Politico haber sitesine konuşan bir Alman yetkili, Berlin'in İsrail'e silah ambargosu uygulanmadığı yönündeki ısrarına rağmen, üst düzey Alman liderlerinin İsrail'e silah satışını engellediğini söyledi.
Koalisyon hükümetinin Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Annelena Baerbock ve Ekonomi Bakanı Robert Haabeck’in “İsrail’e sevkiyatı yapılan silahların ihracatını azaltmaya çalıştığı” yönünde iddialar ortaya atıldı.
Bu isimlerin, İsrail'in Alman silahlarını soykırımda kullanmayacağına dair güvence vermesi beklenirken konseyde silah ihracatı için onay vermediği bildirildi.
OLAF SCHOLZ İDDİALARI REDDETTİ
SDP’li Şansölye Olaf Scholz hükümeti, iddiaları reddederek “İsrail’e silah tedariki yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Bazı hükümet yetkilileri ise İsrail’e yapılan satışlardaki düşüşe gerekçe olarak Ukrayna’ya gönderilen silahları gösterdi; resmi şekilde silah ambargosu uygulanmadığında ısrar etti.
Almanya'nın Savaş Silahları Kontrol Yasası uyarınca, hükümet teslim edilen silahların sivil hedeflere saldırı amacıyla kullanılmamasını sağlamak zorunda.
ALMANYA SİLAH VERMİYOR
Alman hükümeti İsrail'e karşı silah ambargosu olmadığını iddia etmesine rağmen, bu yıl silah sevkiyatları hızla düştü.
Berlin, mart ayından bu yana İsrail'e savaş silahı ihracatını onaylamıyor.
Ocak-ağustos tarihleri arasında Almanya tarafından sadece 14,5 milyon euroluk silah ihracatı onaylandı. Bunların sadece yüzde 2'si "savaş silahları", yüzde 98'i ise kask, koruyucu yelek ve iletişim ekipmanı gibi diğer askeri ekipmanlar.
SCHOLZ'DEN İSRAİL'E TEDARİK SÖZÜ
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis'e (Bundestag), hitap etti.
Scholz, İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'a devam eden saldırıları için daha fazla silah sevkiyatı sözü verdi.
Scholz, “Teslimatlar var ve her zaman olacak. İsrail buna güvenebilir” dedi.
Almanya'nın İsrail'i kendisini savunabilecek bir konumda tutması gerektiğini vurgulayan Scholz, “İsrail dayanışmamıza güvenebilir, şimdi ve gelecekte” ifadelerini kullandı.
Scholz, Gazze'deki sivillerin insani yardıma hala ihtiyaç duyduğunu belirtirken, Ortadoğu'daki çatışmalarda uluslararası hukuk kurallarının gözetilmesi gerektiğini söyledi.