İlişkili Haberler
Times gazetesinin haberinde, Amess'in cuma günü seçmenleriyle görüşürken bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin soruşturmada polisin, milletvekilinin Körfez devletiyle bağlantıları da dahil çeşitli olası sebepleri değerlendirdiği belirtildi.
Haberde, "Polis, Amess'in İngiltere ve Katar arasındaki dostluğu geliştirmek için yaptığı çalışmanın, cuma günü ölümüne katkıda bulunup bulunmadığını araştırıyor." denildi.
İngiltere Parlamentosu Katar Grubu Başkanı olan ve en son 9-10 Ekim'de Katar'a yaptığı ziyarette Emir Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşen Amess, seçim bölgesi Southend'i şehir yapma kampanyasıyla tanınıyordu.
Parlamentoda düzenli olarak bu konuda konuşan Amess, Southend'e şehir statüsü verilmesi durumunda Doha'nın yatırım yapmayı düşüneceğini umduğunu söylemişti.
TERÖR EYLEMİ İLAN EDİLDİ
1997'den bu yana milletvekili olan 69 yaşındaki Amess, seçim bölgesi Essex'teki toplantısı sırasında 15 Ekim günü 12.05'te (TSİ 14.05) bıçaklı saldırıya uğramıştı.
Toplantının yapıldığı Belfairs Metodist Kilisesi'ne giren saldırgan, milletvekilini birden fazla kez bıçaklamıştı.
Saldırı sonrası 25 yaşındaki zanlı gözaltına alınırken olayın terör eylemi olduğu açıklanmıştı.
Haber ajansı PA, saldırganın Somali kökenli Ali Harbi Ali olduğunu duyururken terörle mücadele ekipleri, zanlıyla bağlantılı olduğu düşünülen Londra'daki bazı adreslerde arama yapmıştı.
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜVENLİĞİ TARTIŞILIYOR
İngiltere'de milletvekili David Amess'in öldürülmesinin ardından parlamento üyelerinin güvenliği tartışma konusu oldu.
Saldırının ardından, parlamento üyelerine yönelik tehditler yeniden gündeme geldi.
Ülkede Amess'ten önce, 1979'da Airey Neave, 1981'de Robert Bradford ve 1984'te Anthony Berry ve 2016'da Jo Cox saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
İşçi Partisi Milletvekili Chris Bryant, Amess'in ölümünün ardından yaptığı hoşgörü çağrısı nedeniyle kendisini ölümle tehdit eden 76 yaşındaki bir adamın bugün gözaltına alındığını açıkladı.
Amess'in seçmenleriyle birebir yaptığı görüşme sırasında öldürülmesi, bu tür görüşmelerde güvenliğin nasıl sağlanacağı tartışması başlattı.
Polisin, bu tür görüşmeler öncesi milletvekillerine eşlik etmesi veya öncesinde seçmenlerin aranması olası önlemler arasında gösteriliyor.
Diğer yandan bu durumun seçmenleri görüşmeye gelmekten alıkoyabileceği değerlendiriliyor. Ayrıca kaynak eksikliği de diğer bir sorun olarak öne çıkıyor.
AİLELERİ SİYASETİ BIRAKMALARINI İSTİYOR
Öte yandan bazı milletvekilleri, tehditler nedeniyle güvenliklerinden endişe eden aile üyeleriyle parlamentoda göreve devam etme arasında kaldıklarını söyledi.
Guardian'a konuşan bir milletvekili, "Kocam, bunun daha ne kadar daha kadar devam edebileceğini soruyor. Daha ne kadar tehdit almamız gerekiyor? Buna değer mi? Doğrusu şu anda ona verecek cevabım yok." dedi.
Eski bakanlardan Andrea Leadsom ise "Birçoğunun aileleri, neden bunu yaptıklarını soruyor veya siyaseti bırakmaları için yalvarıyor. Yine de milletvekillerini harekete geçiren şey, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme arzusudur. Bu kadar basit ve derin." ifadelerini kullandı.