz de kapımız da açık olacaktır."
"ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR"
Finans sektörünün mevcut enflasyon rakamının yaklaşık yedi katı kar ettiğini anımsatan Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu durumu eleştiren açıklamalarının olduğunu söyledi.
Bankaların karının korunduğu bir ortamda kamu çalışanlarına Maliye Bakanlığının cimriliğinden pay düştüğünü belirten Yalçın, şöyle konuştu:
"Açlık sınırı yükseliyor, alım gücümüz düşüyor. Az önce 16 yıllık süreçte kamu görevlilerinin en düşük devlet memuru maaşının yüzde 97 yükseldiği ifade edildi. Dolayısıyla yoksulluk sınırının 4 bin 800 lira civarında seyrettiği ve açıklanan bütün rakamların birbirine yakın olduğu bir noktada 2 bin 405 lira ücret alan bir kamu görevlisinin, en düşük devlet memuru maaşının yoksulluk sınırının yarısı kadar olduğu gözüküyor. Biz bunun yükselmesi ve bir sonraki toplu sözleşmede bu makasın tamamen kapatılmasına endeksli üç alternatifli teklifle masaya gittik. Dolayısıyla masada bütün seçenekleri önlerine sunarak hangi kalemden iyileştirme yapılacaksa onu kamu işveren heyeti belirlesin istedik ve masaya gelirken de üç şarta hazır olarak geldik. Birincisi yüzde 16 istemişiz. AK Parti'nin kuruluşunun 16. yılı 2018 için. Dolayısıyla eğer teklifimiz karşılanmış olsaydı 'evet' kartonunu kaldıracaktık. Müzakere edilebilir bir rakam ifade edilebilmiş olsaydı o zaman masada 'bunu müzakereye açığız, sonraki teklifinizi görelim' diyecektik. Fakat masaya gelen teklif, müzakere edilmesi mümkün olmayan bir teklif. Onun için 'bu teklifi müzakereye kapalıyız' yaklaşımını ortaya koyduk. Teklifi küçültenler bu saatten sonra Türkiye'yi büyütenlerle temas kursunlar. İleri giden Türkiye'nin geriye giden memurları olmak bize reva görülmesin."
Yalçın, bir basın mensubunun, "Nasıl bir rakam gelse müzakereye açık olurdunuz?" sorusuna, "Teklif gelmeden buna ilişkin cümleyi kurmak yakışık almaz, doğru olmaz. Dolayısıyla biz AK Parti'nin 16. kuruluş yıl dönümünde çok makul bir teklif sunmuşuz, yüzde 16 gibi 2018 için bir rakam ifade etmişiz." karşılığını verdi.
Yalçın, başka bir basın mensubunun, görüşmelerin son günü olan 21 Ağustos'a kadar uzlaşının mümkün olup olmayacağı yönündeki sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Ben masadan uzlaşının olması gerektiğini buradan ifade ediyorum. Onun için hükümetin bizi test etmek yerine hesap makinesinin tuşlarını kontrol etmesinin daha kolay olduğunu, daha doğru olduğunu düşünüyorum. Onun için bu masadan uzlaşının çıkması Kurban Bayramı öncesi çifte bayram etkisi yaratır. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var, buna kamu görevlilerinin ihtiyacı var. Onun için ben şimdiden tatsız cümle kurmak istemem. Makinenin tuşları değişir, yeni teklif gelir, kapımız açık, cebimiz açık."