Bu hafta Londra Üniversitesi'nde bir konferansta sunulan bulgular, ebeveynlerin cinsiyetten bağımsız olarak çocuklarının okuma ve matematikteki akademik performanslarına aşırı güvenme eğiliminde olduklarını ortaya koydu.
Ancak, matematikte, ebeveynler erkek çocukların becerilerini önemli ölçüde daha fazla abartıyorlar.
The Guardian gazetesinde yer alan habere göre Southampton Üniversitesi'nde ekonomist olan ve araştırmayı Eğitim Enstitüsü'nde bir konuşmayla sunan Dr. Valentina Tonei, “Toplumsal cinsiyet kalıplarının kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet olabileceğini biliyoruz” dedi.
Tonei, “Bazen kızların matematiği sevmediğini duyuyoruz ama neden sevmediklerini araştırmak için ne yapıldı? Ben bunun kızların matematiği sevmemesinden değil, yıllarca kalıplaşmış yargılara maruz kalmalarının bir sonucu olduğundan oldukça eminim” diye konuştu.
BÜYÜK TEPKİ TOPLAMIŞTI
Matematik, fizik ve mühendislik alanlarında cinsiyetler arasında ciddi bir uçurum bulunmaya devam ediyor.
İngiltere'de kız öğrenciler A seviyesindeki fizik adaylarının yalnızca yüzde 23'ünü, matematik adaylarının ise yüzde 37'sini oluşturuyor ve lisans seviyesinin ötesinde daha da küçük bir oran teşkil ediyor.
Hükümetin eski sosyal hareketlilik komiseri, başöğretmen Katharine Birbalsingh, 2022 yılında bir seçici komiteye kızların “zor matematikten” hoşlanmadıkları için fizik A seviyesini seçmediklerini söylemiş ve önde gelen bilim insanlarının öfkesine yol açmıştı.
Ebeveyn önyargısının bir rol oynayabileceğini düşündüren son çalışma, öğretmenlerin kızların matematikte daha kötü olmasını bekledikleri ve buna göre not verdikleri yönündeki önceki bulguları takip ediyor.
KADINLARIN EGEMEN OLDUĞU MESLEKLERDE DAHA AZ
Tonei ve meslektaşları, Avustralyalı Çocukların Boylamsal Çalışması'na (LSAC) katılan yaklaşık 3 bin çocuk ve ebeveynlerinden elde edilen verileri analiz etti.
Ebeveynlerden çeşitli zaman noktalarında çocuklarının matematik ve okuma becerilerini değerlendirmeleri istendi ve bu puanlar çocukların sekiz ilE dokuz yaşlarında Sats'ın Avustralya'daki eşdeğeri olan Naplan testlerindeki gerçek performanslarıyla karşılaştırıldı.
Test puanları cinsiyetler arasında hafif bir fark gösterirken, kızlar okumada yüzde 1,7, erkekler ise matematikte yüzde 0,6 oranında ekstra başarı elde etti.
Okuma alanında, ebeveynler kızların yeteneklerini daha yüksek değerlendirme eğilimindeydi ancak bu durum kızların daha yüksek test puanlarıyla orantılıydı.
Matematikte ise, ebeveynlerin erkek çocukların becerilerine olan aşırı güveni, onların marjinal olarak daha iyi performanslarını önemli ölçüde geride bıraktı.
Ancak bu cinsiyet önyargısı, çocuklarının puanlarını aldıktan sonra anketi yanıtlayan ebeveynlerin yaklaşık onda birinde görülmedi.
Etki, yüksek eğitimli annelerde ve ağırlıklı olarak kadınların egemen olduğu mesleklerde çalışanlarda da daha azdı.