Uzmanlar Merkez Bankası'nın faiz kararını yorumladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 35'e çıkardı. Analistler, atılan adımın enflasyonla mücadeleyi desteklediğini belirtti.
Para Politikası Kurulu'nun (PPK) yayınladığı duyuruda, politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği bildirildi.
Türk Lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmeye devam edileceği belirtilen duyuruda, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişinin önemli ölçüde tamamlandığı ifade edildi.
AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin 500 baz puan artırılarak yüzde 35'e çıkarılacağını tahmin etmişti.
"REEL FAİZ BELİRGİN ŞEKİLDE İYİLEŞTİ"
AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi TCMB'nin politika faizini beklentilere paralel artırmasının Türk lirası açısından nötr bir gelişme olduğunu belirterek, "Karar sonrası mevcut politika faiz oranı (yıllık bileşik) ile gerçekleşen enflasyon dikkate alınarak hesaplanan reel faizin yüzde eksi 12,2 ve beklenen enflasyona göre (gelecek 12 ay) hesaplanan reel faizin de yüzde eksi 2,2 seviyesi ile önceki aya göre belirgin iyileştiğini hesaplıyoruz." dedi.
Politika faizi 500 baz puan artırılırken faiz koridorunun genişliğinin 600 baz puan olarak korunduğuna dikkati çeken Bürümcekçi, ortalama fonlama maliyeti ve haftalık swap ihalelerinde uygulanacak faizin de politika faizine paralel yüzde 35 seviyesinde oluşmasının beklenebileceğini ifade etti.
Bürümcekçi, faizlerde atılan adımların belirgin olması ve devamının geleceğine yönelik sinyaller verilmesinin nihai politika faizine ilişkin beklentileri yukarı çekmeye devam ettiğini dile getirerek, "Bu karar öncesinde bankacılık sisteminde yeniden likidite fazlası oluştuğu görülürken, bankaların Kur Korumalı Mevduat (KKM) hedeflerini tutturması ve kredi talebindeki azalış nedenleriyle mevduat faizlerini aşağı çekmeye başladığı yönünde haberler izlenmektedir." ifadesini kullandı.
Finansal koşullardaki sıkılaşmayla çelişecek yöndeki gelişmeleri engellemek amacıyla TCMB'nin yeni miktarsal sıkılaşma ve KKM dönüşüm hedeflerini güncelleme gibi kararlar da alabileceğini düşündüğünü söyleyen Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Karar metninde de bu yönde sinyaller verilmiştir. Önümüzdeki dönemde kurlarda kontrollü ve ılımlı değer kaybının süreceği varsayımıyla enflasyonda aylık artış eğiliminin zayıflamasını sürdürmesini beklerken, buna karşılık yıllık enflasyon seyrinin mayıs sonuna kadar yukarı yönlü eğilimini koruyacağını düşünüyoruz. Politika faizinin reel olarak seviyesi açısından kritik olan ve son durumda yüzde 45 civarında bulunan gelecek 12 ay enflasyon beklentisinin ise daha fazla yükselmesini beklemezken, baz etkisiyle ılımlı düşüş eğilimine geçmesi de sürpriz olmayacaktır. Bu doğrultuda, politika faizinin önümüzdeki aylarda yüzde 40'a ulaşmasıyla faiz artırım sürecinin sonlandırılmasını bekliyoruz."
"KARAR ENFLASYONLA MÜCADELE AÇISINDAN POZİTİF"
Alnus Yatırım araştırma direktörü Volkan Dükkancık da kararın piyasa açısından "nötr" olduğunu belirterek, "Piyasa kendi dinamikleri içinde harekete devam edecektir." dedi.
Piyasa beklentisinin 500 baz puanlık artış yönünde olduğunu dile getiren Dükkancık, borsanın ve şirketlerin faiz yükünü ciddi olarak hissetmeye başladığı bu dönemde 250 baz puanlık artışın borsa açısından daha makul olabileceğini söyledi.
Dükkancık, TCMB'nin bu kararla sıkı duruşunu koruyarak önceliğinin enflasyonla mücadele olmaya devam ettiğini gösterdiğini belirterek, "250 baz puanlık bir artış piyasalar açısından mevcut politikalardan dönüş olarak algılanabileceğinden dolayı istenmeyen bir tablo yaratabilirdi. Bu bağlamda faiz kararını piyasalar açısından nötr, enflasyonla mücadele açısından pozitif bir hamle olarak değerlendiriyorum." diye konuştu.
YABANCI EKONOMİSTLER NE DEDİ?
Yabancı ekonomistler, faiz kararıyla enflasyondaki mücadeledeki kararlılığına işaret ederken, yapılan parasal sıkılaştırmanın etkilerinin daha sonra görülebileceğini dile getirdi.
In Touch Capital Markets Kıdemli FX Analisti Piotr Matys, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu büyük faiz artırımının TCMB'nin enflasyonu kontrol altına alma ve enflasyon beklentilerini yeniden sabitleme konusunda kararlılığını sürdürdüğünü doğruladığını kaydetti.
Bununla birlikte, yüzde 35'lik politika faizinin liraya önemli bir destek sağlamıyor gibi göründüğünü aktaran Matys, nominal açıdan TL'nin nispeten cazip yüksek getirisi olan bir para birimi olsa da yüksek enflasyona göre bakıldığında daha az cazip hale geldiğini dile getirdi.
Matys, enflasyon tepe noktasına çıkıp oradan inene kadar TL'nin kalıcı bir değer kazanmada zorluk yaşayabileceğine dikkati çekti.
"YÜZDE 40 SONRASI ARA VEREBİLİR"
Medley Advisors Piyasa Araştırma Başkanı Nick Stadtmiller, TCMB'nin bankaların ödediği mevcut mevduat faiz oranlarına yakınlaşmak için politika faiz oranını artırmaya devam ettiğini belirtti.
TCMB'nin 500 baz puanlık daha artırıma gideceği öngörüsünde bulunan Stadtmiller, politika faizi yüzde 40'a ulaştıktan sonra bankanın para politikasında en son yapılan sıkılaştırmaların etkilerini görmek için faiz artırımlarına ara verilebileceğini ifade etti.
Stadtmiller, bu yılki parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerinin ilkbahara kadar hissedilmeyebileceğini dile getirerek, yetkililerin gelecek yıl büyüme üzerinde çok büyük bir etki bırakabilecek olan aşırı sıkılaştırmaya karşı temkinli davranabileceğini söyledi.
Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash ise yıl sonuna kadar iki adet 500 baz puanlık artış daha yapılabileceğini değerlendirdi.
- Etiketler :
- Haberler -
- Ekonomi
- Faiz
- Merkez Bankası