Araştırmada, ekilebilir alanların çoğunun günümüze kadar kullanıldığına dikkat çekiliyor. Hatta bazı tarım alanları o kadar hoyratça ekilip biçildi ki, artık verimli ürün almak mümkün olmadığına değiniliyor.
Bu durumu Greenpeace Akdeniz direktörü Dr. Uygar Özesmi şöyle değerlendiriyor: "Bu arada nüfus artmaya devam ediyor. Bir de şimdi arabaları beslemek için biyoyakıt üretimi başladı. Bunun içinse milyonları doyuracak tohum, arabalarda benzin olarak kullanılıyor. Besin talebi ise tüm dünyada hızla artmaya devam ediyor. Afrika'nın nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkesini, Nijerya'yı ele alalım. 1961'den beri nüfus tam 3 katına çıktı. Öte yandan ülke, her yıl ekilebilir tarım arazilerini çölleşme nedeniyle kaybediyor. Talep artmaya devam ederken, besin üretimi yavaşlamış görünüyor. 1970-1990 arası dünyada tohum üretimi %64 büyüdü. 1990'dan 2009'a kadar ise yalnızca %24'lük bir artış oldu. 1990'ların ortasında 825 milyon olan açlık sınırının altında yaşayan sayısı, günümüzde 1 milyarı aştı. En önemli çözüm, sürdürülebilir tarım ve et üretiminden vazgeçmek."
Bu durumu Greenpeace Akdeniz direktörü Dr. Uygar Özesmi şöyle değerlendiriyor: "Bu arada nüfus artmaya devam ediyor. Bir de şimdi arabaları beslemek için biyoyakıt üretimi başladı. Bunun içinse milyonları doyuracak tohum, arabalarda benzin olarak kullanılıyor. Besin talebi ise tüm dünyada hızla artmaya devam ediyor. Afrika'nın nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkesini, Nijerya'yı ele alalım. 1961'den beri nüfus tam 3 katına çıktı. Öte yandan ülke, her yıl ekilebilir tarım arazilerini çölleşme nedeniyle kaybediyor. Talep artmaya devam ederken, besin üretimi yavaşlamış görünüyor. 1970-1990 arası dünyada tohum üretimi %64 büyüdü. 1990'dan 2009'a kadar ise yalnızca %24'lük bir artış oldu. 1990'ların ortasında 825 milyon olan açlık sınırının altında yaşayan sayısı, günümüzde 1 milyarı aştı. En önemli çözüm, sürdürülebilir tarım ve et üretiminden vazgeçmek."