Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mardin'in kavurucu sıcağında vatandaşlar, gece evlerinin damlarına kurdukları tahtlarda, yıldızları seyrederek uyuyor.
Sıcaklığın zaman zaman 44 dereceye ulaştığı kentin sakinleri, serin bir ortamda vakit geçirmek ve uyumak için kalenin eteklerine sıra sıra kurulan taş evlerinin damlarına kurdukları, yerden bir metre yükseklikteki tahtları tercih ediyor.
Mardin Kalesi ve Mezopotamya Ovası manzarası eşliğinde tahtlarda yemeklerini yiyen, çaylarını yudumlayan vatandaşlar gece olunca da ay ışığında, yıldızları seyrederek uykuya dalıyor.
Merkez Artuklu ilçesinin Çabuk Mahallesi muhtarı Ferhan Çalhan, medeniyetlerin beşiği Mardin’in tarihi ve kültürel zenginliğiyle adından söz ettirdiğini söyledi.
Kentte taht kültürünün de ayrı bir önem taşıdığını dile getiren Çalhan, yaz aylarında herkesin damlarda kurulan tahtlarda vakit geçirdiğini belirtti.
"Yazın vazgeçilmezimiz damlarımız ve tahtlarımız. İkindi okunduktan sonra herkes damlarda ve tahtlarda vakit geçirir. 5 yıldızlı otellerimiz var ama evlerimiz bin yıldızlı konforda" diyen Çalhan, tahtlarda gece geç saatlere kadar vakit geçirdiklerini aktardı.
Çalhan, "Tahtta bir saatlik uyku 10 saate bedel. Uykumuzu aldıktan sonra sabah saat 06.00'da dinç şekilde ayaktayız. Klimanın önünde uyumak sağlıklı değil. Ama tahtlarımız konforlu, bin yıldızlı" dedi.
Yaz tatilini Mardin'de geçiren Ebrar Nisa Çelik, her yaz İstanbul'dan Mardin'e geldiklerini ifade ederek, bu dönemi memlekette geçirmeyi tercih ettiklerini belirtti.
Evin içinde odalarda oturmaktan çok damda vakit geçirdiklerini dile getiren Çelik, "İçeride hiç oturamıyoruz. Ya damlarda ya da tahtlarda oturuyoruz. Tahtta uyumak çok güzel" diye konuştu.
Vatandaşlardan Ali Atmaca da hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok ülkeyi ve şehri görme imkanı bulduğunu ancak Mardin'in dünyada eşi benzerinin bulunmadığını söyledi.
Özellikle yaz akşamlarını damda geçirmenin ayrı bir keyif verdiğini anlatan Atmaca, şöyle konuştu:
"Mardin'de yazın hava çok sıcak oluyor. Bu yüzden akşam oldu mu damlara çıkıyoruz. Tahtlarda oturuyor, çayımızı, kahvemizi içiyoruz. Çoğu zaman akşam yemeklerimizi de burada yiyoruz. Gece olunca da uyumak için yataklarımız seriyoruz. Bir tarafımızda Mezopotamya Ovası bir yanımız Mardin Kalesi, yataklara uzanıp yıldızları izleyerek, uykuya dalıyoruz"
Açık havada uyumanın hem sağlıklı olduğunu hem de huzur verdiğini aktaran Atmaca, sabah çok dinç uyandıklarını kaydetti.
Atmaca, "Evlerimizin damları bin yıldızlı konforda. Masal gibi bir şehirde yaşıyoruz. Burada yaşadığımız için kendimizi şanslı hissediyoruz" diye konuştu.
