ÖSYM'nin önünde toplanan gruptakiler, ''Eğitim Hakkımızı Çalan Hırsızlardan Hesap Soracağız'', ''Halkın Eğitim Hakkı Var'' yazılı dövizler taşıdı.
Grup adına yapılan açıklamada, sınavla ilgili iddiaların şaibe yarattığı ileri sürüldü. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in yaptığı açıklamaların kamuoyunu tatmin etmediği öne sürülerek, ÖSYM ve YÖK başkanlarının istifa etmesi gerektiği savunuldu.
Grubun, 10 Nisan Pazar günü de Milli Eğitim Bakanlığı binasının önünde protesto eylemi yapacağı belirtildi.
Açıklamanın ardından ÖSYM Başkanı Demir'e verilmek üzere hazırlanan ve üzerinde ''Kılıfın adı: 'Tatmin Oldum'' yazılı bez parçası, ÖSYM'nin demir parmaklıklarına asıldı.
EĞİTİM-SEN KIRKLARELİ ŞUBESİ ÜYELERİNDEN TEPKİ
Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi üyeleri ve bir grup lise öğrencisi, ''Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) soru kitapçığında şifreleme'' iddialarına tepki gösterdi.
Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Başkanı Seyfi Meriç, Öğretmenevi önünde toplanan grup adına yaptığı konuşmada, yaklaşık 1 milyon 700 bin adayın katıldığı YGS'nin 27 Mart Pazar günü gerçekleştirildiğini anımsatarak, sınavın hemen ardından da ''şifre'' iddialarının ortaya çıktığını söyledi.
Meriç, KPSS'de yaşanan kopya skandalının ardından, üniversiteye girmek isteyen adayların yoğun güvenlik önlemleriyle adeta cezalandırıldığı YGS'de soruların şifre aracılığıyla çözülebildiği haberlerinin sınava dair ciddi şüpheleri de beraberinde getirdiğini savundu. Seyfi Meriç, ''Ülkemizde artık ilköğretimin ilk kademelerinden itibaren çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği test sayfalarının içine sıkışmış durumdadır'' dedi.
Tüm bu çarpıklıkların başlı başına büyük eğitim sorunu olduğunu ifade eden Meriç, şöyle konuştu:
''Bunlar yetmezmiş gibi YGS'de yaşananlar aileleriyle birlikte yaklaşık 8 milyon insanın yaşamını etkileyen devasa bir skandal olarak karşımızda durmaktadır. KPSS'deki kopya skandalında halen bir sonuca ulaşılamamış olması, İstanbul'da sisteme müdahale edilerek sadece kız öğrencilerin belirli okullarda sınava alınmış olması ve geçmişte yaşanan kopya skandalları YGS üzerinde artan şüpheleri pekiştirmektedir. İlimiz özelinde de öğrencilerin ve sınavlarda görevli öğretmenlerin potansiyel suçlu olarak görüldüğü, öğrencinin cebindeki kağıt mendilden, salonlarda görevli öğretmenlerin parmağımdaki yüzüğe kadar her nesnenin kopya aracı sayıldığı temel insan haklarını çiğneyen, kimi yaptırımların yaşandığı bilinmektedir. KPSS'de yaşananlar ile toplumun güvenini yitiren ÖSYM bu konulara dair acilen bir açıklama getirmelidir.''
Grup adına yapılan açıklamada, sınavla ilgili iddiaların şaibe yarattığı ileri sürüldü. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in yaptığı açıklamaların kamuoyunu tatmin etmediği öne sürülerek, ÖSYM ve YÖK başkanlarının istifa etmesi gerektiği savunuldu.
Grubun, 10 Nisan Pazar günü de Milli Eğitim Bakanlığı binasının önünde protesto eylemi yapacağı belirtildi.
Açıklamanın ardından ÖSYM Başkanı Demir'e verilmek üzere hazırlanan ve üzerinde ''Kılıfın adı: 'Tatmin Oldum'' yazılı bez parçası, ÖSYM'nin demir parmaklıklarına asıldı.
EĞİTİM-SEN KIRKLARELİ ŞUBESİ ÜYELERİNDEN TEPKİ
Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi üyeleri ve bir grup lise öğrencisi, ''Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) soru kitapçığında şifreleme'' iddialarına tepki gösterdi.
Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Başkanı Seyfi Meriç, Öğretmenevi önünde toplanan grup adına yaptığı konuşmada, yaklaşık 1 milyon 700 bin adayın katıldığı YGS'nin 27 Mart Pazar günü gerçekleştirildiğini anımsatarak, sınavın hemen ardından da ''şifre'' iddialarının ortaya çıktığını söyledi.
Meriç, KPSS'de yaşanan kopya skandalının ardından, üniversiteye girmek isteyen adayların yoğun güvenlik önlemleriyle adeta cezalandırıldığı YGS'de soruların şifre aracılığıyla çözülebildiği haberlerinin sınava dair ciddi şüpheleri de beraberinde getirdiğini savundu. Seyfi Meriç, ''Ülkemizde artık ilköğretimin ilk kademelerinden itibaren çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği test sayfalarının içine sıkışmış durumdadır'' dedi.
Tüm bu çarpıklıkların başlı başına büyük eğitim sorunu olduğunu ifade eden Meriç, şöyle konuştu:
''Bunlar yetmezmiş gibi YGS'de yaşananlar aileleriyle birlikte yaklaşık 8 milyon insanın yaşamını etkileyen devasa bir skandal olarak karşımızda durmaktadır. KPSS'deki kopya skandalında halen bir sonuca ulaşılamamış olması, İstanbul'da sisteme müdahale edilerek sadece kız öğrencilerin belirli okullarda sınava alınmış olması ve geçmişte yaşanan kopya skandalları YGS üzerinde artan şüpheleri pekiştirmektedir. İlimiz özelinde de öğrencilerin ve sınavlarda görevli öğretmenlerin potansiyel suçlu olarak görüldüğü, öğrencinin cebindeki kağıt mendilden, salonlarda görevli öğretmenlerin parmağımdaki yüzüğe kadar her nesnenin kopya aracı sayıldığı temel insan haklarını çiğneyen, kimi yaptırımların yaşandığı bilinmektedir. KPSS'de yaşananlar ile toplumun güvenini yitiren ÖSYM bu konulara dair acilen bir açıklama getirmelidir.''