NTV.COM.TR'YE KONUŞTULAR
Sevin Okyay: İbrahim Altun’u yazar olarak tanıyoruz, ancak Gözde Yılmaz da 7 yıldır bu işlerle uğraştığı söyleniyor ancak o çok genç göründüğü için biraz şaşırtıcı oldu. ( Gülüyorlar) İkinizi de biraz tanıyabilir miyiz?
İbrahim Altun: Ben aslında televizyondan önce edebiyatla tanıştım, romanlar yazarak başladı yazı maceram. 15 yıl içerisinde 6 roman, ama televizyon ve senaryo ayrı bir heves olarak başladı ama sonrasında onda da çok yol katettiğimi düşünüyorum.
Gözde Yılmaz: Üniversitede okurken, ikinci sınıfta bir gün yoldan geçiyorum, baktım ANS diye bir yapım şirketi gördüm zillerine basıp sordum, stajyer arıyorlarmış girdim ilk gün elime bir senaryo geldi. O günden sonra da 7 yıldır Abdullah Oğuz’un yanında çalışıyorum.
İ.A.: Benim romanlarımdan birini seçip filme uyarlayan da Abdullah Oğuz’dur. Bizim de tanışıklığımız oradan başlar. 2008’deki Sıcak romanı ile. Daha taslakken tanışmıştık, romandan bahsetmiştim 2003 yılında 5 sene onda kaldı. Sonra bir gün okumuş, telefonum çaldı bunu film yapalım mı diye sorduğunda ANS ile başladı ilişkimiz. Başka dizi projelerinde de çalıştık ancak Çember ile rayına oturdu diyebiliriz.
Peki Gözde nasıl çıktı bu iş?
G.Y.: Tamamen aslında Abdullah Oğuz’un filmidir. Evren Oğuz’u da katabiliriz, baba – oğul beraber yürütüyorlar. Herkes bizden bir polisiye bekliyordu, farklı ne yapabiliriz noktasında Abdullah bey "Eskiden olan Parlament kuşağı gibi polisiye filmler kuşağı yapalım" dedi. Nasıl yapalım aşamasında da her bölüm başlayıp bitsin, yine bir ekip olsun diye konuştuk, sonra biz bir taslağını çıkarttık. Sonrasında İbrahim ile konuştuk, ben de çok çalışmak istiyordum kafa yapımız çok benziyor.
İ.A.: Biz de bilmiyorduk bunu öyle bir durum ortaya çıktı. Aynı anda aynı şeyi düşünüyoruz.
G.Y: Aynen öyle, sonra bu şekilde bir proje çıktı ortaya. Aslında fikir babası Abdullah Oğuz’dur. Sonra Evren Oğuz, ben bir şey oluşturduk ve İbrahim ile konuştuk bu şekilde devam ettik.
Tam olarak mini dizi formatı mı? Hiç bitmiyor mu?
İ.A: Hayat aktığı sürece bitmez aslında, bizim çekirdek olayımız cinayet, ilk 3 dakikada bir cinayeti gösteriyoruz. Sonrasında olay yeri ekibimiz gelecek ve cinayeti çözecekler. Konsept olarak hayat devam ettikçe devam edebilecek bir içerik. 6 bölümlük olması da kanalın tercihi aslında.
G.Y.: Mesela şu anki işlerden farklı olarak bizimki “bir hafta izlemeseniz de olur” bir iş. Her bölüm ayrı bir konu işleniyor, karakterlerin arasında bir bağ var ama alttan alta gidiyor. Konuk oyuncularımız geliyor ve biz onların hikayesine yoğunlaşıyoruz.
Mizah kullanıyorsunuz?
İ.A: Çok, biz beraber de komiğiz, bu da ister istemez yansıyor. Bunda güzel bir şey oldu, oyuncularla çok güzel paslaşabildik. Bizim yazarken düşünmediğimiz şeyleri oyuncu kendi rolünü çıkartmak adına katıyor. Özellikle Olgun ( Toker), 3 bölüm bize misafir oldu 2. Sezonda. Mühiş bir performans çıkardı ki, biz diyalogda yazarken Adana şivesi ile konuş yorumunu dememiştik. O oyuncunun içinden çıkan bir şey. Ondan önce Adem karakteri, Serhat Kılıç da çok güzel şeyler kattı. Bu anlamda şanslı olarak görüyoruz kendimizi, oyuncu projeye çok şey kattı. Bu her zaman olmuyordur diye tahmin ediyorum.
G.Y.: Olgun ile karakteri üzerine konuşurken, nereliyim ben dedi. Ben de Doğuda görev yapmışsın dedim. Sen nerelisin dedim, Adanalıyım dedi. Tamam dedim karakter de Adanalı olsun.
İ.A.: Keşke devam edebilseydi, her zaman mümkün olmuyor böyle güzel bir karakter yakalamak.
Öte yandan bu oyuncu değişimi de hareketlilik katıyordur. Geri de getirebilirsin mesela.
İ.A: Biz 6 bölüm Serhat Kılıç ile 4 polis olarak kurguladık, 1. Sezonun sonunda Serhat ayrılmak zorunda kaldı. Yeni bir karakter yazmak da o kadar zor ve riskli ki Serhat sevilen bir karakter onun yerine koyacağınız şey de öyle olmalıydı. Biz yarattıktan sonra Olgun da katkıda bulununca rahatladık. Şimdi Olgun gidiyor, bir karakter daha yarattık.
G.Y: Şimdi Sermet Yeşil geldi ve olağanüstü bir oyuncu, sanatçı yani.
Yorucu oluyor ama olumlu sonuçlar alıyorsunuz
G.Y.: Evet, çok fazla insan ile tanıştık, her bölüm. Ve her karakterden en azından kendi adıma hep yeni bir şeyler öğrendim.
Sen proje koordinatörlüğü de yapıyorsun, bu dizide de?
G.Y.: Evet bu dizide de. Çember’in hem yazarı hem proje koordinatörüydüm.
İ.A: Çok zor, ben 10 saat çalışıyorsam Gözde 20 saat çalışıyor aynı bölümün üzerinde...
G.Y: Ama seviyorum. Şuan çalışma dönemim.
Başka bir proje, plan var mı?
G.Y.: Şuan İbrahim ile hazırladığımız yine bir polisiye işimiz var. Ama Çember gibi değil, daha farklı.
İ.A.: Daha komik olacak, çünkü biz polisiyenin içerisine mizahı koymayı biraz aşk serpiştirmeyi sevdik. Cinayet zaten bir sıfır yenik başlıyor, seyirciye şunu vaadediyorsunuz “şimdi sizinle bir ceset üzerine konuşacağız” belki bir itiyor seyirciyi bu türün meraklıları hariç. Onu biraz aşkla, iki sempatik karakterin aşk hikayesi öne çıkmadan büyük hikayenin önüne geçmeden vermek lazım.
G.Y.: İşin özü biz şuan çok heyecanlıyız yeni hazırladığımız işe, umarım çok da güzel olacak.
ÇEMBER: KURTAR BENİ FRAGMANI - İZLE