Yargıtay 12'nci Dairesi'nde yapılan duruşmaya, kazada yaşamını yitiren Nilgün- Ayhan Özçelik çiftinin oğlu Ahmet Mert Özçelik, avukatları Mustafa Tırtıl ve Burcu Ece Güler ile sanık Emrah Serbes'in avukatları Ersan Şen ve Filiz Demirbüken katıldı. Sanık Serbes'in avukatı Ersan Şen, yerel mahkeme ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 13 yıl 4 yıl hapis cezasının 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' suçundan verildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu karar müvekkilimin alkollü olmasına dayandırıldı. Yargıtay 12'nci Dairesi'nin içtihatlarında 'bilinçli taksir' uygulanabilmesi için sanığın kanında 1 promil ve üzeri alkol çıkması gerekiyor. Kaza anında alkollü olduğu ise 2 sağlık görevlisinin beyanlarına göre dayandırılıyor. Görevliler 'Ağzından alkol kokusu geliyordu' diyor. Oysa müvekkilime kazadan 26 saat sonra test yapılıyor. Bu teste göre alkol oranı 1,25 promil. Aldığımız bilimsel raporlarda bu sonuca göre, müvekkilimin kaza anında kanında bulunması gereken alkol oranı 6,25 promil. Bu da mümkün değil; çünkü 4,00 promilin üzeri koma durumu. Yani dosyada müvekkilimin alkollü olduğunu ispatlayacak maddi bir delil bulunmuyor. Bu da bize Emrah Serbes'in kazadan önce değil kaza sonrası alkol aldığını gösteriyor."
KARARIN BOZULMASINI İSTEDİ
Ersan Şen, ayrıca hız konusunda da tam anlamıyla tespit yapılmadığını, müvekkilinin beyanında 130 kilometre hızla gittiğini belirttiğini, bu hızın otoyolda normal olduğunu savundu. Şen, "Müvekkilimin kazada kusurunu kabul ediyoruz; ancak verilecek ceza 'bilinçli taksir' değerlendirmesi yapılarak verilmemeli. Kararın bozulmasını talep ediyoruz" dedi.
'RAPORLAR SANIĞIN ALKOL BAĞIMLISI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Mustafa Tırtıl ise sanığın kaza sonrası aracı kendisinin kullanmadığını söylemesi üzerine alkol testinin yapılmadığını belirterek, "Emrah Serbes yakalanacağını anlayınca gelip teslim oluyor. Bu nedenle alkol testi yapılmıyor. Araçta 1 adet viski ve 2 adet bira şişesi bulunuyor. Bunlar da Serbes'in DNA'sında tespit ediliyor. Sanık ve kaza sonrası suçu üstelenen Kenan Doğru'nun mahkemedeki ifadeleri çelişkilerle dolu. Ayrıca hastane kayıtlarında Serbes'in 'alkol kullanım bozukluğu' nedeniyle aralıklarla tedavi gördüğü ortada. Bu kayıtlar, sanığın alkol bağımlısı olduğunu gösteriyor. Ambulans görevlileri ve dosyada tanık olarak dinlenen polis memurları da Serbes'in alkollü olduğunu beyan ediyor" diye konuştu.
'160- 170 KİLOMETRE HIZLA GİTTİĞİNİ SÖYLEMİŞ'
Avukat Burcu Ece Güler ise alkol testi yapılmamasının, sanığın yalan beyanından kaynaklandığını, sanık avukatının kaza anında alkol oranının belli olmaması nedeniyle 'Şüpheden sanık yararlanır' tezine katılmadıklarını kaydederek, şunları söyledi:
"Sanık alkollü olduğu için aracı kullanmadığını söylüyor. Burada test yapılmaması sanığın görevlileri aldatmasından kaynaklanıyor. Biz bu konuda her ne kadar aldatılmış olsalar da alkol testi yapmayan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Öte yandan sanık, bir polis memuruna hızının 160- 170 kilometre olduğunu söylemiş. Bu konuda da çelişkili ifadeleri var. Aracının 207 metre savrulması da hızlı olduğunu gösteriyor. Biz 'bilinçli taksir' yönünden üst sınırdan ceza verilip bunun da yarı oranında artırılmasını talep ediyoruz. Yüksek mahkeme aksi görüşte ise yerel mahkemenin kararının onanmasını talep ediyoruz."
'USUL' TARTIŞMASI
Müşteki avukatlarının ardından sanık avukatı Ersan Şen, tekrar söz almak istedi; ancak Heyet Başkanı Ahmet Er, ilgili yasa gereği son sözün sanığa verildiğini, bu nedenle Şen'e tekrar söz verilmeyeceğini söyledi. Şen ile Er arasındaki tartışma, tutanağa geçilirken, Şen'in itirazı, kabul edilmedi.
Yüksek mahkeme, dosyanın incelenmesinin ardından, kararın 23 Mayıs'ta açıklanacağını belirtti.
"Bu karar müvekkilimin alkollü olmasına dayandırıldı. Yargıtay 12'nci Dairesi'nin içtihatlarında 'bilinçli taksir' uygulanabilmesi için sanığın kanında 1 promil ve üzeri alkol çıkması gerekiyor. Kaza anında alkollü olduğu ise 2 sağlık görevlisinin beyanlarına göre dayandırılıyor. Görevliler 'Ağzından alkol kokusu geliyordu' diyor. Oysa müvekkilime kazadan 26 saat sonra test yapılıyor. Bu teste göre alkol oranı 1,25 promil. Aldığımız bilimsel raporlarda bu sonuca göre, müvekkilimin kaza anında kanında bulunması gereken alkol oranı 6,25 promil. Bu da mümkün değil; çünkü 4,00 promilin üzeri koma durumu. Yani dosyada müvekkilimin alkollü olduğunu ispatlayacak maddi bir delil bulunmuyor. Bu da bize Emrah Serbes'in kazadan önce değil kaza sonrası alkol aldığını gösteriyor."
KARARIN BOZULMASINI İSTEDİ
Ersan Şen, ayrıca hız konusunda da tam anlamıyla tespit yapılmadığını, müvekkilinin beyanında 130 kilometre hızla gittiğini belirttiğini, bu hızın otoyolda normal olduğunu savundu. Şen, "Müvekkilimin kazada kusurunu kabul ediyoruz; ancak verilecek ceza 'bilinçli taksir' değerlendirmesi yapılarak verilmemeli. Kararın bozulmasını talep ediyoruz" dedi.
'RAPORLAR SANIĞIN ALKOL BAĞIMLISI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'
Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Mustafa Tırtıl ise sanığın kaza sonrası aracı kendisinin kullanmadığını söylemesi üzerine alkol testinin yapılmadığını belirterek, "Emrah Serbes yakalanacağını anlayınca gelip teslim oluyor. Bu nedenle alkol testi yapılmıyor. Araçta 1 adet viski ve 2 adet bira şişesi bulunuyor. Bunlar da Serbes'in DNA'sında tespit ediliyor. Sanık ve kaza sonrası suçu üstelenen Kenan Doğru'nun mahkemedeki ifadeleri çelişkilerle dolu. Ayrıca hastane kayıtlarında Serbes'in 'alkol kullanım bozukluğu' nedeniyle aralıklarla tedavi gördüğü ortada. Bu kayıtlar, sanığın alkol bağımlısı olduğunu gösteriyor. Ambulans görevlileri ve dosyada tanık olarak dinlenen polis memurları da Serbes'in alkollü olduğunu beyan ediyor" diye konuştu.
'160- 170 KİLOMETRE HIZLA GİTTİĞİNİ SÖYLEMİŞ'
Avukat Burcu Ece Güler ise alkol testi yapılmamasının, sanığın yalan beyanından kaynaklandığını, sanık avukatının kaza anında alkol oranının belli olmaması nedeniyle 'Şüpheden sanık yararlanır' tezine katılmadıklarını kaydederek, şunları söyledi:
"Sanık alkollü olduğu için aracı kullanmadığını söylüyor. Burada test yapılmaması sanığın görevlileri aldatmasından kaynaklanıyor. Biz bu konuda her ne kadar aldatılmış olsalar da alkol testi yapmayan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Öte yandan sanık, bir polis memuruna hızının 160- 170 kilometre olduğunu söylemiş. Bu konuda da çelişkili ifadeleri var. Aracının 207 metre savrulması da hızlı olduğunu gösteriyor. Biz 'bilinçli taksir' yönünden üst sınırdan ceza verilip bunun da yarı oranında artırılmasını talep ediyoruz. Yüksek mahkeme aksi görüşte ise yerel mahkemenin kararının onanmasını talep ediyoruz."
'USUL' TARTIŞMASI
Müşteki avukatlarının ardından sanık avukatı Ersan Şen, tekrar söz almak istedi; ancak Heyet Başkanı Ahmet Er, ilgili yasa gereği son sözün sanığa verildiğini, bu nedenle Şen'e tekrar söz verilmeyeceğini söyledi. Şen ile Er arasındaki tartışma, tutanağa geçilirken, Şen'in itirazı, kabul edilmedi.
Yüksek mahkeme, dosyanın incelenmesinin ardından, kararın 23 Mayıs'ta açıklanacağını belirtti.