Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde 5 yaşındayken tanıdığı Cennet Arı ile 18 yaşına gelince nişanlanan, 25 yaşındayken evlenen Mehmet Arı, 81 yıldır yaşamı paylaştığı hayat arkadaşından, ölüme yenik düşerek ayrıldı.
Alınan bilgiye göre, Gölmarmara'ya bağlı Taşkuyucak Köyünün bugün kimsenin yaşamadığı harabe halindeki Ahmetler Mahallesinde dünyaya gelen 90 yaşındaki Mehmet Arı, Eseler Mahallesi'nde doğan 86 yaşındaki Cennet Arı ile 81 yıl önce kendisi 9, Cennet 5 yaşındayken tanıştı.
Aynı zamanda uzaktan akraba olan çift, o zamandan sonra Mehmet Arı'nın askerliği hariç hiç ayrılmadı. Birlikte oyunlar oynayarak büyüyen çiftten Mehmet 18, Cennet 14'üne geldiğinde nişanlandı. Mehmet Arı'nın vatani görevini yapmasının ardından çift, 1944 yılında evlendi. Evliliklerinden 3 kız, 1 de erkek çocukları oldu.
Mehmet Arı'nın bir hafta öncesinde yaşlılık nedeniyle hastalanarak, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırılmasıyla askerlik sırasındaki zorunlu ayrılıktan bu yana ilk kez ayrı düşen çifti, Mehmet Arı'nın vefatı, sonsuza kadar birbirinden kopardı.
Mehmet Arı'nın, hastanede makinelere bağlı olarak bulunduğu süre içinde eşinin bu halini görmesini istemediği, bu nedenle eşinin ziyaretini kabul etmediği öğrenildi.
''HİÇ KAVGA ETMEDİK''
Cennet Arı, annesinin kuzeni olan Mehmet Arı'yı iki ayrı mahallede olmalarına rağmen 5 yaşından bu yana tanıdığını, birlikte büyüdüklerini söyledi: ''Çocukluğumuz bir arada geçti. Birbirimizi küçük yaştan itibaren sevmeye başladık ve o 18, ben 14 yaşındayken nişanlandık. Mehmet 20 yaşında askere gitti, 23 yaşında döndü. 1944 yılında da evlendik.''
65 yıllık evlilikleri boyunca bir kez olsun kavga etmediklerini, aksine birbirlerini çok sevdiklerini ifade eden Cennet Arı, şunları kaydetti: ''İmkanlarımızın kısıtlı olmasına rağmen, hayatım boyunca beni ve çocuklarımı mutlu etmek için çabaladı. Hayatı ortak yaşadık. Asla birbirimizin görüşünü almadan hareket etmedik. Birbirimizi sevmekten de vazgeçmedik. Şimdi onu yanımda bulamamak, nefesini hissedememek her haliyle acı verici. Köyde yetişmesine rağmen, eşim ileri görüşlüydü. Yetişkinlerden ilk okuma - yazmayı o öğrendi, köydeki arkadaşlarına da öğretti. İlk çocuğumuz kız olmasına rağmen Gölmarmara'ya ilkokula göndererek, okuma öğrenmesini sağladı. Sonra ortaokulun açılmasıyla diğer çocuklarım eğitime devam edebildiler. Satı ve Bilge öğretmenliği, oğlum Birol ise inşaat mühendisliğini kazandı. İlk kızım Ayşe ilkokuldan sonra okuyamadı ama çocukları doktor ve diş hekimi oldu.''
Cennet Arı, eşini çok özlediğini, onu hala 80 yıl önceki kadar çok sevdiğini belirtti.
''MAKİNEYE BAĞLANDIĞIMI SÖYLEMEYİN''
Çiftin çocuklarından 57 yaşındaki Satı Turna ise, hastanede ziyaret ettiği babasının, sürekli olarak annesini özlediğini söylediğini belirterek, şöyle devam etti: ''Annemizi buraya getirmememizi, kendisini bu halde görürse çok üzüleceğini söyledi. Makineye bağlandığını söylemememizi istedi. Sürekli annemle ilgili anılarından söz etti. Babam, annemin 65 yıl boyunca kendisine hem hanımlık, hem saygılı arkadaşlık yaptığını anlattı.''
Alınan bilgiye göre, Gölmarmara'ya bağlı Taşkuyucak Köyünün bugün kimsenin yaşamadığı harabe halindeki Ahmetler Mahallesinde dünyaya gelen 90 yaşındaki Mehmet Arı, Eseler Mahallesi'nde doğan 86 yaşındaki Cennet Arı ile 81 yıl önce kendisi 9, Cennet 5 yaşındayken tanıştı.
Aynı zamanda uzaktan akraba olan çift, o zamandan sonra Mehmet Arı'nın askerliği hariç hiç ayrılmadı. Birlikte oyunlar oynayarak büyüyen çiftten Mehmet 18, Cennet 14'üne geldiğinde nişanlandı. Mehmet Arı'nın vatani görevini yapmasının ardından çift, 1944 yılında evlendi. Evliliklerinden 3 kız, 1 de erkek çocukları oldu.
Mehmet Arı'nın bir hafta öncesinde yaşlılık nedeniyle hastalanarak, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırılmasıyla askerlik sırasındaki zorunlu ayrılıktan bu yana ilk kez ayrı düşen çifti, Mehmet Arı'nın vefatı, sonsuza kadar birbirinden kopardı.
Mehmet Arı'nın, hastanede makinelere bağlı olarak bulunduğu süre içinde eşinin bu halini görmesini istemediği, bu nedenle eşinin ziyaretini kabul etmediği öğrenildi.
''HİÇ KAVGA ETMEDİK''
Cennet Arı, annesinin kuzeni olan Mehmet Arı'yı iki ayrı mahallede olmalarına rağmen 5 yaşından bu yana tanıdığını, birlikte büyüdüklerini söyledi: ''Çocukluğumuz bir arada geçti. Birbirimizi küçük yaştan itibaren sevmeye başladık ve o 18, ben 14 yaşındayken nişanlandık. Mehmet 20 yaşında askere gitti, 23 yaşında döndü. 1944 yılında da evlendik.''
65 yıllık evlilikleri boyunca bir kez olsun kavga etmediklerini, aksine birbirlerini çok sevdiklerini ifade eden Cennet Arı, şunları kaydetti: ''İmkanlarımızın kısıtlı olmasına rağmen, hayatım boyunca beni ve çocuklarımı mutlu etmek için çabaladı. Hayatı ortak yaşadık. Asla birbirimizin görüşünü almadan hareket etmedik. Birbirimizi sevmekten de vazgeçmedik. Şimdi onu yanımda bulamamak, nefesini hissedememek her haliyle acı verici. Köyde yetişmesine rağmen, eşim ileri görüşlüydü. Yetişkinlerden ilk okuma - yazmayı o öğrendi, köydeki arkadaşlarına da öğretti. İlk çocuğumuz kız olmasına rağmen Gölmarmara'ya ilkokula göndererek, okuma öğrenmesini sağladı. Sonra ortaokulun açılmasıyla diğer çocuklarım eğitime devam edebildiler. Satı ve Bilge öğretmenliği, oğlum Birol ise inşaat mühendisliğini kazandı. İlk kızım Ayşe ilkokuldan sonra okuyamadı ama çocukları doktor ve diş hekimi oldu.''
Cennet Arı, eşini çok özlediğini, onu hala 80 yıl önceki kadar çok sevdiğini belirtti.
''MAKİNEYE BAĞLANDIĞIMI SÖYLEMEYİN''
Çiftin çocuklarından 57 yaşındaki Satı Turna ise, hastanede ziyaret ettiği babasının, sürekli olarak annesini özlediğini söylediğini belirterek, şöyle devam etti: ''Annemizi buraya getirmememizi, kendisini bu halde görürse çok üzüleceğini söyledi. Makineye bağlandığını söylemememizi istedi. Sürekli annemle ilgili anılarından söz etti. Babam, annemin 65 yıl boyunca kendisine hem hanımlık, hem saygılı arkadaşlık yaptığını anlattı.''