İlişkili Haberler
ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceğini açıklamasının ardından, çeşitli AB kurumları sürecin güçlü bir biçimde devam edileceğine dair açıklamalarda bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, konuyla ilgili değerlendirmesinde, iki tarafın yaptığı anlaşmanın şartlarına uymak yükümlülüğü olduğunu ifade eden Latince “Pacta sunt servanda” ifadelerini kullandı.
Paris İklim Anlaşması'na saygı duyulması gerektiğini belirten Tajani, bunun bir “güven ve liderlik” meselesi olduğunu belirtti.
TARİHİ FIRSAT
ABD "olsa da olmasa da" bu anlaşmaya ve sürece devam edileceğini vurgulayan Tajani, "Dışarıda kalmayı tercih eden vatandaşlar, gezegen ve ekonomi için tarihi bir fırsatı kaçıracak" değerlendirmesinde bulundu.
Tajani, AB’nin iklim değişikliği karşısında "öncü rolü" ve çabalarıyla yatırım, inovasyon, teknoloji, istihdam ve rekabetçiliğini artırmaya devam edeceğine işaret etti.
AB Komisyonu İklim ve Enerjiden Sorumlu Üyesi Miguel Aries Canete de "Küresel iklim değişimine ana ortaklardan bir tanesi sırtını döndüğü için küresel toplum için üzücü bir gün. AB, Trump yönetiminin ABD’yi Paris İklim Anlaşması'ndan tek taraflı olarak çekeceğini açıkladığı karardan ötürü derin üzüntü duyuyor" ifadesini kullandı.
"EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ÇOK TARAFLI BİR ORTAKLIK"
Paris İklim Anlaşması'nın zor zamanlarda 200'e yakın ülke arasında "eşi benzeri görülmemiş çok taraflı bir ortaklık" olduğunu belirten Canete, "Bu sorun hepimizi tehdit ediyor. Bu, bizim neslimizin gelecek nesillere karşı sorumluluğu" değerlendirmesinde bulundu.
Canete, Trump'In yaptığı açıklamanın kendilerini daha da kuvvetlendirdiğini, Avrupa'nın öncü rol üstlenmeye hazır olduğunu vurgulayarak, "Paris Anlaşması devam edecek. Dünya, ilklim değişimine karşı Avrupa’nın küresel liderliğine güven duymaya devam edebilir. Bizler, Paris'in yanında duruyoruz ve Paris Anlaşması'nı uygulayacağız. Bu, bizim ortak faydamıza" ifadesini kullandı.
BM: ABD'NİN PARİS İKLİM ANLAŞMASI'NDAN ÇEKİLMESİ HAYAL KIRIKLIĞI
Birleşmiş Milletler (BM) ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararını hayal kırıklığı olarak nitelendirdi.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararı üzerine gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin kararının, sera gazı emisyonunun azaltılması ve küresel güvenliğin artırılması amacıyla sergilenen çabalar için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti.
Paris Anlaşması'nın iklim değişikliğinin ciddi zararlarını gören ve eyleme geçilmesi gerektiğini kabul eden tüm ülkeler tarafından 2015 yılında imzalandığı hatırlatılan Dujarric, anlaşmanın tüm ülkeler için anlamlı bir yol haritası sunduğunu vurguladı.
Dujarric, Paris Anlaşması'nda öngörülen dönüşümün halihazırda sürdüğünü ifade ederek "Genel Sekreter Antonio Guterres, ABD'deki şehirlerin, eyaletlerin ve işletmelerin diğer ülkelerle, nitelikli iş ve pazar yaratacak ekonomik büyüme ve karbon salımını azaltma konusunda liderlik etmeye devam edeceğinden emin." dedi.
ABD'nin çevre sorunları konusunda liderliğini sürdürmesinin son derece önemli olduğuna dikkati çeken Dujarric, Genel Sekreter'in gelecek kuşaklara sürdürülebilir gelecek inşa etmek için ABD hükümeti ve ülkedeki tüm aktörlerle yakından çalışmayı arzuladığını kaydetti.
NIKKI HAKEY, TRUMP'IN KARARINI SAVUNDU
Öte yandan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, yaptığı yazılı açıklamada, kararı destekleyerek Trump'ın ülkedeki istihdama çok fazla yük bindiren bu "kusurlu anlaşmadan" geri çekilerek ABD'nin çıkarlarını savunduğunu belirtti.
ABD'nin çevrenin korunmasında lider olmaya devam edeceğini vurgulayan Haley, "Çevrenin korunması konusunda standartlarımızın çok uzağında olan ülkeleri memnun etmek için ekonomimizi tehlikeye atmayacağız." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesini Paris İklim Anlaşması'ndan çekme kararı aldığını açıklamıştı.
PARİS ANLAŞMASI
Aralık 2015'te Paris'te yapılan 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan anlaşma, Nisan 2016'da New York'taki BM Genel Merkezi'nde ABD, Çin ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 190'dan fazla ülke tarafından imzalanmıştı.
Dünyaya en fazla sera gazı salan ülkeler olan ABD ve Çin'in iklim konusunda ilk defa birlikte bir anlaşmaya imza atması ve yürürlüğe sokması nedeniyle anlaşma tarihi bir adım olarak nitelendirilmişti. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı hedefleyen metnin, uluslararası anlamda hukuki bağlayıcılığı bulunuyor.
En fazla sera gazı yayan ülkeler ise sırasıyla Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Brezilya, Japonya, Endonezya, Almanya, Güney Kore, Kanada ve İran olarak ön plana çıkıyor.