Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen, Erdemir çalışanlarına yönelik yayımladığı genelgede, şu anda dünyanın son yüzyılın en büyük ekonomik krizi ile karşı karşıya kaldığını, ABD'de başlayan ve önce finans sektörünü vuran krizin dalga dalga reel sektörü de etkisi altına aldığı belirtti.
Türkiye'de 2008'in üçüncü çeyreğinden itibaren de dalga dalga hissedilen krizin eylül-ekim aylarından itibaren sanayiyi de etkisi altına aldığını anlatan Özgen, şunları kaydetti:
''Otomotiv sektörü başta olmak üzere beyaz eşya, boru, makine ve teçhizat sektörlerini tam olarak etkilemiştir. Müşterilerimiz olan bu sektördeki daralma şirketimize de yansımıştır. Kriz dönemi başlarında tonu 1200 dolar seviyesinde olan mamul fiyatlarımız, 400 dolar seviyelerine kadar gerilemiş olup, gerilemeye de devam etmektedir.
Ülkemizdeki birçok işletme krize karşı üretimlerini durdurmuş, toplu işçi çıkarma ve benzeri tasarruf tedbirlerini uygulamaya başlamıştır. Ülkemiz yüzde 15,5 ile işsizlikte dünya rekoru kırmış ve maalesef bu konuda 1. sırada bulunmaktadır. Bir yılda 1 milyon 59 bin kişi işsizler ordusuna katılmıştır. Erdemir de gerekli tasarruf tedbirlerini uygulamaya koymuştur. Ancak, şirketimiz krizin başladığı ekim ayından bu yana 6,5 aydır eleman çıkarmayı gündeme getirmemiş, bunun yerine maliyetlerin düşürülmesi ve krizden çıkışımızı sağlayacak diğer alternatif önlemleri hayata geçirmeyi tercih etmiştir.''
ÜCRETLERDE FERAGAT
Özgen, sürecin şimdiye kadar yapılanların ötesinde bir çabayı gerektirdiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Başta ben Genel Müdürünüz ve yardımcılarım olmak üzere tüm yönetici arkadaşlarım, kriz sonuna kadar ücretlerimizden belli oranda feragat ederek, fedakarlık yapmayı kararlaştırmış bulunuyoruz. Sizlerin de bu konuda katkı sağlayacağınıza inancım tamdır.
Bu bağlamda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki demir çelik sektöründe de gittikçe genişleyen, derinleşen ve süresi kestirilemeyen genel ekonomik krizin oluşturduğu zararların etkilerinin şirketimiz açısından en alt düzeye indirilmesine yönelik olarak; Erdemir TAŞ'de ve en önemli iştiraki İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları AŞ'de, alınan ve alınmakta olan tüm önlemlerin yanı sıra toplu iş sözleşmelerinin tarafı işçi sendikaları ile işverenler arasında yaşanılmakta olan koşullar çerçevesinde, sizlerden gelen çözüm önerileri de dikkate alınarak, toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinin 16 aylık süre için tadil edilmesi konusunda anlaşma sağlanmıştır.''
YÜZDE 35 ORANINDA İNDİRİM
Türkiye'de bu büyüklükte ilk uygulanan anlaşmanın yaşanan koşullarda çok sayıda işçinin işten çıkarılmasının alternatifi olması sebebiyle iş barışına hizmet ettiğini anlatan Özgen, şu görüşlere yer verdi:
''Ücretler ve ücrete bağlı diğer hakların, nakdi ve gayri nakdi sosyal yardımlar hariç, 1 Mayıs tarihinden itibaren yüzde 35 oranında indirilmesi karara bağlanmıştır. Bu anlaşmanın bütün şartları, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki personelimizin yanı sıra en üst düzey yöneticilerimiz ve toplu iş sözleşmesi kapsam harici personelimiz dahil olmak üzere tüm personele istisnasız aynen uygulanacaktır. Bu uygulama, şartlara ve kalıcı iyileşmelerin tespitine bağlı olarak tekrar gözden geçirilebilecektir. Bunun yanı sıra kriz dönemlerinde şirketler tarafından yaygın şekilde benimsenen ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği şirketimizin yapısına uygun olmaması nedeniyle faydalı görülmemiştir.''
Türkiye'de 2008'in üçüncü çeyreğinden itibaren de dalga dalga hissedilen krizin eylül-ekim aylarından itibaren sanayiyi de etkisi altına aldığını anlatan Özgen, şunları kaydetti:
''Otomotiv sektörü başta olmak üzere beyaz eşya, boru, makine ve teçhizat sektörlerini tam olarak etkilemiştir. Müşterilerimiz olan bu sektördeki daralma şirketimize de yansımıştır. Kriz dönemi başlarında tonu 1200 dolar seviyesinde olan mamul fiyatlarımız, 400 dolar seviyelerine kadar gerilemiş olup, gerilemeye de devam etmektedir.
Ülkemizdeki birçok işletme krize karşı üretimlerini durdurmuş, toplu işçi çıkarma ve benzeri tasarruf tedbirlerini uygulamaya başlamıştır. Ülkemiz yüzde 15,5 ile işsizlikte dünya rekoru kırmış ve maalesef bu konuda 1. sırada bulunmaktadır. Bir yılda 1 milyon 59 bin kişi işsizler ordusuna katılmıştır. Erdemir de gerekli tasarruf tedbirlerini uygulamaya koymuştur. Ancak, şirketimiz krizin başladığı ekim ayından bu yana 6,5 aydır eleman çıkarmayı gündeme getirmemiş, bunun yerine maliyetlerin düşürülmesi ve krizden çıkışımızı sağlayacak diğer alternatif önlemleri hayata geçirmeyi tercih etmiştir.''
ÜCRETLERDE FERAGAT
Özgen, sürecin şimdiye kadar yapılanların ötesinde bir çabayı gerektirdiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Başta ben Genel Müdürünüz ve yardımcılarım olmak üzere tüm yönetici arkadaşlarım, kriz sonuna kadar ücretlerimizden belli oranda feragat ederek, fedakarlık yapmayı kararlaştırmış bulunuyoruz. Sizlerin de bu konuda katkı sağlayacağınıza inancım tamdır.
Bu bağlamda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki demir çelik sektöründe de gittikçe genişleyen, derinleşen ve süresi kestirilemeyen genel ekonomik krizin oluşturduğu zararların etkilerinin şirketimiz açısından en alt düzeye indirilmesine yönelik olarak; Erdemir TAŞ'de ve en önemli iştiraki İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları AŞ'de, alınan ve alınmakta olan tüm önlemlerin yanı sıra toplu iş sözleşmelerinin tarafı işçi sendikaları ile işverenler arasında yaşanılmakta olan koşullar çerçevesinde, sizlerden gelen çözüm önerileri de dikkate alınarak, toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinin 16 aylık süre için tadil edilmesi konusunda anlaşma sağlanmıştır.''
YÜZDE 35 ORANINDA İNDİRİM
Türkiye'de bu büyüklükte ilk uygulanan anlaşmanın yaşanan koşullarda çok sayıda işçinin işten çıkarılmasının alternatifi olması sebebiyle iş barışına hizmet ettiğini anlatan Özgen, şu görüşlere yer verdi:
''Ücretler ve ücrete bağlı diğer hakların, nakdi ve gayri nakdi sosyal yardımlar hariç, 1 Mayıs tarihinden itibaren yüzde 35 oranında indirilmesi karara bağlanmıştır. Bu anlaşmanın bütün şartları, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki personelimizin yanı sıra en üst düzey yöneticilerimiz ve toplu iş sözleşmesi kapsam harici personelimiz dahil olmak üzere tüm personele istisnasız aynen uygulanacaktır. Bu uygulama, şartlara ve kalıcı iyileşmelerin tespitine bağlı olarak tekrar gözden geçirilebilecektir. Bunun yanı sıra kriz dönemlerinde şirketler tarafından yaygın şekilde benimsenen ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği şirketimizin yapısına uygun olmaması nedeniyle faydalı görülmemiştir.''