Olay, saat 22.00 sıralarında Tuzla Cami Mahallesi Sahilyolu Caddesi’nde bulunan bir restoranda gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat Dilara Yıldız (28) eski nişanlısı Oktay Dönmez (29) tarafından yemek yedikleri restoranda tabanca ile ateş açılarak öldürüldü.
Birkaç gündür iş nedeniyle şehir dışında olan Avukat Dilara Yıldız evine geldiği sırada eski nişanlısının evde olduğunu fark etti. Eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından kendi evinde darp edildikten sonra silah zoruyla Tuzla’da bulunan restorana getirildi. İkili burada bir süre konuştuktan sonra Dilara Yıldız restoranda bulunan vatandaşlardan yardım istedi.
Vatandaşların olayı bildirmesi üzerine olay yerine gelen polis ekiplerini gören katil Oktay Dönmez belinde bulunan tabancayı çıkararak Avukat Dilara Yıldız’a 5 el ateş etti. Avukat Dilara Yıldız başına, boynuna ve göğüsüne isabet eden kurşunlar ile olay yerinde hayatını kaybetti. Katil Oktay Dönmez ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarından sonra Yıldız’ın cenazesi Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı.
Öte yandan Dönmez'in sözleşmeli uzman çavuş olduğu ve sözleşmesinin bitmesinin ardından TSK ile ilişiğinin kesildiği belirtildi.
10 GÜN BOYUNCA EVDE DİLARA YILDIZ’I BEKLEDİ
Katil Oktay Dönmez, duruşmaları nedeniyle bir süredir şehir dışında olan Avukat Dilara Yıldız’ın Tuzla’da bulunan evinde 10 gün boyunca gelmesini bekledi.
İddiaya göre, katil Oktay Dönmez, Avukat Dilara Yıldız eve geldiğinde silah zoruyla Yıldız’ı alıkoyarak darp etti. Dönmez, daha önceden hazırladığı senetleri Yıldız’ın imzalamasını ve Yıldız’a ait olan otomobili kendi üzerine geçirmesi için baskı yaptığı öğrenildi.
CİNAYET POLİS MERKEZİNİN YANINDA BULUNAN RESTORANDA İŞLENDİ
Katil Dönmez tarafından zorla alıkonularak polis merkezinin yanında bulunan restorana getirilen Avukat Dilara Yıldız burada bir süre katil Dönmez ile oturdu. Çevredekilerin iddiasına göre, Yıldız lavoboya giderken dahi katil Oktay Dönmez, Yıldız’ın yanından ayrılmadı.
İkili restoranda bir süre konuştuktan sonra, olay yerine gelen polis ekiplerini gören Dönmez panik yaparak ayağa kalktı. Dilara Yıldız’a 5 el ateş eden Dönmez olay yerinde polis ekipleri tarafından yakalandı. Yıldız olay yerinde vücuduna aldığı kurşunlar ile hayatını kaybetti.
TUTUKLANDI
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen şüpheli burada savcıya ifade verdi. Savcılık, şüpheliyi "Tasarlayarak öldürme", "Silahla yağmaya teşebbüs" ve "Silahla cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti.
Anadolu Sulh Ceza Hakimliği de şüpheli Dönmez'in sevk edildiği 3 ayrı suç maddesinden de tutuklanarak cezaevine gönderilmesine karar verdi.
ARKADAŞINA MESAJ ATIP YARDIM İSTEMİŞ
Soruşturma kapsamında Oktay Dönmez'in kendisine zarar vereceğini düşünen Dilara Yıldız'ın kız arkadaşı E.K.'ya mesaj atarak "Bana zarar verecek. Silahı var. Biz ciğerciye gidiyoruz. Yardım edin" dediği tespit edildi. Ardından kendimi iyi hissetmiyorum diyerek Oktay Dönmez'i dışarı çıkmaya ikna eden Dilara Yıldız'ın yolda karnının acıktığı söyleyerek her zaman gittikleri ciğerciye gitmelerini sağladığı öğrenildi.
MASADA 4 KİŞİ OTURUYORLARMIŞ
Burada bir süre oturan ikilinin yanına bir süre sonra mesaj attığı kız arkadaşının eşi Ş.K. ile onun arkadaşları A.G. ve S.G. geldi. Ş.K. yan masada otururken A.G. ve S.G. ikilinin oturduğu masaya oturdu. Gelen kişilerin Oktay Dönmez'i bir zarar vermemesi için ikna etmeye çalıştıkları sırada kapıda genç kadını arayan polis ekibini gören Oktay Dönmez'in "Bana kumpas mı kurdunuz" diye bağırarak silahını çıkardığı ve Yıldız'ın başına bir el göğsüne 2 el olmak üzere 3 el ateş ettiği tespit edildi.
DİĞERLERİNE SİLAH DOĞRULTMUŞ AMA ATEŞ ETMEMİŞ
Şüphelinin daha sonradan silahını masada bulunan diğer kişilere doğrulttuğu ancak polis ekiplerinin "Dur teslim ol" çağrısı üzerine ateş etmediği öğrenildi.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Poliste olayla ilgili ifade veren Oktay Dönmez'in, "1 yıl önce avukat ararken tanıştık. Aramızda duygusal yakınlaşma oldu. Nişanlandık. Ancak daha aramız bozuldu. Nişan bozulduktan sonra harcama yaptığım 150 bin lira için aramızda tartışma çıkmıştı. Bu yüzden aramızda kavgalar yaşanıyordu. En son görüştüğümüzde bana evine gitmemi ve beklememi istedi. Bunun üzerine eve gittim. Çilingirle kapıyı açtırdım. Evde kalıp onu beklemeye başladım. Geldiğinde aramızda yine tartışma çıktı. Kendini kötü hissettiğini söyleyince dışarı çıktık. Yolda daha iyi olduğunu söyleyince yemek yemeye karar verdik. Lokantaya gittiğimizde bizim yanımıza kız arkadaşının eşi ve arkadaşları geldi. Konuştuk. Onlara bizim kendi aramızda bir mesele olduğunu söylerken, kapıda polis arabasını görünce kendimi kaybettim" dediği öğrenildi.
“HAKKINDA UZAKLAŞTIRMA KARARI VARDI”
Hayatını kaybeden avukat Dilara Yıldız’ın kız kardeşi Merve Yıldız, İHA'ya yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Ablam memleketten dönüyor ve ablamı kapıda yakalıyor. Sonra bir şekilde ablam onu kandırıyor ve buraya getiriyor, çünkü o burayı bilmiyor fakat ablam Tuzla’yı ve polis karakolunun burada olduğunu biliyor. Kurtulmak için geliyor çünkü silahı kafasına dayayıp ablamın bütün mal varlığını almak için senete imza attırmaya çalışıyor evde, ama ablam imza atmıyor. Ablam bir şekilde kandırıp buraya getiriyor kurtulmak için. Uzaklaştırma kararı vardı, eski nişanlısı, defalarca ablam şikayetçi oldu. Şimdi kendisi deli taklidi yapıyor. Deli taklidi yaparak çıkabileceğini düşünüyor ama çıkmasına izin vermeyin. Benim ablamın sesi olun. Benim ablam defalarca şikayet etti.”
Merve Yıldız, “Onlar ayrılalı beş ay oldu. Beş aydır ablamın uzaklaştırma kararı var, beş aydır ablamın mal varlığına el koymak için ablamı tehditler ediyor. Kendisi zaten Uzman Çavuş değilmiş. Ablam onun ailesinin fuhuş çetesine üye olduğunu öğrendiği için ayrıldı. Ama o ablamın peşini bırakmadı, sözel şiddet uyguladı. Biz izin vermezdik fiziksel şiddet uygulamasına ailesi olarak. Ben ağlamayacağım, dik duracağım çünkü kadınlar için dik duracağım” diye konuştu.
"KAPIYI KIRARAK İÇERİ GİRMİŞ"
Konuşmasının devamında Yıldız, “Kendisi ablamın evinin içinde 10 gün kalmış kapıyı kırarak zorla. Ve bu ultra güvenlikli bir site Tuzla’nın en ünlü sitesi fakat kapıyı kırarak içer girmiş. Evin içinde 10 gün kalmış. Ablama orada silah zoruyla imzalatmaya çalışmış, imzalamamış. Ablam bir şekilde onu buraya kandırarak getirmiş polis karakolunun yanı diye kurtulabilmek için ama benim ablam kurtulamadı” dedi.
Dilara Yıldız'ın cenazesinin getirildiği Adli Tıp Kurumu önünde bir açıklama yapan kuzeni Gamze Nur Akkaya da "10 gün önce kuzenim il dışında iş gezisi seyahatindeydi. 10 gün boyunca kuzenimin evinde anahtarsız bir şekilde giriyor. Ultra üstün güvenlikli sitede 10 gün boyunca kuzenimin evinde duruyor. Dün akşam kuzenim eve geldiğinde evde görüyor.
Silah zoruyla kuzenimi tutuyor. Ardından yemek yemek için dışarı çıkıyorlar. Karakolun yanındaki ciğerciye götürüyor. Ciğercide 4-5 kurşunla kuzenimi vuruyor. Melek gibiydi kimseye zararı olmazdı. Kendisi avukattı ve müvekkili eğer bir kadını öldürmüşse o davaya bakmıyordu. Çok iyi bir insandı. Çok hassastı, çok duyarlıydı bu konuda. Kendisinin uzaklaştırma kararı vardı buna rağmen eve girmiş." dedi.
Öte yandan katil Oktay Dönmez’in, Avukat Dilara Yıldız’a sosyal medya üzerinden attığı mesajlar da ortaya çıktı. Dönmez’in, Dilara Yıldız’a attığı mesajlarda Yıldız’ı öldüreceğini planladığını ve kendisine "Çok zamanın yok bu hayatta" diyerek tehdit ettiği görüldü.
Mesajları sosyal medya hesabında paylaşan Yıldız, "Özür dileyerek paylaşmak ve buradan cevap vermek istiyorum. Öncelikle bu yabancı kaynaklı numaradan yazınca şikayet etsem de bulunamam sanıyorsun, rahatsın ama nasıl bulunduğunu sana yaşatarak öğreteceğim" dediği görüldü.
KADINA ŞİDDETE KARŞI SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYLAŞIM YAPMIŞ
Avukat Dilara Yıldız’ın kadına şiddete karşı sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yaptığı görüldü. Yıldız, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde paylaştığı gönderide, “Kadına yönelik her türlü şiddete hayır! Kadınlara fiziksel, sözsel ya da psikolojik olarak şiddet uygulamak insanlık suçudur. Bu çirkin suç; kültürel, dini ya da sosyal kılıflarla haklı gösterilemez” şeklinde tepki gösterdiği görüldü