Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Strazburg'da bulunan Avrupa Konseyi'ni ziyaret ederek Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile görüştü. Görüşme sonrası AİHM binasına geçerek AİHM Başkanı Guido Raimondi tarafından karşılanan Macron, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkenin yargıçlarının huzurunda konuşma yaptı.
AİHM tarihine ilk kez bir Fransız Cumhurbaşkanı'nın hitabı olarak geçen konuşmada Macron, Avrupa Konseyi ve AİHM'in artık doğal sınırlarını aştığını ve bir medeniyet projesi olarak insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti açısından dünyada benzeri olmayan bir yapı haline geldiğini kaydetti.
Avrupa’da terörizmin, devletleri olduğu kadar ülkeleri ve Avrupalı toplumu da hedef aldığına dikkati çeken Macron, "Biz, bizi biz yapan değerler nedeniyle saldırıya uğradık. Fransa yıllardır saldırıya uğruyor. Bu saldırılar sadece vatandaşlarımızı öldürmedi. Bizim manevi birliğimizi de hedef aldı. Teröristler, bizim, kendimizin önemli bir parçamız olan prensiplerimizi terk etmemizi istiyor. Özgürlüğü savunmak bir hak değil bir görevdir." şeklinde konuştu.
Terör tehdidinin kalıcı hale geldiğini ve bu nedenle terörle mücadelede derin bir düzenlemeye gitme kararı aldıklarını dile getiren Macron, şunları söyledi:
"Bu nedenle Fransa’nın buna uygun kanunlara sahip olmasını istedim. Vatandaşlarımızın güvenliğini artıracak ve OHAL olan bu geçici durumdan çıkacak bir düzenleme. OHAL uygulaması faydalıydı, ilk hafta, 2015’in ilk aylarında fakat faydası gittikçe azaldı. Bugün, Fransa’yı kalıcı bir tehditten korumak istiyorum. Bu kanun, Fransız halkını yüksek güvenlikle korumayı garanti etmektedir. Çok sayıda eleştiri duydum. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri de kaygı ve şüphelerini dile getirdi. Aynı zamanda Fransa’da sivil toplum kuruluşları tarafından da eleştiri konusu oldu."
Terörle mücadele yasasının Fransa’da pek çok tartışma ve eleştirileri barındıran hazırlık aşamalarından geçtiğini hatırlatan Macron, yasanın, çok sayıda değişiklik yapıldıktan sonra mecliste hükümeti desteklemeyen grupların da desteğiyle kabul edildiğini vurguladı.
Terörle mücadele yasasında daha sonra değişiklikler yapılabileceğine işaret eden Macron, “Gereksiz görülen maddeler kaldırılabilir fakat özellikle teknolojik alanlarda artan tehdide göre yeni maddeler eklenebilir.” ifadelerini kullandı.
Fransa'da sığınmacı ve göçmenlerin durumuyla ilgili eleştirilere de değinen Macron, “Sığınmacılara kötü davranıyoruz. Çoğu kez bir barınacak yer bile sunamıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Macron, sığınma ve göçmenlerle ilgili prosedürün acil şekilde değiştirilmesi ve hızlanması gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE VE RUSYA MESAJI
Türkiye ve Rusya’nın kaderinin Avrupa’ya sırtını dönerek oluşmayacağını kaydeden Macron, “Bu iki büyük ülke Avrupa’ya demirlenmiştir. Tarihleri, coğrafyaları, edebiyat ve siyasi bilinçleri Avrupa’ya sürtüşerek oluşmuştur. Bu iki ülkeye kapıları kapatarak, dışarıda bırakarak veya dışarıda kalmalarına ses çıkarmayarak konuşulmamalıdır. Yoğun bir diyalog ile yaklaşılmalıdır. Çünkü bu ülkelerin halkları bunu hak ediyor. Bu ülkelerin vatandaşları, yöneticilerinin tercihi ne olursa olsun, bizim onlar için savaşmamızı hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
Macron’un konuşmasında AİHM'de en çok dosyası bulunan Ukrayna ve Macaristan’a yer vermemesi dikkati çekti. Bu iki ülke ile ilgili davalar, AİHM’in değerlendirmeye aldığı davaların yüzde 35’ini oluşturuyor.
AİHM tarihine ilk kez bir Fransız Cumhurbaşkanı'nın hitabı olarak geçen konuşmada Macron, Avrupa Konseyi ve AİHM'in artık doğal sınırlarını aştığını ve bir medeniyet projesi olarak insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti açısından dünyada benzeri olmayan bir yapı haline geldiğini kaydetti.
Avrupa’da terörizmin, devletleri olduğu kadar ülkeleri ve Avrupalı toplumu da hedef aldığına dikkati çeken Macron, "Biz, bizi biz yapan değerler nedeniyle saldırıya uğradık. Fransa yıllardır saldırıya uğruyor. Bu saldırılar sadece vatandaşlarımızı öldürmedi. Bizim manevi birliğimizi de hedef aldı. Teröristler, bizim, kendimizin önemli bir parçamız olan prensiplerimizi terk etmemizi istiyor. Özgürlüğü savunmak bir hak değil bir görevdir." şeklinde konuştu.
Terör tehdidinin kalıcı hale geldiğini ve bu nedenle terörle mücadelede derin bir düzenlemeye gitme kararı aldıklarını dile getiren Macron, şunları söyledi:
"Bu nedenle Fransa’nın buna uygun kanunlara sahip olmasını istedim. Vatandaşlarımızın güvenliğini artıracak ve OHAL olan bu geçici durumdan çıkacak bir düzenleme. OHAL uygulaması faydalıydı, ilk hafta, 2015’in ilk aylarında fakat faydası gittikçe azaldı. Bugün, Fransa’yı kalıcı bir tehditten korumak istiyorum. Bu kanun, Fransız halkını yüksek güvenlikle korumayı garanti etmektedir. Çok sayıda eleştiri duydum. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri de kaygı ve şüphelerini dile getirdi. Aynı zamanda Fransa’da sivil toplum kuruluşları tarafından da eleştiri konusu oldu."
Terörle mücadele yasasının Fransa’da pek çok tartışma ve eleştirileri barındıran hazırlık aşamalarından geçtiğini hatırlatan Macron, yasanın, çok sayıda değişiklik yapıldıktan sonra mecliste hükümeti desteklemeyen grupların da desteğiyle kabul edildiğini vurguladı.
Terörle mücadele yasasında daha sonra değişiklikler yapılabileceğine işaret eden Macron, “Gereksiz görülen maddeler kaldırılabilir fakat özellikle teknolojik alanlarda artan tehdide göre yeni maddeler eklenebilir.” ifadelerini kullandı.
Fransa'da sığınmacı ve göçmenlerin durumuyla ilgili eleştirilere de değinen Macron, “Sığınmacılara kötü davranıyoruz. Çoğu kez bir barınacak yer bile sunamıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Macron, sığınma ve göçmenlerle ilgili prosedürün acil şekilde değiştirilmesi ve hızlanması gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE VE RUSYA MESAJI
Türkiye ve Rusya’nın kaderinin Avrupa’ya sırtını dönerek oluşmayacağını kaydeden Macron, “Bu iki büyük ülke Avrupa’ya demirlenmiştir. Tarihleri, coğrafyaları, edebiyat ve siyasi bilinçleri Avrupa’ya sürtüşerek oluşmuştur. Bu iki ülkeye kapıları kapatarak, dışarıda bırakarak veya dışarıda kalmalarına ses çıkarmayarak konuşulmamalıdır. Yoğun bir diyalog ile yaklaşılmalıdır. Çünkü bu ülkelerin halkları bunu hak ediyor. Bu ülkelerin vatandaşları, yöneticilerinin tercihi ne olursa olsun, bizim onlar için savaşmamızı hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
Macron’un konuşmasında AİHM'de en çok dosyası bulunan Ukrayna ve Macaristan’a yer vermemesi dikkati çekti. Bu iki ülke ile ilgili davalar, AİHM’in değerlendirmeye aldığı davaların yüzde 35’ini oluşturuyor.