Ekonomik krizi aşmak için çeşitli yollara başvuran ancak krizden henüz çıkamayan Yunanistan’da Papandreu hükümetinin çok tartışılacak bir karar aldığı iddia edildi.
Atina'da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi, ''Papandreu, 598 adaya satılık tabelası koyuyor'' başlıklı haberinde, AB, Avrupa Merkez Bankası (AMB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ‘Troykası’' yetkililerinin, 2015 yılına kadar 50 milyar Euro tutarında ‘özelleştirme’ yapılmasını öngören yeni reformlara
gidilmesi taleplerinden aylar önce hükümetin kamuya ait taşınmaz mülklerin ‘nakite çevrilmesi’ yolunda planlar yapmaya başladığını öne sürdü. Gazete, hükümetin hedefinin, 330 milyar Euroya tekabül eden devasa devlet borcunun bir bölümünü ödemek olduğunu kaydetti.
IMF-AB-AMB ile geçen Mayıs'da yapılan, destek mekanizmasından 110 milyar Euro tutarında dev bir miktar alınmasını öngören memorandumda bu anlaşmaya da yer verildiğini iddia eden gazete, yapılmak istenenin, hükümetin söylediği gibi kamuya ait arazinin değerlendirilmesi değil, satılması olduğunu ileri sürdü.
PAPANDREU: YANLIŞ ANLAŞILDIK
Öte yandan, Yunan medyasında yeralan haberlere göre, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ''gerek ülke içinde gerekse dışındakilerin anlamamış olması olasılığı üzerine vurgulamak istediği noktanın, konunun devlet mülkünün kalkınma ve borçların ödenmesi çerçevesinde değerlendirilmesi'' olduğunu söyledi.
Papandreu, değerlendirmenin satmak anlamına gelmediğinin altını çizdi ve ''Yunanistan toprağını satmıyor'' ifadesini kullandı.
Başbakan Papandreu ayrıca, hükümetin, devlet arazisinin satımı veya devredilebilmesini engelleyecek yasal düzenlemeye gideceğini de kaydetti.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da geçen hafta, mali kriz ve önlem reformları ile ilgili incelemelerde bulunan AB-AMB-IMF yetkililerinin, 15 milyar Euro tutarındaki taksidin verilmesi için ''yeşil ışık yaktıkları'', ancak yeni ve önemli reformların hayata geçirilmesinin gerekliliğini dile getirdikleri bildirilmişti.
Sözkonusu bu yeni reformlar çerçevesinde, 2015 yılına kadar 50 Milyar Euro tutarında özelleştirmelerin de bulunduğu, başlangıç memorandumunda 2011-2012 yıllarında 2 milyar Euroluk özelleştirmelere gidilmesinin öngörülmesine rağmen, şu anda bu tarihlerde hedeflenen meblağın 15 milyar Euro'ya tekabül ettiği kaydedilmişti.
‘KABUL EDİLEMEZ TUTUM’
Diğer yandan, yetkililerin sözkonusu açıklamaları sonrasında konuşan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis ise, ''Troyka'nın, Yunanistan'a karşı olan tavrının kabul edilemez olduğunu'' söylemişti.
''Yunanistan'ın ihtiyaçları olduğunu ancak, bunun da bir sınırı bulunduğunu'' ifade eden Petalotis, ''Herkes kendi rolünün farkına varmalıdır. Kimseden iç işlerimize müdahale etmesini istemedik. Gururumuzun sınırlarını kimseyle müzakere etmeyiz. Talimatları sadece Yunan halkından alırız'' demişti.
Petalotis, hükümetin, kalkınmaya ve bütçe açığının azaltılmasına katkı olması amacıyla kamuya ait taşınmaz malların şeffaflık içerisinde değerlendirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu defalarca dile getirdiğini ve bununla ilgili resmi açıklamaların bulunduğunu belirterek, ''Taşınmaz malların değerlendirilmesi, hiçbir şekilde devlete ait toprakların yok pahasına satılması anlamına gelmeyeceği gibi, bununla ilgili karar alma yetkisinin de sadece Yunan hükümetine ait olduğu malumdur'' diye konuşmuştu.
Atina'da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi, ''Papandreu, 598 adaya satılık tabelası koyuyor'' başlıklı haberinde, AB, Avrupa Merkez Bankası (AMB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ‘Troykası’' yetkililerinin, 2015 yılına kadar 50 milyar Euro tutarında ‘özelleştirme’ yapılmasını öngören yeni reformlara
gidilmesi taleplerinden aylar önce hükümetin kamuya ait taşınmaz mülklerin ‘nakite çevrilmesi’ yolunda planlar yapmaya başladığını öne sürdü. Gazete, hükümetin hedefinin, 330 milyar Euroya tekabül eden devasa devlet borcunun bir bölümünü ödemek olduğunu kaydetti.
IMF-AB-AMB ile geçen Mayıs'da yapılan, destek mekanizmasından 110 milyar Euro tutarında dev bir miktar alınmasını öngören memorandumda bu anlaşmaya da yer verildiğini iddia eden gazete, yapılmak istenenin, hükümetin söylediği gibi kamuya ait arazinin değerlendirilmesi değil, satılması olduğunu ileri sürdü.
PAPANDREU: YANLIŞ ANLAŞILDIK
Öte yandan, Yunan medyasında yeralan haberlere göre, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, ''gerek ülke içinde gerekse dışındakilerin anlamamış olması olasılığı üzerine vurgulamak istediği noktanın, konunun devlet mülkünün kalkınma ve borçların ödenmesi çerçevesinde değerlendirilmesi'' olduğunu söyledi.
Papandreu, değerlendirmenin satmak anlamına gelmediğinin altını çizdi ve ''Yunanistan toprağını satmıyor'' ifadesini kullandı.
Başbakan Papandreu ayrıca, hükümetin, devlet arazisinin satımı veya devredilebilmesini engelleyecek yasal düzenlemeye gideceğini de kaydetti.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da geçen hafta, mali kriz ve önlem reformları ile ilgili incelemelerde bulunan AB-AMB-IMF yetkililerinin, 15 milyar Euro tutarındaki taksidin verilmesi için ''yeşil ışık yaktıkları'', ancak yeni ve önemli reformların hayata geçirilmesinin gerekliliğini dile getirdikleri bildirilmişti.
Sözkonusu bu yeni reformlar çerçevesinde, 2015 yılına kadar 50 Milyar Euro tutarında özelleştirmelerin de bulunduğu, başlangıç memorandumunda 2011-2012 yıllarında 2 milyar Euroluk özelleştirmelere gidilmesinin öngörülmesine rağmen, şu anda bu tarihlerde hedeflenen meblağın 15 milyar Euro'ya tekabül ettiği kaydedilmişti.
‘KABUL EDİLEMEZ TUTUM’
Diğer yandan, yetkililerin sözkonusu açıklamaları sonrasında konuşan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis ise, ''Troyka'nın, Yunanistan'a karşı olan tavrının kabul edilemez olduğunu'' söylemişti.
''Yunanistan'ın ihtiyaçları olduğunu ancak, bunun da bir sınırı bulunduğunu'' ifade eden Petalotis, ''Herkes kendi rolünün farkına varmalıdır. Kimseden iç işlerimize müdahale etmesini istemedik. Gururumuzun sınırlarını kimseyle müzakere etmeyiz. Talimatları sadece Yunan halkından alırız'' demişti.
Petalotis, hükümetin, kalkınmaya ve bütçe açığının azaltılmasına katkı olması amacıyla kamuya ait taşınmaz malların şeffaflık içerisinde değerlendirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu defalarca dile getirdiğini ve bununla ilgili resmi açıklamaların bulunduğunu belirterek, ''Taşınmaz malların değerlendirilmesi, hiçbir şekilde devlete ait toprakların yok pahasına satılması anlamına gelmeyeceği gibi, bununla ilgili karar alma yetkisinin de sadece Yunan hükümetine ait olduğu malumdur'' diye konuşmuştu.