Kocaeli'nde görmeniz gereken 3 cennet köşe: Sardala Koyu, Pembe Kayalar ve Cennet Havuzu

Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde yer alan Sardala Koyu, Cennet Havuzu ve Pembe Kayalar, çevre illerden doğa tutkunlarını bölgeye çekiyor.

Gözlerden uzak, sakin ve keyifli tatil için Karadeniz'in gözde turizm merkezi Kandıra'yı tercih edenler, mavi ve yeşilin buluştuğu koylarda güzel vakit geçirmenin tadını çıkarıyor.

SARDALA KOYU

Tertemiz denizi ve el değmemiş doğasıyla hayranlık uyandıran Sardala Koyu ise başta İstanbul'dan gelenler olmak üzere doğa tutkunlarının uğrak noktaları arasında yer alıyor.

İstanbul'a 93 kilometre uzaklıktaki koy, Kandıra ile Şile sınırında bulunuyor. Koya, Bağırganlı-Ağva yolunun 7'nci kilometresinden sağa sapan toprak yoldan ulaşılıyor.

Yaklaşık 1,5 kilometrelik sahil şeridinde yer alan bitişik üç koy, yöredekiler tarafından Sardala Koyu olarak adlandırılıyor. Özellikle hafta sonları bölgeye adeta akın eden kampçılar, çadırlarını genellikle ortadaki geniş koyun bulunduğu alana kuruyor.

CENNET HAVUZU

Sardala'nın arkasındaki ormanın içinde bulunan "Cennet Havuzu"na ulaşmak içinse yaklaşık 1 kilometre yürümek gerekiyor. Zorlu bir parkurun ardından ulaşılan içi deniz suyuyla dolu bu mağara benzersiz doğasıyla görsel ziyafet sunuyor.

Deniz suyunun mağaraya dolmasını sağlayan kayaların arasındaki yarık, adeta Karadeniz'e bakan doğal bir pencereyi andırıyor. Yaz sıcağından bunalanlar, havuzun turkuaz renkli sularında güneş ışınlarına maruz kalmadan yüzmenin ayrıcalığını yaşıyor.

En yakın yerleşim yerinin 6 kilometre mesafede olduğu koyu ziyaret etmek isteyenlerin, yanlarında gerekli malzemeleri getirmesi gerekiyor.

Özellikle İstanbullu doğaseverlerden büyük rağbet gören Sardala Koyu'nda hafta sonları çadır kuracak ve araç park edecek yer bulunmuyor.

PEMBE KAYALAR

Jeolojik yapısı ve doğal güzelliği ile geçmişi Antik Çağ'a dayanan Pembe Kayalar, Sardala Koyu ziyaretinizde gene görmeniz gereken bir başka güzellik.

Pembe Kayalar, doğal güzelliği, temiz havası ve ilginç jeolojik yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 

Ziyaretçiler gün içinde çevrede piknik yapıp denize giriyor ve eşşiz gün batımı manzarasını izleyip bol bol fotoğraf çekiyor.

Antik Çağ'dan itibaren taş ocağı olarak kullanılan pembe renkli kayaların özelliği ise suyun içinde yumuşak, çıkarılınca sertleşiyor olması.

Kayalar bu özelliği nedeniyle, Osmanlı Döneminde dikdörtgen şeklinde kesilerek deniz yoluyla İstanbul'a taşınmış ve mimaride sıkça kullanılmıştır.

"HUZUR VERİYOR"

Günü birlik tatile geldiğini ve Kandıra’yı çok beğendiğini söyleyen bir Buse Kol, “Şuanda Karadeniz kıyısında, tatil için güzel değerlendirilebilecek yerlerdeyiz. Arkadaşlarımızla birlikte geldik. Oldukça güzel bir yer, bize huzur veriyor. Yürüyüş yaptık, bu güzel doğanın tadını çıkardık, fotoğraf çekindik. Gerçekten gelip görmeye değer bir yer olduğunu düşünüyorum” dedi.

"BURADAN GİTMEK İSTEMİYORUZ"

Güneş batımı ve manzarayı çok beğendiğini ifade eden Sezen Ekren ise, “Aslında hiç buradan gitmek istemiyoruz. Burayı çok beğendik, tekrardan gelmeyi düşünüyoruz. İnsanların buraya gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Havası, doğal güzelliği, manzarası görmeye değer bir yer. Biz çok keyif aldık. Karakteristik yapısı ilgimi çekti. Yeşillikler içinde buraya geldik. Yoldayken yürürken bile daha denizi görmeden keyif aldık” diye konuştu.