En yüksek seviyeler ise siyah ve Latin çocuklarda tespit edildi.
The Guardian gazetesinin bildirdiğine göre çalışmada, dört ile sekiz yaşındaki çocuklardan alınan 600'den fazla idrar örneğinde, hormon üretimini değiştirebilen ve üreme, bağışıklık sistemi ve metabolik hastalıklarla bağlantılı olan oldukça toksik endokrin bozucular olan ftalatlar kontrol edildi.
Bunlar aynı zamanda çocukların davranışlarını ve öğrenme becerilerini etkileyen gelişimsel toksik maddeler olarak kabul ediliyor.
George Mason Üniversitesi araştırmacısı ve çalışmanın başyazarı Michael Bloom, çalışmanın bulgularının “endişe verici” olduğunu söyledi.
Bloom, “Sonuçlar, cilt bakım ürünlerinin çocuklar üzerinde kullanımının bu kimyasallara maruz kalma kaynağı olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu ürünlerin sık sık ve uzun süreler boyunca kullanılma eğiliminde olması da kesinlikle endişe yaratıyor” dedi.
GIDA VE İLAÇLARA DA BULAŞTI
Ftalatlar, plastik kaplarda yaygın olarak kullanılan "plastikleştiriciler" olarak biliniyor ve birçok şirket bunları kişisel bakım ürünlerine, stabilize etmeye yardımcı olmak veya koku taşımak için bileşen olarak da ekliyor.
Ftalatlar, plastik kaplardan kişisel bakım ürünlerine geçebiliyor ve son zamanlarda yapılan testlerde gıda ve ilaçlara da bulaştığı tespit edildi.
Çocuklar, ftalatları emerken özellikle savunmasız oluyor çünkü vücut ağırlıklarına göre daha büyük bir cilt yüzeyine sahip durumdalar.
Ayrıca metabolik sistemleri bileşiklerin işlenmesine yardımcı olmak için tam olarak gelişmemiş olabilir. Bloom, yine de çocukların kişisel bakım ürünlerindeki kimyasallara maruz kalmasına ilişkin çok az araştırma olduğunu söyledi.
Vücut kimyasalları hızlı bir şekilde elimine etse de insanlar bu kimyasallara çok yüksek düzeyde maruz kalıyor.
Bloom, “Losyon kullanımı gibi bizi bu kimyasallara maruz kalmaya yatkın hale getiren alışkanlıklar rutin olma eğiliminde, bu nedenle genellikle bir dozu ortadan kaldırdığımızda ertesi sabah losyon sürdüğümüz bir senaryo ile sonuçlanırız ve bu kalıcılık durumu ortaya çıkabilir” dedi.
Nemlendirici veya güneş kremi gibi losyonların yanı sıra yağların kullanımı, çocuklarda en yüksek seviyelerle ilişkilendirildi.
Önceki 24 saat içinde losyon kullandığını bildirenlerde, plastikten ürünlere geçen ftalat türü daha yüksek seviyelerde görülürken, saç yağı kullanımı, ürünlere kasıtlı olarak eklenen ftalat türüyle güçlü bir şekilde ilişkilendirildi.
Bloom, çalışmada erkeklerin kız çocuklardan daha yüksek seviyelere sahip olma eğiliminde olduğunu ve ırk grupları arasında değişen seviyelerin sosyoekonomik faktörler, marka tercihleri, erişilebilirlik, ürün uygulama yöntemleri veya kullanım sıklığı ile ilgili olabileceğini ifade etti.
Daha yüksek kaliteli bir mağaza yerine, "bir dolar mağazasından" satın alınan daha ucuz ürünlerin daha yüksek ftalat seviyelerine sahip olma olasılığı daha yüksek olduğu belirtiliyor. Çünkü bu ürünler daha uzun süre plastik bir tüp içinde kalmış oluyor ve potansiyel olarak daha yüksek ısıya maruz kalıyor. Bu iki sorun, kimyasalların daha yüksek oranlarda taşınmasına neden oluyor.