Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, piyasaya ihtiyacından fazla yapılmakta olan fonlamayı azaltmak ve bu suretle gün sonunda piyasada daha az atıl likidite kalmasını sağlamak için önümüzdeki dönemde borçlanma faizlerinde yeni bir indirimin söz konusu olabileceğini vurguladı.
İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki temelde sebze fiyatları kaynaklı yüksek artışlar nedeniyle Eylül ayında yıllık enflasyonun belirgin bir yükseliş gösterebileceğine işaret eden Kurul, bu durumun geçici olacağını ve Ekim ayından itibaren yıllık enflasyonun tekrar düşüş eğilimine gireceğini vurguladı.
Merkez Bankası 16 Eylül tarihli Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Piyasadaki likidite koşullarının öngörüldüğü şekilde geliştiğini belirten Kurul, 14 Nisan 2010 tarihinde açıklanan “Para Politikası Çıkış Stratejisi”nde belirtildiği gibi, teknik faiz ayarlaması sürecinin ikinci adımının atılarak bir hafta vadeli ihale faiz oranı ile gecelik işlemler için ilan edilen borçlanma faizi arasındaki farkın 25 baz puan artırılacak şekilde ayarlanmasına karar verdiğini vurguladı.
Toplantı özetine göre göre çıkış stratejisi metninde de ifade edildiği gibi gerek gecelik borçlanma ve borç verme faizi arasındaki farkın gerekse söz konusu faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı arasındaki farkların para politikası operasyonel çerçevesinin bir unsuru olarak belirlenebileceği hatırlatan Kurul, bu doğrultuda piyasaya ihtiyacından fazla yapılmakta olan fonlamayı azaltmak ve bu suretle gün sonunda piyasada daha az atıl likidite kalmasını sağlamak üzere önümüzdeki dönemde borçlanma faizlerinde yeni bir indirim söz konusu olabileceğine dikkat çekti. İç talepteki istikrarlı artışlara rağmen dış talebin zayıf seyri toplam talep artışını sınırladığına dikkat çeken Kurul, istihdam ve kapasite kullanım göstergelerinin bir arada değerlendirildiğinde kısa vadede enflasyon üzerinde belirgin bir baskı hissedilmeyeceği öngörüsünde bulundu.
Öncü göstergeler işlenmemiş gıda fiyatlarındaki temelde sebze fiyatları kaynaklı yüksek artışlar nedeniyle Eylül ayında yıllık enflasyonun belirgin bir yükseliş gösterebileceğine işaret etti. Kurul, bu durumun geçici olacağını ve Ekim ayından itibaren yıllık enflasyonun tekrar düşüş eğilimine gireceğini vurguladı. Kurul, enflasyonun kısa vadede geçici bir artış gösterdikten sonra yılın son çeyreğinden itibaren tekrar düşüş eğilimine gireceği öngörüsünü yineledi.
Kurul, iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğindeki güçlü büyümenin ardından daha ılımlı bir toparlanma eğilimine girdiğini belirtti. Temmuz ve Ağustos ayı verilerinin yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyetin ikinci çeyreğe kıyasla belirgin bir yavaşlama gösterdiğine işaret ettiğini vurgulayan Kurul, Temmuz ayında sanayi üretim düzeyinin ikinci çeyrek ortalamasının altında seyrederken, Ağustos ayına ilişkin kapasite kullanım verileri üretiminin artış hızındaki yavaşlamanın sürdüğüne isaret ettiğini ifade etti. Bununla birlikte Kurul, Ağustos ayının, Ramazan ayına denk gelmesinin yanı sıra referandum öncesi siyasi belirsizlik içeren bir dönem olması nedeniyle iktisadi faaliyetin ana eğilimine ilişkin sağlıklı bilgi içermeyebileceği değerlendirmesinde bulundu. Kurul, sanayi üretimine 2-3 ay gecikmeyle yansıyan sipariş göstergelerinde Ağustos ayında kısmi bir iyileşme gözlendiğinin altını çizdi.
Kurul üyeleri, mali kuralın yasalaşma sürecindeki gecikmenin güncel maliye politikası uygulamalarının önemini artırdığını ifade etti. 2010 yılının ilk sekiz ayına ilişkin bütçe gelişmeleri değerlendirildiğinde, iktisadi faaliyetin beklenenden güçlü bir şekilde toparlanmasının sağladığı ek gelir artısının büyük ölçüde kamu borcunun azaltılmasında kullanıldığı görüldü. Merkez Bankası'nın dengeleyici politika izleme esnekliğinin korunması ve piyasa faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olması bakımından, mali disiplinin kurumsal ve yapısal iyileştirmeler yoluyla güçlendirilerek devam etmesi büyük önem taşıdı. Bu çerçevede Kurul, kamu maliyesindeki gelişmeleri ve enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini dikkatle izlemeye devam edecek.
İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki temelde sebze fiyatları kaynaklı yüksek artışlar nedeniyle Eylül ayında yıllık enflasyonun belirgin bir yükseliş gösterebileceğine işaret eden Kurul, bu durumun geçici olacağını ve Ekim ayından itibaren yıllık enflasyonun tekrar düşüş eğilimine gireceğini vurguladı.
Merkez Bankası 16 Eylül tarihli Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Piyasadaki likidite koşullarının öngörüldüğü şekilde geliştiğini belirten Kurul, 14 Nisan 2010 tarihinde açıklanan “Para Politikası Çıkış Stratejisi”nde belirtildiği gibi, teknik faiz ayarlaması sürecinin ikinci adımının atılarak bir hafta vadeli ihale faiz oranı ile gecelik işlemler için ilan edilen borçlanma faizi arasındaki farkın 25 baz puan artırılacak şekilde ayarlanmasına karar verdiğini vurguladı.
Toplantı özetine göre göre çıkış stratejisi metninde de ifade edildiği gibi gerek gecelik borçlanma ve borç verme faizi arasındaki farkın gerekse söz konusu faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı arasındaki farkların para politikası operasyonel çerçevesinin bir unsuru olarak belirlenebileceği hatırlatan Kurul, bu doğrultuda piyasaya ihtiyacından fazla yapılmakta olan fonlamayı azaltmak ve bu suretle gün sonunda piyasada daha az atıl likidite kalmasını sağlamak üzere önümüzdeki dönemde borçlanma faizlerinde yeni bir indirim söz konusu olabileceğine dikkat çekti. İç talepteki istikrarlı artışlara rağmen dış talebin zayıf seyri toplam talep artışını sınırladığına dikkat çeken Kurul, istihdam ve kapasite kullanım göstergelerinin bir arada değerlendirildiğinde kısa vadede enflasyon üzerinde belirgin bir baskı hissedilmeyeceği öngörüsünde bulundu.
Öncü göstergeler işlenmemiş gıda fiyatlarındaki temelde sebze fiyatları kaynaklı yüksek artışlar nedeniyle Eylül ayında yıllık enflasyonun belirgin bir yükseliş gösterebileceğine işaret etti. Kurul, bu durumun geçici olacağını ve Ekim ayından itibaren yıllık enflasyonun tekrar düşüş eğilimine gireceğini vurguladı. Kurul, enflasyonun kısa vadede geçici bir artış gösterdikten sonra yılın son çeyreğinden itibaren tekrar düşüş eğilimine gireceği öngörüsünü yineledi.
Kurul, iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğindeki güçlü büyümenin ardından daha ılımlı bir toparlanma eğilimine girdiğini belirtti. Temmuz ve Ağustos ayı verilerinin yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyetin ikinci çeyreğe kıyasla belirgin bir yavaşlama gösterdiğine işaret ettiğini vurgulayan Kurul, Temmuz ayında sanayi üretim düzeyinin ikinci çeyrek ortalamasının altında seyrederken, Ağustos ayına ilişkin kapasite kullanım verileri üretiminin artış hızındaki yavaşlamanın sürdüğüne isaret ettiğini ifade etti. Bununla birlikte Kurul, Ağustos ayının, Ramazan ayına denk gelmesinin yanı sıra referandum öncesi siyasi belirsizlik içeren bir dönem olması nedeniyle iktisadi faaliyetin ana eğilimine ilişkin sağlıklı bilgi içermeyebileceği değerlendirmesinde bulundu. Kurul, sanayi üretimine 2-3 ay gecikmeyle yansıyan sipariş göstergelerinde Ağustos ayında kısmi bir iyileşme gözlendiğinin altını çizdi.
Kurul üyeleri, mali kuralın yasalaşma sürecindeki gecikmenin güncel maliye politikası uygulamalarının önemini artırdığını ifade etti. 2010 yılının ilk sekiz ayına ilişkin bütçe gelişmeleri değerlendirildiğinde, iktisadi faaliyetin beklenenden güçlü bir şekilde toparlanmasının sağladığı ek gelir artısının büyük ölçüde kamu borcunun azaltılmasında kullanıldığı görüldü. Merkez Bankası'nın dengeleyici politika izleme esnekliğinin korunması ve piyasa faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olması bakımından, mali disiplinin kurumsal ve yapısal iyileştirmeler yoluyla güçlendirilerek devam etmesi büyük önem taşıdı. Bu çerçevede Kurul, kamu maliyesindeki gelişmeleri ve enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini dikkatle izlemeye devam edecek.