Leigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Henri Barkey, Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü IŞİD ile YPG arasındaki şiddetli çatışmaların sürdüğü Kobani'de ikinci bir Halepçe vakasının yaşanabileceğini söyledi.
ABD'nin başkenti Washington'daki Bipartisan Policy Center'da düzenlenen "Türkiye, Kürtler ve IŞİD" konulu panelde konuşan Barkey, IŞİD ile YPG güçleri arasında uzun süredir çatışmaların devam ettiği Kobani'nin çok önemli bir stratejik konuma sahip olduğunu kaydetti.
Suriye meselesinde en başından beri Türkiye için en büyük krizin Beşşar Esed olduğunu belirten Barkey, son dönemde IŞİD'in Kobani'yi kuşatması ve PYD'nin güçlenmesiyle bu bölgenin de Türkiye için önemli bir unsur haline geldiğini bildirdi.
Türk liderlerin Suriye'nin kuzeyinde kurulacak bağımsız bir Kürt bölgesi fikrine karşı çıktığını, bunu engellemenin Ankara'nın öncelikli konularının arasına girdiğini savunan Barkey, Kobani'deki direnişin Kürtler için çok şeyler ifade edebileceğini anlattı.
Barkey, Kobani'yi ele geçirmek için çalışan IŞİD'in, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nden kentteki Kürt güçlere ulaşan yardımı kesmek istediğini dile getirerek, bu noktada Kürtlerin direnişinin de bir sembol oluşturacağını vurguladı. Barkey, "Kobani'nin kuşatması uzun sürer ve direniş devam ederse, daha güçlü bir Kobani oluşacak" dedi.
"PYD, tüm dünya üzerindeki ve özellikle bölgedekiler için bir sembol haline geliyor" diyen Barkey, dünyanın en büyük insanlık trajedilerinden birinin yaşandığı Halepçe katliamını anımsattı. Kobani'deki halkın iyi bir direniş sergilediğini anlatan Barkey, "Kobani, ikinci bir Halepçe olabilir" yorumunu yaptı.
Barkey, IŞİD'le mücadele kapsamında oluşturulan uluslararası koalisyonda Türkiye'nin etkin şekilde yer almasına yönelik baskıların arttığına dikkati çekti.
"Türkiye'nin bu koalisyonun dışında kalması oldukça rahatsız edici" değerlendirmesinde bulunan Barkey, ABD'nin en büyük isteğinin İncirlik Üssü'nün kullanılması olduğunu kaydetti.
Barkey, üssün kullanımıyla ilgili uzun pazarlıkların olacağını ancak bunun Kobani'de yaşananları durdurmasında bir etken olmayacağını savundu.
ABD'nin başkenti Washington'daki Bipartisan Policy Center'da düzenlenen "Türkiye, Kürtler ve IŞİD" konulu panelde konuşan Barkey, IŞİD ile YPG güçleri arasında uzun süredir çatışmaların devam ettiği Kobani'nin çok önemli bir stratejik konuma sahip olduğunu kaydetti.
Suriye meselesinde en başından beri Türkiye için en büyük krizin Beşşar Esed olduğunu belirten Barkey, son dönemde IŞİD'in Kobani'yi kuşatması ve PYD'nin güçlenmesiyle bu bölgenin de Türkiye için önemli bir unsur haline geldiğini bildirdi.
Türk liderlerin Suriye'nin kuzeyinde kurulacak bağımsız bir Kürt bölgesi fikrine karşı çıktığını, bunu engellemenin Ankara'nın öncelikli konularının arasına girdiğini savunan Barkey, Kobani'deki direnişin Kürtler için çok şeyler ifade edebileceğini anlattı.
Barkey, Kobani'yi ele geçirmek için çalışan IŞİD'in, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nden kentteki Kürt güçlere ulaşan yardımı kesmek istediğini dile getirerek, bu noktada Kürtlerin direnişinin de bir sembol oluşturacağını vurguladı. Barkey, "Kobani'nin kuşatması uzun sürer ve direniş devam ederse, daha güçlü bir Kobani oluşacak" dedi.
"PYD, tüm dünya üzerindeki ve özellikle bölgedekiler için bir sembol haline geliyor" diyen Barkey, dünyanın en büyük insanlık trajedilerinden birinin yaşandığı Halepçe katliamını anımsattı. Kobani'deki halkın iyi bir direniş sergilediğini anlatan Barkey, "Kobani, ikinci bir Halepçe olabilir" yorumunu yaptı.
Barkey, IŞİD'le mücadele kapsamında oluşturulan uluslararası koalisyonda Türkiye'nin etkin şekilde yer almasına yönelik baskıların arttığına dikkati çekti.
"Türkiye'nin bu koalisyonun dışında kalması oldukça rahatsız edici" değerlendirmesinde bulunan Barkey, ABD'nin en büyük isteğinin İncirlik Üssü'nün kullanılması olduğunu kaydetti.
Barkey, üssün kullanımıyla ilgili uzun pazarlıkların olacağını ancak bunun Kobani'de yaşananları durdurmasında bir etken olmayacağını savundu.