Bir dizi ziyaret için geldiği Osmaniye'de AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, burada açıklamalarda bulundu. Osmaniye'nin 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 il arasında yer aldığını kaydeden Bayraktar, "14-28 Mayıs seçimleri sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kurulan hükümette, Cumhurbaşkanımızın en ehemmiyet verdiği konulardan bir tanesi, Türkiye'nin depremle ilgili yaralarının bir an önce sarılması, depreme uğrayan bu 11 şehrin en kısa sürede ayağa kaldırılması, şehrin siyasi ve içtimai hayatının en hızlı şekilde normalleştirilmesi konusunda olmuştur. Biz de bu minvalde tüm Kabine üyeleri olarak hemen her fırsatta bu şehirleri ziyaret ediyoruz. Bu şehirlerimizde tekrar hayatın normale dönmesi, insanlarımızın daha iyi şartlarda, daha üst standartlarda yaşaması için bir gayret içerisindeyiz. Bununla birlikte aynı zamanda AK Parti olarak 'Türkiye Buluşmaları' adını verdiğimiz toplantıları icra ediyoruz. Bu toplantılar aynı zamanda yine bu hafta bir anlamda startını verdiğimiz ve başladığımız kongre sürecimizin de bir parçası. Bu anlamda geçmiş dönemde farklı kademelerde, farklı görevlerde partimizin içinde bulunmuş, görevlerde bulunmuş milletvekillerimizden ana kademedeki teşkilatlarımızdaki bütün üyelerimize kadar hep beraber illerimize gidiyoruz. İllerimizde, ilçelerimizde vatandaşlarımızın sorunları yerinde takip ediyoruz. Onları dinliyoruz ve bu anlamda da bugün burada bu toplantıyı gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
'30 BİNİN ÜZERİNDE İNSAN ŞU ANDA SAHADA ÇALIŞIYOR'
Bakan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk reaktörün yüzde 90 oranında tamamlandığını söyledi. Bakan Bayraktar, "Buraya Akkuyu'dan geldim. Akkuyu Nükleer Santrali'nde malumunuz dünyanın en büyük nükleer santral inşası. Orada 4 tane reaktörü aynı anda inşa ediyoruz. 30 binin üzerinde insan şu anda sahada çalışıyor. İnşallah tüm santral devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak. Önümüzdeki süreç içerisinde, 2028'e kadar bütün reaktörleri devreye almayı hedefliyoruz. Hemen hemen bizden önceki bütün iktidarlar döneminde aslında nükleer yapılmaya gayret edilmiş fakat bununla alakalı çok kayda değer bir ilerleme sağlanamamış. Ancak çok şükür bizim iktidarlarımız döneminde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2010 yılında hükümetler arası anlaşma kapsamında yola çıktığımız bu projede şu anda çok ciddi ilk reaktörde yüzde 90'ın üzerinde ilerlemeyle inşaat bitmiş durumda. Diğer reaktörlerin inşaatı şu anda devam ediyor" diye konuştu.
'2,6 MİLYON HANENİN DOĞAL GAZ İHTİYACINI KARŞILIYORUZ'
Elektrik ve doğal gaz konusunda Türkiye'de ihtiyaçların artmaya devam ettiğini anlatan Bakan Bayraktar, şöyle konuştu: "Türkiye'de artık ithal ederek doğal gazı değil; artık kendimiz üreterek doğal gazı kullanmak ve vatandaşlarımızın hizmetine sunmak istiyoruz. Bu anlamda malumunuz 2016 yılında ortaya koyduğumuz bir milli enerji ve maden politikası vardı. Onun şu anda yavaş yavaş meyvelerini toplamaya başladık. 2020 yılında Karadeniz'de kendi gemilerimizle, kendi mühendislerimizle, arayıp bulduğumuz gaz şu anda evlerimize gelmeye başladı. Sadece Karadeniz'de ürettiğimiz doğal gazdan 2,6 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz. Dolayısıyla bugün itibarıyla artık kendi doğal gazını üreten ve bunu vatandaşlarına sunan bir Türkiye var. İnşallah tabii üretimi daha da arttırmak, daha çok yere doğal gaz götürmek istiyoruz, daha çok aboneye doğal gaz götürmek istiyoruz. Benzer şekilde doğal gaz üretimimizin artması lazım."
100 BİN VARİL HEDEFİ
Türkiye'nin sadece doğal gazda değil, petrolde de önemli bir ithalatçı olduğunu ve dışa bağımlı olduğunu kaydeden Bakan Bayraktar, Şırnak Gabar keşfiyle günlük 47 bin varil petrol üretiminin olduğunu, üretimi 100 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti: "Bugün Gabar'da, Şırnak'ta, Kato'da, Bestler Dereler bölgesinde eğer petrol arayabiliyorsak, petrol üretebiliyorsak, bunun başında elbette ki hükümetimizin ortaya koyduğu terörle mücadele ve oradaki elde edilen başarılar var. Orada adı terörle anılan bu bölgeler artık hakikaten, umudun, istihdamın, gelişimin, ekonomik aktivitelerin arttığı bir şeye döndü. Dolayısıyla burada, tüm Cumhur İttifakı olarak gösterilen bütün gayretin ve o bakış açısının sonuçlarını şu anda görmeye başladık. Şu anda Türkiye, bakın çok önemli başka bir şey daha yapıyor. Sınırlarımızın ötesinde bu terörü durdurmak suretiyle sınırlarımızın içerisindeki aktiviteleri, bu terör faaliyetlerini de durdurmuş oluyoruz. Onun için bu çalışmalarla birlikte tabii buna milletimizin olan desteği, Cumhur İttifakı'na ve 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanımıza olan teveccüh sayesinde bütün bu faaliyetler devam ediyor. İnşallah artarak ve memleketimizin ihtiyacı olan doğal gaz ve petrolü mümkün olan en üst seviyede kendimiz üreterek çok daha bağımsız, çok daha ekonomisi, güçlü bir ülke haline geleceğiz."
'30 BİNİN ÜZERİNDE İNSAN ŞU ANDA SAHADA ÇALIŞIYOR'
Bakan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk reaktörün yüzde 90 oranında tamamlandığını söyledi. Bakan Bayraktar, "Buraya Akkuyu'dan geldim. Akkuyu Nükleer Santrali'nde malumunuz dünyanın en büyük nükleer santral inşası. Orada 4 tane reaktörü aynı anda inşa ediyoruz. 30 binin üzerinde insan şu anda sahada çalışıyor. İnşallah tüm santral devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak. Önümüzdeki süreç içerisinde, 2028'e kadar bütün reaktörleri devreye almayı hedefliyoruz. Hemen hemen bizden önceki bütün iktidarlar döneminde aslında nükleer yapılmaya gayret edilmiş fakat bununla alakalı çok kayda değer bir ilerleme sağlanamamış. Ancak çok şükür bizim iktidarlarımız döneminde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2010 yılında hükümetler arası anlaşma kapsamında yola çıktığımız bu projede şu anda çok ciddi ilk reaktörde yüzde 90'ın üzerinde ilerlemeyle inşaat bitmiş durumda. Diğer reaktörlerin inşaatı şu anda devam ediyor" diye konuştu.
'2,6 MİLYON HANENİN DOĞAL GAZ İHTİYACINI KARŞILIYORUZ'
Elektrik ve doğal gaz konusunda Türkiye'de ihtiyaçların artmaya devam ettiğini anlatan Bakan Bayraktar, şöyle konuştu: "Türkiye'de artık ithal ederek doğal gazı değil; artık kendimiz üreterek doğal gazı kullanmak ve vatandaşlarımızın hizmetine sunmak istiyoruz. Bu anlamda malumunuz 2016 yılında ortaya koyduğumuz bir milli enerji ve maden politikası vardı. Onun şu anda yavaş yavaş meyvelerini toplamaya başladık. 2020 yılında Karadeniz'de kendi gemilerimizle, kendi mühendislerimizle, arayıp bulduğumuz gaz şu anda evlerimize gelmeye başladı. Sadece Karadeniz'de ürettiğimiz doğal gazdan 2,6 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz. Dolayısıyla bugün itibarıyla artık kendi doğal gazını üreten ve bunu vatandaşlarına sunan bir Türkiye var. İnşallah tabii üretimi daha da arttırmak, daha çok yere doğal gaz götürmek istiyoruz, daha çok aboneye doğal gaz götürmek istiyoruz. Benzer şekilde doğal gaz üretimimizin artması lazım."
100 BİN VARİL HEDEFİ
Türkiye'nin sadece doğal gazda değil, petrolde de önemli bir ithalatçı olduğunu ve dışa bağımlı olduğunu kaydeden Bakan Bayraktar, Şırnak Gabar keşfiyle günlük 47 bin varil petrol üretiminin olduğunu, üretimi 100 bin varile çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti: "Bugün Gabar'da, Şırnak'ta, Kato'da, Bestler Dereler bölgesinde eğer petrol arayabiliyorsak, petrol üretebiliyorsak, bunun başında elbette ki hükümetimizin ortaya koyduğu terörle mücadele ve oradaki elde edilen başarılar var. Orada adı terörle anılan bu bölgeler artık hakikaten, umudun, istihdamın, gelişimin, ekonomik aktivitelerin arttığı bir şeye döndü. Dolayısıyla burada, tüm Cumhur İttifakı olarak gösterilen bütün gayretin ve o bakış açısının sonuçlarını şu anda görmeye başladık. Şu anda Türkiye, bakın çok önemli başka bir şey daha yapıyor. Sınırlarımızın ötesinde bu terörü durdurmak suretiyle sınırlarımızın içerisindeki aktiviteleri, bu terör faaliyetlerini de durdurmuş oluyoruz. Onun için bu çalışmalarla birlikte tabii buna milletimizin olan desteği, Cumhur İttifakı'na ve 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanımıza olan teveccüh sayesinde bütün bu faaliyetler devam ediyor. İnşallah artarak ve memleketimizin ihtiyacı olan doğal gaz ve petrolü mümkün olan en üst seviyede kendimiz üreterek çok daha bağımsız, çok daha ekonomisi, güçlü bir ülke haline geleceğiz."