İlişkili Haberler
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Küresel bir güç olmak istiyorsak, rekabet gücümüzü daha da artırmak istiyorsak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak yapacağımız en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek" dedi.
Elvan, Kalkınma Bakanlığının desteği, AKİB, Mersin Ekonomi Platformu, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığı ve NTV&Özgencil iş birliğiyle Hilton SA'da düzenlenen Akdeniz Ekonomi Forumu'nun açılışında, 2008 yılında dünyada küresel bir kriz yaşandığını anımsatarak, bu krizden kurtulmak için özellikle gelişmiş ülkelerin olağanüstü çaba gösterdiğini söyledi.
Bu süreçte sıra dışı para ve maliye politikalarının söz konusu olduğunu aktaran Elvan, "Ama buna rağmen 2017 yılına kadar özellikle gelişmiş ekonomiler olmak üzere ciddi bir canlanma oluşmadı. 2016 sonu 2017'den itibaren gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya ekonomisinde çok ciddi bir canlanma oluşmaya başladı ve süreklilik arz eden bir yapıya dönüşmeye başlandı. Bu bizim için, Türkiye için bir fırsat. Çukurova, Mersin, Adana ve diğer illerimiz için önemli bir fırsat" diye konuştu.
Hızlı bir şekilde teknoloji alanında değişim ve dönüşüm yaşandığını vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:
"Eğer bundan sonraki süreçte küresel bir güç olmak istiyorsak, rekabet gücümüzü daha da artırmak istiyorsak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak yapacağımız en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek. Eğer biz mevcut yapımızı, tesislerimizi, örneğin Mersin'de, Adana'da, Karaman'da bulunan sanayi tesislerimizi ve bu tesislerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştiremezsek rekabet gücümüz azalacaktır. Onun için öncelikli olarak mutlaka tesislerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmek zorundayız. Bu bizim için olmazsa olmazımızdır. Eskiden 'Biz sanayideki dönüşümü zamanında yakalayamadık' şeklinde çok konuşulurdu. İşte şu anda Türkiye olarak biz bu dijital dönüşüm trenine bindik ve bu trenden de inmeyeceğiz. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması için, dünya ölçeğinde güç sahibi olabilmesi için her şeyi yapacağız. Siz iş adamlarımız şunun farkında olmalı; artık sadece üretmek, dijital dönüşümü sağlamak yeterli değil. Üretim öncesi süreçlerle Ar-Ge dahil, üretim sonrası süreçlerin de dijital dönüşümünün sağlanması gerekiyor."
Elvan, 2008-2016 dönemine bakıldığında gelişmiş ülkelerin ortalama yüzde 1,1, gelişmekte olan ülkelerin ise 4,6 büyüdüğünü aktardı.
Gelişmiş ülkelerin büyümesini 2017-2020 döneminde ikiye katlayacağını belirten Elvan, "Önümüzdeki yıllarda gerçekten gelişmiş ekonomiler çok daha canlı seyredecek, çok daha güçlü bir ekonomik alt yapıları olacak. Bu Türkiye için önemli bir fırsat. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. 2020 yılına kadar dünya ekonomisinde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere ciddi bir canlanma bekleniyor. Bu canlanmayı da biz fırsat olarak değerlendirip çok iyi kullanmalıyız" şeklinde konuştu.
"TİCARET SAVAŞLARI KAVRAMI GÜNDEME GELMEYE BAŞLADI"
Elvan, küresel ticaret hacminde de ciddi artış beklentisi olduğunu ifade ederek, bu günlerde "ticaret savaşları" kavramının gündeme gelmeye başladığını anlattı.
"ABD'nin demir ve çeliğe vergi koyacağını açıklamasıyla daha korumacı bir yaklaşık içerisinde olunduğunu görüyoruz." diyen Elvan, şunları kaydetti:
"Ancak üretim ve finansman yapısının bu derece küreselleştiği bir ortamda korumacı bir yaklaşımın başarılı olamayacağını buradan ifade etmek istiyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin üst düzenleyici rolleri, piyasa dostu, rekabetçi ve teknoloji verimliliğini öne alan bir ekonomik anlayış içinde yoluna devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Küresel ticaretin yarısından fazlası Türkiye'ye en fazla 4 saatlik bir uçuş mesafesinde gerçekleşiyor. Türkiye bu kadar önemli bir stratejik konuma sahip. Coğrafi açıdan oldukça şanslı bir ülkeyiz. Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Körfez ve Orta Asya ülkelerine oldukça yakınız."
Elvan, Türkiye'nin 1,6 milyarlık insan ve 36 trilyon dolarlık piyasaya hızlı bir erişim imkanına sahip olduğunu, bunun da ülke için önemli bir fırsat yarattığını aktardı.
Akdeniz havzasının 21 ülke, 500 milyonun üzerinde nüfus, 8 trilyon dolarlık milli gelir ve 3,7 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip olduğunu kaydeden Elvan, "Dünya hasılasının yüzde 9'u Akdeniz havzasından karşılanıyor ve ticaretteki payı ise yüzde 19. Yüzde 9'luk hasılayı küçümsememek gerekiyor. Çin ve ABD'den sonra en yüksek hasıla Akdeniz havzası. Türkiye olarak bunu bir fırsata dönüştürmemiz ve ticaretteki payımızı daha da artırmamız gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin Akdeniz havzası içindeki 21 ülke arasında güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini vurgulayan Elvan, şöyle devam etti:
"Türkiye, 21 ülke arasında en hızlı büyüyen ülke konumunda. Türkiye'nin son 7 yıldaki bölge ülkeleriyle toplam ticaret hacmimizin yüzde 21 arttığını görüyoruz. İhracatımız ithalatımızdan daha fazla. Aşağı yukarı 40 milyar doların üzerinde ihracata karşılık 34 milyar dolarlık bir ithalatımız söz konusu. Toplam ticaret hacmimiz 75 milyar dolar. Bu havzada ihracattaki payımız yüzde 20, ithalattaki payımız yüzde 13. Ancak şunu ifade etmeliyim bu yüzde 20'lik pay oldukça düşük. Bunu yukarı çekmemiz gerekiyor."
AKDENİZ NEDEN ÖNEMLİ?
AKDENİZ SAHİL YOLU
Bakan Elvan, Akdeniz Sahil Yolu'nun yaklaşık yüzde 90'ının tamamlandığını belirterek, "Özellikle kuzey, doğu ve batıyla bağlantılarımızı güçlendiriyoruz. Akdeniz Sahil Yolu özellikle batıyla bağlantının güçlendirilmesi açısından son derece önemli. Şu an itibarıyla 10 tünel ve 2 viyadük açtık.
İnşallah bu yıl 3 tünelin daha açılışını gerçekleştireceğiz. Yolun sonuna ulaşıyoruz. 'Işık göründü.' derler ya, inşallah az bir kesim kaldı, Akdeniz Sahil Yolunu da tamamlamış olacağız" şeklinde konuştu.
ÇUKUROVA BÖLGESEL HAVAALANI VE HIZLI TREN ÇALIŞMALARI
Elvan, 30 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak şekilde inşa edilen ve yapım çalışmaları süren Çukurova Bölgesel Havaalanı hakkında da bilgi verdi.
Havaalanının altyapısının haziran ayı sonunda bitirileceğini aktaran Elvan, şunları kayldetti:
"Çukurova Bölgesel Havaalanı'nın haziran sonunda pistleri, apronları tamamlanmış oluyor. İnşallah üst yapısını da en kısa sürede bitirmeyi hedefliyoruz. İhaleyle ilgili bir sıkıntı yaşandı ama süratle Devlet Hava Meydanları İşletmemiz bunu tamamlamaya çalışıyor. Demiryolu, yatırım maliyetlerinin aşağı çekilmesinde önemli alanlardan bir tanesi. Çünkü Türkiye'nin lojistik maliyetleri, gelişmiş ülkelerin lojistik maliyetlerinin çok daha üstünde. Dolayısıyla bizim lojistik alanındaki maliyetlerimizi daha aşağı çekmek zorundayız. Bu açıdan özellikle hızlı tren altyapısı ticaretin geliştirilmesine çok büyük katkı sağlayacaktır. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren hattı çalışmaları devam ediyor. Bu hatla birlikte Mersin-Ulukışla-Karaman-Konya hızlı tren hattının inşası devam ediyor."
Elvan, bölgeyi hızlı tren üssü haline getirdiklerini, bu hatları hem havaalanı hem de karayollarıyla entegre hale getirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
MERSİN'E 13 MİLYON KONTEYNER KAPASİTELİ LİMAN
Mersin Limanı'nın yıllık 2,5 milyon konteynerlik, dökme yük olarak da 10 milyon tonluk kapasitesinin bulunduğunu anlatan Elvan, İskenderun Limanı'nın ise Mersin Limanı'nın üçte biri büyüklüğünde olduğunu dile getirdi.
Elvan, önlerinde 3 önemli liman projeleri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Ege'de Çandarlı, Karadeniz'de Filyos, diğeri ise Akdeniz'de Mersin. Mersin'de yaklaşık 13 milyon konteyner kapasitesine sahip olacak bir liman çalışmalarını başlatacağız. Ne zaman başlatacağız? Çandarlı Limanı'nın ihalesi gerçekleştirilir gerçekleştirilmez, inşallah Mersin Limanı'nın çalışmalarını da başlatacağız. Sırayla, aşama aşama gitmek istiyoruz. O açıdan takvim programımız var, bu programa uygun olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
Elvan, bu çalışmalarla 50 bin kişiye istihdam sağlamayı amaçladıklarını vurgulayarak, "Bu potansiyele sahibiz. Yeterki biz yatırımcının önünü açalım, uygun ortam oluşturalım. Bunun için de yoğun bir çaba sarfediyoruz" diye konuştu.
"11. KALKINMA PLANI'NI HAZİRANDA SUNMAYI PLANLIYOORUZ"
Bakan Elvan, 11. Kalkınma Planı'na ilişkin bir soruyu yanıtlarken de vatandaşların plana katkı yapmalarını istediklerini söyledi. Şu an itibariyle 100 binin üzerinde vatandaşın planla ilgili ankete katıldığını belirten Elvan, bunlardan çalışmaya gerçekten katkı sağlayacak 20 bine yakın kişinin görüşlerinin tek tek dikkate alındığını bildirdi.
Planla ilgili her ilde kadınlara, gençlere ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik toplantılar düzenlediklerini anlatan Elvan, bu şekilde 12 bin kişiye ulaştıklarını söyledi.
Elvan, 11. Kalkınma Planı'nı haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunmayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Peki planın içinde ne var? Önce insan. Nitelikli bir insan altyapısı olmadan bir ülkenin gelişmesi, kalkınması mümkün değil ama özellikle yoğunlaştığımız alanların başında ithalatımızın yüksek olması ve ihracat ile ithalat arasında yaşanan sıkıntı var. Bunu giderme açısından önümüzdeki süreçte, örneğin 2023 yılına kadar raylı sistemler alanında kamuda tam olarak ne kadarlık yatırım yapacağız bunu ortaya koyacağız. Aşağı yukarı 17, 18 milyar avroluk bir yatırım yapacağız. Bakım ve onarım kısmını dahil ettiğimizde 35 milyar avroluk metro setleri, hızlı tren setleri alınacak ve bunun Türkiye'de üretimine yönelik bir çalışma grubumuz var 11. Kalkınma Planı'nda. Bir yol haritası ortaya koyacağız. Bir başka alan, yine dijital dönüşümün sağlanması. Biz verimliliği mutlak suretle artırmak zorundayız."
"HAREKATIN, TÜRKİYE EKONOMİSİNE OLUMSUZ BİR YANSIMASI BUGÜNE KADAR OLMADI, BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE DE OLACAĞINI HİÇ DÜŞÜNMÜYORUM"
Bakan Elvan, 2002 yılından bu yana her zaman vatandaşı, Türkiye ekonomisini ve iş dünyasını düşündüklerini söyledi. İş dünyasının her sorununu kendi sorunları olarak görerek çözüm noktasında adımlar attıklarını anlatan Elvan, "Bize güvenin. 2018 yılında da büyümeye, güçlü büyüme performansı göstermeye devam edeceğiz. Bu yıl için yüzde 5,5'lik bir büyüme hedefimiz var. Şu anki göstergelere, ihracattaki performansımıza baktığımız zaman bu büyümeyi yakalayabileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
Enflasyonla mücadelenin yine temel öncelikleri olacağını belirten Bakan Elvan, bu konudaki çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü aktardı.
Elvan, Zeytin Dalı Harekatı'nın ekonomi üzerinde etkilerinin olup olmayacağının sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Zeytin Dalı Harekatı öncesinde 2018 yılı bütçemizi hazırlarken özellikle savunma amaçlı giderlerimizde önemli bir artış sağladık. Biz, işimizi yaparken planlı, programlı yapıyoruz. Hiçbir zaman günübirlik hareket etmedik. Biz bütçemizin savunma harcamalarını artırdık, artırmamız gerekiyor, bütçemizde bununla ilgili gerekli artışı yaptık ve şu an itibariyle de bütçemizde herhangi bir olumsuz yansıması söz konusu değil."
Harekatın, ülkenin geleceği için önemini vurgulayan Elvan, şöyle devam etti:
"Afrin operasyonu gerçekten ülkemizin güvenliği açısından, özellikle terörizmle mücadele açısından son derece önem arz eden ve 80 milyon vatandaşımızın tek vücut olduğu bir harekat. Orada mücadele eden Mehmetçiklerimize, güvenlik mensuplarımıza muvaffakiyetler, şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şundan emin olunuz, Afrin'in de terörden temizlenmesiyle birlikte Türkiye'nin önü daha da açılacaktır, ülke daha da güçlenecektir ve bölge üzerindeki ekonomi alanında Türkiye'nin ilişkileri daha da güçlü bir hale gelecektir. Harekatın, Türkiye ekonomisine olumsuz bir yansıması bugüne kadar olmadı, bundan sonraki süreçte de olacağını hiç düşünmüyorum."