"ŞAMPİYONLUK SİVAS’TA GİTTİ"
"Fenerbahçe şampiyonluğa oynuyor. Dün akşamki rakibine biraz bakarsak sarı-lacivertlilerin ne yapıp, ne yapmadığını daha iyi anlarız. Düşünün Sivasspor, ilk faulünü 64'üncü dakikada yapıyor. Yani nereden bakarsan bak maç başladıktan 1 saat sonra! Hatta geçmiş bile! Sivasspor rakibe en ufak bir pislik yapmıyor, yere yatmıyor. Oynayabildikleri kadar oynuyorlar. Ancak havaları şu; "Biz unumuzu eledik, eleğimizi astık." Şimdi böyle bir takıma karşı Fenerbahçe'nin çok daha farklı, çok daha baskılı, istekli, verkaç yaparak, şut atarak maçı kazanması gerekirdi. İki tane şahsi beceri şutuyla gol buldular. Son dakikalara girerken bir penaltı pozisyonu oldu. Hakem göremedi, VAR gördü verdirdi.
Ben bu yazıyı yazdırırken dakika 90+6... Hakem 10 dakika oynanmayan süre koydu. Hala Fenerbahçe'de bir ateşleme yok. Bakın, Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal ve futbolcuları dün akşam hiçbir bahaneye sığınamazlar. Sivasspor oyunu hiçbir anda çirkinleştirmedi, yere yatmadılar, maç boyunca sadece 6 faul yaptılar, sert oynamadılar, oyun oynamaya çalıştılar. Ligdeki yerleri rahattı. Yani her şey Fenerbahçe için iyiydi. Hakem maçın sonuna 10 dakika uzatma verdikten sonra 4 buçuk dakika daha ekledi ama Fenerbahçe bunlardan faydalanamadı. Artık şunu söylemek lazım. Lig şampiyonluğu bence batıya kaydı. Galatasaray bu saatten sonra bu şampiyonluğu vermez. Çünkü iki takımın futbolcu isteklerine, teknik adamlarına, oyun heveslerine, tempolarına bakıyorum hepsinde Galatasaray daha önde. Büyük sürpriz olmazsa bu 4 puanlık fark Galatasaray'ı şampiyon yapar.
Bakınız net konuşuyorum. Fenerbahçe şampiyonluğu Sivas deplasmanında kaybetti. Sen böyle bir maçta böyle oynuyorsan şampiyon olamazsın. Fenerbahçe'nin şampiyon olması için mucizeye ihtiyacı var ama o mucizeyi getirecek teknik heyet ve futbolcu topluluğuna sahip değil sarı-lacivertliler. 90+10'da oyuncu değiştiriyorsun sahada alınmayacak tek adamı, İrfan Can Kahveci'yi alıyorsun dışarıya, hücumcu alıyorsun içeriye! Ya zaten maç bitmiş defanstan birini çıkarsana! İnanılır gibi değil!"
ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ