Avrupa'nın en eski gölünü kurtarma savaşı sürüyor

1,3 milyon yıl önce oluştuğu tespit edilen ve Avrupa’nın en eski gölü olan Ohri Gölü, kontrolsüz kentleşme ve kirlilik nedeniyle Birleşmiş Milletler tarafından önümüzdeki günlerde ‘tehlikede’ statüsüne alınıyor.

KIRK YILDIR UNESCO DÜNYA MİRASI

UNESCO tarafından kırk yıl önce dünya miras alanı statüsüne alınan Ohri Gölü, eşsiz canlı yaşamı, tarih öncesi kalıntıları ve Bizans kiliseleri ile Avrupa için önemli bir konumda bulunurken, hem doğası hem de kültürüyle dünyada sadece birkaç yerin sahip olabildiği özel bir konumda bulunuyor.

Son yıllarda artan çöp ve kirlilik nedeniyle, göl ve çevresindeki canlı yaşamı tehlikeye girerken özellikle altyapısı planlanmadan yapılan binalar, çevredeki çiftliklerden gelen atıklar ve gelişigüzel yapılan yol inşaatlarının gölü derinden etkilediği belirtiliyor.

SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE KARMAŞA VAR

Gölün küçük bir bölümünün Arnavutluk’a bağlı bir alanda olduğu belirtilirken Ohri belediye başkanı Konstantin Georgieski, sorunları çözmekle görevli yerel ve ulusal hükümet organlarından oluşan bir karmaşanın merkezinde yer alıyor.

Arnavutluk ve UNESCO yetkilileri ile sık sık görüştüğünü belirten Georgieski, “UNESCO’nun kararı dünyanın sonu anlamına gelmiyor” derken miras statüsünün kendilerine herhangi bir fon getirmediğini söyledi.

KANALİZASYON SİSTEMİ OLMADAN YAPILAN İNŞAATLAR

1990'larda Makedonya'nın Yugoslavya’nın dağılmasının ardından turistik işletmelerin göl kıyısına yayıldığı aktarılırken, birçok otel ve restoranın yapıldığı, kanalizasyon sistemi kurulmadan birçok inşaat yapıldığı kaydedildi.

'ÇÖP, GÖLÜN KANSERİDİR’

UNESCO, Ohri bölgesindeki binaların üçte birinin atıklarının doğrudan göle pompaladığını tahmin ettiğini açıklarken gölde yirmi yıl dalış yapan kaşif ve doğasever arkeolog Nikola Paskali, "Gölde her şey cehenneme döndü" dedi.

Hükümeti, göldeki biyolojik çeşitliliği korumak için çok az şey yapmakla suçlayan Paskali, "Çöp gölün kanseridir" şeklinde konuştu.

BİNALAR YIKILACAK

Gölü temizleme çalışmaları devam ederken, temizlik işleminin riskleri de beraberinde getirdiği belirtiliyor.

Belediye Başkanı Georgieski kısa süre önce gölün üzerine inşa edilmiş, derme çatma barlar ve restoranlar olarak hizmet veren birçok yapının yıkılmasını emretti.

'BURASI İBİZA DEĞİL'

"Bizimki gibi küçük bir kasabada birinin mülkünü yok etmek zor" diyen Georgieski, "Artık bu insanlar beni kişisel düşman olarak görüyor" şeklinde konuştu.

Belediye Başkanı Georgieski, işletme sahiplerinin zihniyetlerini değiştirmeleri gerektiğini söylerken "Burası İbiza değil" diye ekliyor.