İlişkili Haberler
Ayşe Çınar / Ntv.com.tr
Geçen yıl kasım ayında oluşmaya başlayan ve haziran ayına kadar Marmara Denizi'ni kaplayan müsilaj, hem vatandaşların hem de balıkçıların kabusu oldu. Ekolojik olarak büyük bir sorun olan müsilajın tamamen bitip bitmediği ise merak ediliyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından haziran ayı başında açıklanan 22 maddelik 'Müsilaj Eylem Planı'nın uygulanmaya başlamasıyla, Marmara'nın birçok noktasında temizleme çalışmaları yürütüldü.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, "Denizimizde, toplanacak miktarda müsilaj olmaması nedeniyle 7 Temmuz'da temizlik çalışması yapılmadı" dedi.
Peki, müsilaj tamamen bitti mi? Marmara'daki son durumu Müsilaj Bilim Kurulu üyelerinden İstanbul Üniversitesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Saadet Karakulak ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Ntv.com.tr'ye anlattı.
Prof. Dr. Saadet Karakulak: Müsilaj belirli yerlerde hala dip tabakada devam diyor, bitmiş değil. Biz son yaptığımız çalışmalarda Marmara ve Kuzey Ege'ye çalıştık. Edremit Körfezi açıklarında müsilaj şu an hala devam ediyor. Saroz Körfezi'nde de etkili. Orada üç metreye kadar görünürlük düşmüş. Marmara'da da kıyısal bölgelerde 10 metreye kadar aralıklarla var. Sadece yüzeyde olmadığı için halk şu an görmüyor.
Marmara Denizi'nde müsilajın yarattığı tahribat çok yüksek. Bunun etkileri çok uzun yıllar devam edecek ne yazık ki. Bu yüzden de müsilajın şu anda görünmez olması etkilerinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
Prof. Dr. Mustafa Sarı: Ağustos itibariyle Marmara'daki müsilaj su kolonunda tamamen görünmez hale geçti. Ama diplerde, derin diplerde, akıntı olan bölgelerde ne yazık ki devam ediyor. Bu yüzden şu an müsilaj su kolonunda görünmez diyebiliriz ancak bitti diyemeyiz. Bütün Marmara denizi için bunu söyleyebiliriz. Bölge bölge farklı derinliklerde görülebiliyor, 17 metre derinde görüldüğü yerlerde var, 85-100 metre civarında göründüğü yerlerde var.
MÜSİLAJ EYLEM PLANINDA YER ALAN HANGİ ADIMLAR HAYATA GEÇTİ?
Prof. Dr. Mustafa Sarı: Eylem planında yer alan maddelerden bir tanesi yüzey temizliğiydi. Bu tamamlandı. Koordinasyon kurulu kuruldu. Atık arıtma tesisleri tamamen ileri biyolojik arıtma tesislerine çevrilecekti. Onlarla ilgili de kararlar alındı, bir plan ortaya konuldu. Ancak mevcut arıtma tesislerinin iyileştirilmesi ya da yeni arıtma tesislerinin geliştirilmesi bu şartlarda üç yıl içinde olabilecek ancak.
Hayalet ağlarının temizlenmesiyle ilgilide Tarım Bakanlığı'nda bir çalışma olduğundan haberdarız ancak şu an ne aşamada bunu bilmiyoruz.
MÜSİLAJ EYLEM PLANINDA NELER VAR?
Prof. Dr. Saadet Karakulak: Henüz eylem planında yer alan Marmara Deniz'inde koruma alanları yapılması ya da sürdürülebilir balıkçılıkla ilgili adımlar atılmadı. Buna rağmen 1 Eylül'de balıkçılık aynen tekrar başlayacak. Balıkçılık kapasitesi azaltılmadı, endüstriyel balıkçılık da bir kısıtlama görmüyoruz. Müsilaj yaşandı ama müsilajın engellenmesi için henüz kesin olarak hayata geçirilen bir adım görmüyoruz.
Prof. Dr. Saadet Karakulak: Kış periyodlarında su sıcaklığı yüksek kaldığı takdirde müsilaj oluşumu devam edecek. Deniz suyu sıcaklığı 12 derecenin altına düşerse biz müsilajı görmeyeceğiz. Ancak yeni bir alg patlaması için sıcaklık uygun olduğunda biz bunu yeniden yaşayacağız.
Müsilajın oluşumuna yol açan bir sıcaklık faktörü vardı bir de besin faktörü. Yani azot ve fosfor yükü. Marmara Denizi'ndeki azot ve fosfor yükü hemen azaltılamıyor. Bu ancak ileri biyolojik tesislerin yapılmasıyla mümkün olabilecek bir şey. Bunun için de bir 3-4 yıl kadar süre gerekiyor. Burada esas önemli oaln atık yönetimini iyi planlamak. Eğer biz yüzde 40 oranında atıkları azaltırsak müsilaj oranını yaşamayız.
Prof. Dr. Mustafa Sarı: Müsilaj bir sonuç ne yazık ki ve müsilajın oluşmasına neden olan etkenler henüz ortadan kalkmadı. Küresel iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklığındaki artış devam ediyor. Marmara Deniz'indeki şartlar değişmedi. Bizim denize saldığmıız evsel, tarımsal atıklar devam ediyor. Bunlar henüz müsilajın tamamen gitmesini sağlayacak şekilde bir değişime uğramadı.
Son zamanlarda azalmasının birçok nedeni var. Bunun bir nedeni Karadeniz'den gelen suya bağlı olarak sirkülasyonun yüzeyde artması bu nedenlerden biri. Ancak biz geçmiş yıllardaki verilerden yola çıkarak biliyoruz ki ekim sonu itibariyle sirkülasyon minimuma düşecek, hazirana kadar da az şekilde devam edecek. Zaten müsilajda kasım ayından itibaren artmaya başlamıştı. Bizim bunu dikkatle takip etmemiz lazım.
Prof. Mustafa Sarı: Deniz dibinde süngerler, istiridyeler, mercanlar gibi organizmalara çok büyük zarar verdi müsilaj. Tekrar bir mercan kolonisinin eski haline gelmesi çok uzun zaman alacak. Süngerler buna oranlara daha hızlı eski haline gelebilir. Büyük balıklar ise müsilaja hızlı bir şekilde adapte oldu.
Ama müsilajın pik yaptığı bahar ayları balıkların üreme sezonuydu. Bu nedenle balıkların yumurtaları çok büyük zarar gördü. Önümüzdeki yıllarda bunun etkilerini balıkçılık da çok ciddi bir şekilde göreceğiz.
Marmara'da stok tespiti yapmadan balıklarla ilgili söyleyeceğimiz her şey afaki olur. Dalarak yaptığımız gözlemler ya da balıkçıların radarlarına yansıyan veriler balık topluluklarında bir hareketlilik gösteriyor. Ama geçen yıla oranla ne kadar azalma oldu, popülasyonların bundan ne kadar etkilendiğiyle ilgili sayısal bir şey söylemek için araştırmalarımızın sonuçlarını beklemek lazım.
BU YILDA BALIKÇILIK MÜSİLAJDAN ETKİLENECEK Mİ?
Prof. Dr. Saadet Karakulak: Son 20 yıldır zaten Marmara'da balıkçılık anlamında stoklarda ciddi bir çöküş var. Eskiden 80 bin ton olan av miktarı 24 bin tona kadar geldi. Tabii bunun olmasında balıkçılık, küresel ısınma, kirlilik, istilacı türler gibi bir sürü sorunlar var. İyi de balıkçılık yönetimi yapılmadığı takdirde bunları yaşayacağız da. Balıkçılık kapasitesi çok çok artıyor. Bunların azaltılması gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece balıkçılık kaynaklarımız daha da azalacak. Canlı yaşamı küresel ısınma nedeniyle, su seviyelerinin yükselmesi nedeniyle zaten şu an tehlike altında.
AV SEZONU MARMARA'DAKİ BALIKÇILAR İÇİN ZORLU GEÇECEK
Prof. Dr. Mustafa Sarı: Müsilaj şu anda 'görüldü bitti' denilmesi yanlış. Balıkçılıkla ilgili bir değişiklik yapılmadan Marmara'da av sezonu tekrar açılıyor. Bu yanlış. Bir an önce sürdürülebilir balıkçılıkla ilgili adımlar atılması lazım. Bu zaten Marmara Denizi içni yapılmış eylem planında da yer alıyordu. Ancak henüz bununla ilgili bir adım atılmadı. Bir an önce bununla ilgili bir planlama yapmamız lazım ve bunu balıkçılara deklare etmemiz gerek. Balıkçılar tekrar müsilaj olmayacakmış gibi bir hazırlık içindeler. Ancak iki ay sonra müsilaj tekrar patlarsa bundan onlar da zarar görecek.
Müsilaj azaldı diye gevşersek önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun, hayatımızı daha fazla etkileyecek bir müsilaj patlamasıyla karşı karşıya kalabiliriz.
ayse.cinar@ntv.com.tr