ABD Başkanı Barack Obama, bugün açıkladığı ulusal güvenlik stratejisinde, ABD'nin denizaşırı bölgelere aşırı müdahale dürtüsüne karşı koyması gerektiğini belirtti.
Obama'nın başkanlığının son iki yılını şekillendirecek 29 sayfalık güvenlik stratejisinde, Obama'nın genel dış politika çizgisine yakın bir dil kullanıldığı gözlenirken, terör örgütü IŞİD'le mücadele stratejisi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya dair de büyük bir değişiklik yer almadı.
Strateji planında, siber güvenliğin artırılması, iklim değişikliğiyle mücadele, şiddet yanlısı aşırılıklara karşı konulması gibi konuların tüm dünyada desteklenmesi gerektiğini dile getiren Obama, ABD'nin terörizm, iklim değişikliği ve siber tehditler dahil olmak üzere küresel zorluklarla mücadelede "vazgeçilmez" bir lider olduğunu, ancak kaynaklarının ve nüfuzunun sınırsız olmadığını kaydetti.
ABD'nin, denizaşırı ülkelere müdahale dürtüsüne karşı koyması gerektiğini vurgulayan Obama, ABD'nin çıkarlarını her zaman savunacaklarını ve müttefiklere yönelik taahhütlere sadık kalınacağını vurgulayarak, "Ancak, birbiriyle rekabet halindeki birçok öncelik arasında zor seçimler yapmalıyız ve korkulara dayanan kararlar verdiğimizde gelen aşırı müdahale dürtüsüne her zaman karşı koymalıyız" ifadesini kullandı.
Obama, akıllı bir ulusal güvenlik stratejisinin sadece askeri güce dayanmadığının bilincinde olmaları gerektiğini belirterek, "Gerçekten de uzun vadede, şiddet yanlısı aşırılığın ideolojisi ve temel nedenlerine karşı koymak için diğer ülkelerle birlikte çalışma çabalarımız, teröristleri savaş alanından sökme kapasitemizden daha önemli olacak" dedi.
Amerika topraklarına yönelik terör tehdidinin azalmasına rağmen tamamen yok olmadığını da bildiren Obama, ABD'nin hedefe yönelik operasyonlarla IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele etmeye devam edeceğini söyledi. Obama, IŞİD gibi aşırılık yanlısı grupları, büyük ölçekli, Amerikan öncülüğündeki kara savaşlarıyla değil, terörle mücadele operasyonları ve küresel koalisyonlarla zayıflatma sözü verdi.
Suriye'deki iç savaşa tek kalıcı çözümün siyasi çözüm, tüm Suriye vatandaşlarının meşru arzularına yanıt veren kapsayıcı bir siyasi dönüşüm olmayı sürdürdüğünü ifade eden Obama, Suriye'deki yıkıcı çatışmaya kalıcı bir siyasi çözüm bulma gayretlerine devam edeceklerini kaydetti.
"Yıkıcı ve hatta yok edici" siber saldırıların da artmakta olduğuna işaret eden Obama, "Kötü niyetli siber aktörlere bedeller ödeteceklerinin" sözünü verse de, bu bedellerin ne olacağını belirtmedi.
Obama, iklim değişikliği ve Batı Afrika'daki Ebola salgını gibi bulaşıcı hastalıklardan doğan risklere de stratejisinde değinirken, ABD'nin, petrol ve gaz üretimi güçlü olsa da, kısmen petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle, yeni enerji kaynaklarının yaratılmasını desteklemesi gerektiğinin de altını çizdi.
Diğer yandan, strateji planında, Türkiye, Kafkasya ve Balkanlarla ilgili olarak, "Balkanlar ve Doğu Avrupa'daki ülkelerin Avrupa ve Avrupa-Atlantik entegrasyonu arzularını kararlılıkla destekleyeceğiz, Türkiye ile olan ilişkilerimizi dönüştürmeye devam edeceğiz ve Kafkasya'daki bölgesel ihtilafların çözümünü teşvik ederken, bölgedeki ülkelerle bağlarımızı geliştireceğiz" ifadelerine yer verildi.
ABD Başkanları, yasa gereği Kongre'ye her yıl ulusal güvenlik stratejisi sunmakla yükümlü. Ancak Obama da dahil birçok Başkan, bunu düzensiz bir şekilde yapıyor. Obama, Kongre'ye bir önceki güvenlik stratejisini 2010 yılında sunmuştu.