Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erganiş, koruma altına alınan yaban koyunlarının paratüberküloz hastalığı nedeniyle ölmeye başlaması üzerine TÜBİTAK'ın desteğiyle yaklaşık 1.5 yıl içinde aşı geliştirdiklerini söyledi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının talebi üzerine, 9 ay önce de Arap atı üretme çiftliklerindeki cins taylarda görülen bir çeşit ''zatürre'' olarak nitelendirilen bakteriyel akciğer hastalığı için aşı üretme çalışmasına başladıklarını ifade eden Erganiş, ''TÜBİTAK'ın desteğiyle, atlardaki 'Rhodococcus Equi Enfeksiyonu için Aşı Hiperimmün Plazma ve Bağışıklık Ölçüm Kiti Geliştirilmesi Projesi'ni başlattık. Aşıyı bu 9 aylık süre içinde üniversitemizin mikrobiyoloji laboratuvarında 13 kişilik ekiple ürettik'' dedi.
Ürettikleri bu aşıyı önce gebe farelerde denediklerini ve başarılı sonuç elde ettiklerini belirten Prof. Dr. Erganiş, şunları kaydetti:
BÜYÜK EKONOMİK KAYBIN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLDU
"Devlet üretme çiftlikleri bünyesinde yetiştirilen Arap atı cinsi 50 kısrağa bu aşıları yaptık. Bu yıl içerisinde söz konusu aşının yapıldığı kısrak sayısı 100 olacak. Aynı aşıyı 4 yıl önce spesifik olarak bazı atlara yapmıştık, faydası net bir şekilde görüldüğü için bu aşı, bizden bu durumdaki tüm cins
atlara vurulması için talep edildi. Bu aşı sayesinde kısraktan doğacak olan, yaklaşık 300 bin liraya satılan yarışçı Arap tayları, akciğerleri bu bakteri nedeniyle zayıfladığı için istenen performansa ulaşamama sorunundan kurtulacak.
Yılda yaklaşık 300 genç Arap atının yetiştiği Türkiye'de, taylarda görülen bu hastalık, aşının yanında ürettiğimiz serumun da etkisiyle zaman içinde tümüyle ortadan kalkacak. Büyük ekonomik kaybın da önüne geçilmiş olacak. Çünkü 'zatürre' görüldüğü için istenildiği gibi koşamayan yarış taylarının değeri artık düşmeyecek.''
Prof. Dr. Erganiş, TÜBİTAK'ın söz konusu aşı geliştirme projesi için 600 bin lira kaynak sağladığını belirterek, ''Bu aşı Türkiye dışında dünyada sadece Arjantin'de küçük bir işletme tarafından üretiliyor. Bizdeki bakteri Arjantin'deki bakterinin aynısı olmadığı için, tam bir başarı için kendimiz üretmek zorundaydık. Artık bu aşıya sahibiz. Talep gelmesi durumunda yurt dışı için de üretebiliriz'' diye konuştu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının talebi üzerine, 9 ay önce de Arap atı üretme çiftliklerindeki cins taylarda görülen bir çeşit ''zatürre'' olarak nitelendirilen bakteriyel akciğer hastalığı için aşı üretme çalışmasına başladıklarını ifade eden Erganiş, ''TÜBİTAK'ın desteğiyle, atlardaki 'Rhodococcus Equi Enfeksiyonu için Aşı Hiperimmün Plazma ve Bağışıklık Ölçüm Kiti Geliştirilmesi Projesi'ni başlattık. Aşıyı bu 9 aylık süre içinde üniversitemizin mikrobiyoloji laboratuvarında 13 kişilik ekiple ürettik'' dedi.
Ürettikleri bu aşıyı önce gebe farelerde denediklerini ve başarılı sonuç elde ettiklerini belirten Prof. Dr. Erganiş, şunları kaydetti:
BÜYÜK EKONOMİK KAYBIN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLDU
"Devlet üretme çiftlikleri bünyesinde yetiştirilen Arap atı cinsi 50 kısrağa bu aşıları yaptık. Bu yıl içerisinde söz konusu aşının yapıldığı kısrak sayısı 100 olacak. Aynı aşıyı 4 yıl önce spesifik olarak bazı atlara yapmıştık, faydası net bir şekilde görüldüğü için bu aşı, bizden bu durumdaki tüm cins
atlara vurulması için talep edildi. Bu aşı sayesinde kısraktan doğacak olan, yaklaşık 300 bin liraya satılan yarışçı Arap tayları, akciğerleri bu bakteri nedeniyle zayıfladığı için istenen performansa ulaşamama sorunundan kurtulacak.
Yılda yaklaşık 300 genç Arap atının yetiştiği Türkiye'de, taylarda görülen bu hastalık, aşının yanında ürettiğimiz serumun da etkisiyle zaman içinde tümüyle ortadan kalkacak. Büyük ekonomik kaybın da önüne geçilmiş olacak. Çünkü 'zatürre' görüldüğü için istenildiği gibi koşamayan yarış taylarının değeri artık düşmeyecek.''
Prof. Dr. Erganiş, TÜBİTAK'ın söz konusu aşı geliştirme projesi için 600 bin lira kaynak sağladığını belirterek, ''Bu aşı Türkiye dışında dünyada sadece Arjantin'de küçük bir işletme tarafından üretiliyor. Bizdeki bakteri Arjantin'deki bakterinin aynısı olmadığı için, tam bir başarı için kendimiz üretmek zorundaydık. Artık bu aşıya sahibiz. Talep gelmesi durumunda yurt dışı için de üretebiliriz'' diye konuştu.