Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesinin yarın çıkacak sayısındaki başmakalede, ''Hem AB üyesi olmuş, hem de Orta Doğu'da güçlü saygınlığı olan bir Türkiye'nin, Avrupa'nın bölgedeki gücünü artırması için önemli fırsat olacağı'' yorumu yapıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Paris'e yaptığı resmi ziyarete yer verilen ''Fransa, Türkiye ve AB'' başlıklı makalede, ''Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin sözünü tutup, hemen Ankara'yı ziyaret etmesi gerektiği''bildirildi.
''Türkiye Avrupa'da mı, Orta Doğu'da mı?'' sorusunun eski bir soru olduğu ve bu soruya ne tarihin ne de coğrafyanın kesin yanıt verebildiği belirtilen başmakalede, ''bununla birlikte günümüzde siyasi olarak Türkiye'nin yönünün Orta Doğu'ya yöneldiği'' yorumu yapıldı. Gazetede, Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinde de bunun açıkça görüldüğü ifade edildi.
"İRAN'I TEHLİKELİ GÖRMÜYOR"
Türkiye'nin NATO üyesi olduğu, ABD ve İsrail ile stratejik işbirliğinin bulunduğu, AB ile üyelik müzakerelerinin devam ettiği hatırlatılan makalede, ''Ankara'nın, İran yönetimini bölge için tehlikeli görmediği'' görüşü ifade edildi.
Makalede, ''İran liderinin, İsrail'in haritadan silinmesi yolunda yaptığı açıklama, Tahran'ın İsrail-Filistin arasındaki uzlaşmaya karşı çıkan Hamas ve Hizbullah'a verdiği destek, görünüşte Erdoğan'ın düşüncelerinde ikinci planda'' görüşü savunuldu.
Başmakalede, Erdoğan'ın, dün Fransız gazetecilerle yaptığı görüşmede, ''İsrail bölge için önemli tehdit'' ifadesine atıfta bulunuldu ve ''İsrail'in 2008 yılında Gazze'ye yaptığı saldırılardan sonra bu iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleştiği, diğer yandan Türkiye'nin, güçlü ekonomisi Batı'ya yönelmişken, bölgede İran, Irak, Suriye ve Ürdün'le daha yakın ilişkiler içine girdiği'' yorumu yapıldı.
Türkiye'nin bölgesel güç olarak diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesinin normal karşılanabileceği, bunun tüm taraflar için yararlı da olabileceği belirtilen makalede, bununla birlikte, ''Türkiye'nin İran rejimini sıradanlaştırmasının tehlikeli olabileceği'' ifade edildi.
"GÜÇLÜ TÜRKİYE AB'YE DE GÜÇ KATAR"
''Paris ve Berlin, Türkiye'yi İran konusundaki bu tavrından dolayı sorumlu mu tutuyor?, Almanya ve Fransa'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan tavrı, Türkiye'nin bir anlamda radikalleşmesine mi yol açıyor?'' sorularının yöneltildiği makalenin sonunda, Türkiye'yi AB'nin dışında tutmanın siyasi bir bedeli olduğu vurgulandı ve ''hem AB üyesi olmuş, hem de Orta Doğu'da güçlü saygınlığı olan bir Türkiye'nin, Avrupa'nın bölgedeki gücünü artırması için önemli fırsat olacağı, yine bölgedeki radikal güçler üzerinde etki sağlayabileceği'' yorumu yapıldı.
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, bütün kapıları kapatmadığına işaret edilen başmakalede, Sarkozy'nin Türkiye'ye gitme sözünü yerine getirmesi gerektiği belirtildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Paris'e yaptığı resmi ziyarete yer verilen ''Fransa, Türkiye ve AB'' başlıklı makalede, ''Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin sözünü tutup, hemen Ankara'yı ziyaret etmesi gerektiği''bildirildi.
''Türkiye Avrupa'da mı, Orta Doğu'da mı?'' sorusunun eski bir soru olduğu ve bu soruya ne tarihin ne de coğrafyanın kesin yanıt verebildiği belirtilen başmakalede, ''bununla birlikte günümüzde siyasi olarak Türkiye'nin yönünün Orta Doğu'ya yöneldiği'' yorumu yapıldı. Gazetede, Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinde de bunun açıkça görüldüğü ifade edildi.
"İRAN'I TEHLİKELİ GÖRMÜYOR"
Türkiye'nin NATO üyesi olduğu, ABD ve İsrail ile stratejik işbirliğinin bulunduğu, AB ile üyelik müzakerelerinin devam ettiği hatırlatılan makalede, ''Ankara'nın, İran yönetimini bölge için tehlikeli görmediği'' görüşü ifade edildi.
Makalede, ''İran liderinin, İsrail'in haritadan silinmesi yolunda yaptığı açıklama, Tahran'ın İsrail-Filistin arasındaki uzlaşmaya karşı çıkan Hamas ve Hizbullah'a verdiği destek, görünüşte Erdoğan'ın düşüncelerinde ikinci planda'' görüşü savunuldu.
Başmakalede, Erdoğan'ın, dün Fransız gazetecilerle yaptığı görüşmede, ''İsrail bölge için önemli tehdit'' ifadesine atıfta bulunuldu ve ''İsrail'in 2008 yılında Gazze'ye yaptığı saldırılardan sonra bu iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleştiği, diğer yandan Türkiye'nin, güçlü ekonomisi Batı'ya yönelmişken, bölgede İran, Irak, Suriye ve Ürdün'le daha yakın ilişkiler içine girdiği'' yorumu yapıldı.
Türkiye'nin bölgesel güç olarak diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesinin normal karşılanabileceği, bunun tüm taraflar için yararlı da olabileceği belirtilen makalede, bununla birlikte, ''Türkiye'nin İran rejimini sıradanlaştırmasının tehlikeli olabileceği'' ifade edildi.
"GÜÇLÜ TÜRKİYE AB'YE DE GÜÇ KATAR"
''Paris ve Berlin, Türkiye'yi İran konusundaki bu tavrından dolayı sorumlu mu tutuyor?, Almanya ve Fransa'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan tavrı, Türkiye'nin bir anlamda radikalleşmesine mi yol açıyor?'' sorularının yöneltildiği makalenin sonunda, Türkiye'yi AB'nin dışında tutmanın siyasi bir bedeli olduğu vurgulandı ve ''hem AB üyesi olmuş, hem de Orta Doğu'da güçlü saygınlığı olan bir Türkiye'nin, Avrupa'nın bölgedeki gücünü artırması için önemli fırsat olacağı, yine bölgedeki radikal güçler üzerinde etki sağlayabileceği'' yorumu yapıldı.
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, bütün kapıları kapatmadığına işaret edilen başmakalede, Sarkozy'nin Türkiye'ye gitme sözünü yerine getirmesi gerektiği belirtildi.