Uzun süredir sağlık sorunları yaşayan Trabzonspor’a ilk şampiyonluğunu yaşatan efsane teknik direktörlerinden Ahmet Suat Özyazıcı, dün akşam saatlerinde evinde hayata veda etti.
Trabzonspor tarafından Hüseyin Avni Aker Millet Bahçesi'nde Ahmet Suat Özyazıcı için veda töreni düzenlendi.
Ahmet Suat Özyazıcı, düzenlenen veda töreninin ardından kentin Ortahisar ilçesindeki İskenderpaşa Camii'nde, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze namazına Ahmet Suat Özyazıcı’nın ailesinin yanı sıra; Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Trabzonsporlu futbolcular Uğurcan Çakır, Yusuf Yazıcı, Hüseyin Türkmen, Serkan Asan, Ahmetcan Kaplan ve Abdülkadir Ömür, Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyeleri, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda seveni katıldı.
Hüseyin Avni Aker Millet Bahçesi'nde düzenlenen törene ise Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Trabzonsporlu futbolculardan Uğurcan Çakır ve Hüseyin Türkmen, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Trabzonspor’un eski başkanları, eski futbolcular ve Özyazıcı’nın ailesi katıldı.
Törende konuşan teknik direktör Şenol Güneş, şu ifadeleri kaydetti:
“Başımız sağolsun acımız büyük. Hepimizin sevdiği saydığı, başarılı futbol ve aile hatayı olan değerli bir büyüğümüzdü. Onların hikayeleri çok büyük. Keşke bu hikayeleri yaşıyorken belgesele dönüştürüp anlatmak lazımdı. Gelecek nesillere verecek oldukları çok büyük değerler vardır. Onların hikayelerini anlatabilirsek çok iyi olur.
Onlar yoku var ettiler. İki önemli değerimizi kaybettik kısa zamanda. İnsan sabrı olarak, işler iyi gitmediğinde bunlar bir şey bilmiyor diyen insanlara aldırmazdı. Bu acıyı, bu üzüntüyü konuşarak, dertleşerek gelecek nesillere heyecan vererek yapmamız lazım. Üzüntümü paylaşırken Allah sizlere uzun ömür versin. Hoşça kal diyorum. Güle güle hocam.”
Üzüntüsünü dile getiren Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı da Ahmet Suat Özyazıcı’nın kendisi için önemli bir isim olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Benim gençliğimin efsane hocası. İstanbul’dan burayı Trabzon’u Trabzonspor’u dört büyük yapan, uzaktan hayranlıkta seyrettiğimiz ve takip ettiğimiz bir süreci gençliğimde yaşadım. Trabzon’da bir organizasyona geldiğimde kendi esnaf dükkanında çalışırken ilk tanışma fırsatım o zaman oldu. Trabzonspor teknik direktörü olduktan sonra iki kez evde bir kez hastanede ziyaret ettim. Bizim için, benim için Trabzonspor’un başkanlarındaki örnek aldığım insandı.
Kulüpte ve müzede dolaşırken, Trabzonspor tarihini iyi bildiğim için fotoğraflara bakıyorum. Ahmet hocamızın kupa aldığında oyuncuların sırtında gezerken eşofmanın üzerinde kasketi vardı. Benim çok dikkatimi çekti. Kaskete meraklıydım, takıyordum. Bir gün müzede inşallah yer alırım dedim. Kupa alırsam kasket takacağım dedim. O gün kupayı alırken kasket yanımdaydı. Trabzonspor’un ve Trabzon şehrinin başka bir renk başka bir takım tutulmamasının başlangıcının adımını atan hocamızı rahmetle anıyoruz. Kasket hikayesinin bu şekilde devam etmesi benim de bunun içerisinde bulunmam beni de mutlu etmiştir. 27 aydır buradayım ve iki efsanenin ayrılışına şahit oldum. Trabzon şehrine ve takımına, ülke futboluna çok büyük katkılar sağladılar.”
Törende konuşan Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu da şu sözleri söyledi:
"Çok önemli bir değerimizi, Trabzonspor efsanesinin temel taşını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesi, sevenleri, biz Trabzonspor camiası ve Türk futbolunun başı sağolsun. Herkes değerli hocamızı o kadar güzel ifade etti ki 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 4 Lig Kupası, 3 Türkiye Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, Kıbrıs Barış Kupası, 2. Lig Şampiyonluğu. Değerli hocamız sadece başarılı bir sporcu, çok başarılı bir antrenör değil, benim gözümde o bir filozoftu.
Yaşadığı dönemde Türk futbolunun yapısını ve ihtiyaçlarını eksiklerini o kadar iyi analiz etti ki bunu ancak bir filozof analiz edebilirdi. O dönemde ne bilgisayarlar vardı ne de analizler tutuluyordu. İhtiyaçlarını tespit etti ve başarıya giden yolun rotasını çizen bir filozoftu. 16 kupalı bir hoca ama bir o kadar da mütevazı bir insandı. Bugün spor kamuoyunda bunu duyanlar belki hayretler içerisinde kalacaklar ama 16 kupası vardı. Onu bugün ebediyete uğurluyoruz.”
Bordo-mavili camia, kulüp tarihine adını yazdıran teknik adamın görev aldığı dönemlerde 4 kez Birinci Lig şampiyonluğu, 1 kez İkinci Lig şampiyonluğu, 3 kez Türkiye Kupası, 5 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 kez Başbakanlık Kupası ve 1 kez Kıbrıs Barış Kupası kazanmıştı.
