Times gazetesi bugünkü sayısında manşetinden başbakan adaylarından, Enerji Bakanı Yardımcısı Andrea Leadsom (53) ile yapılan röportaja yer verdi.
Gazete Leadsom'ın, rakibi 59 yaşındaki İçişleri Bakanı Theresa May'in çocuğunun olmadığını, dolayısıyla kendisinin daha iyi bir başbakan olacağı ve ülkeyi daha iyi yöneteceği yönündeki sözlerini aktardı.
Üç çocuk annesi Leadsom'ın, bu sözleri sarfettiğini sosyal medya aracılığıyla inkar etmesinin ardından, Times gazetesi röportajın ses kaydını ve deşifresini yayınladı.
Röportajda Leadsom "Anne olduğunuzu sıklıkla vurguluyorsunuz. Siyasette bunun fark yarattığını düşünüyor musunuz?" sorusuna, şu yanıtı veriyor:
"Theresa'nın çocuğu olmadığı için çok üzgün olduğundan eminim. Dolayısıyla ben bunun, 'Andrea'nın çocukları var, Theresa'nın yok' konusuna dönüşmesini istemiyorum, çünkü bu korkunç olur. Ama gerçek şu ki, anne olmanın ülkenin geleceği için iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen Theresa'nın yeğenleri vardır, ama benim, ülkenin geleceğinde yer alacak ve kendi çocukları olacak çocuklarım var."
ÖZÜR DİLEME ÇAĞRISI
Leadsom'ın sözleri birçok tepkiye neden oldu. Özellikle Theresa May'i destekleyen Muhafazakar Parti milletvekilleri, Leadsom'ın rakibinden özür dilemesini istediler.
Leadsom'ın başbakanlık koltuğu için adaylığını açıklamasının ardından, özgeçmişinde doğru bilgilere yer vermediği de basına yansımıştı.
AB’DEN AYRILMAYI İSTEMİŞTİ
Fon yöneticiliği ve bankacılık geçmişi olan 53 yaşındaki Leadsom, referandum kampanyası sürecinde AB'den çıkılmasının güçlü savunucularından biriydi.
İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Partinin liderini, dolayısıyla ülkenin yeni başbakanını belirlemek için önceki gün yapılan oylamada, İçişleri Bakanı Theresa May 329 milletvekilinden 199'unun, Enerji Bakanı Yardımcısı Andrea Leadsom ise 84'ünün desteğini almıştı.
EYLÜLDE BELLİ OLACAK
Bundan sonraki süreçte Muhafazakar Partinin ülke genelindeki yaklaşık 150 bin üyesi, tercihini May ya da Leadsom'dan yana kullanacak. Posta yoluyla yapılacak oylamanın ardından kazanan ismin 9 Eylül'de belli olması bekleniyor.
Birleşik Krallık'ta geçen ay yapılan referandumda halkın yüzde 52'sinin AB'den çıkış yönünde oy kullanmasının ardından, 2010 yılından bu yana başbakanlık yapan ülkesinin AB içinde kalması için kampanya yürüten Muhafazakar Parti lideri David Cameron görevinden ayrılacağını açıklamıştı. Bunun ardından Muhafazakar Parti liderliği ve başbakanlık için yarış başlamıştı.