Suriyeli mülteciler ve Kilis'teki sivil toplum örgütü temsilcileri, şehit yakınları, gaziler, roketli saldırıda ölenlerin aileleri, muhtarlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin gönül hududunda Suriyelilerin de bulunduğunu söyledi.
''TEK VASFI KÖKSÜZ OLMALARIDIR"
Erdoğan, "Onlar için vatan millet bayrak gibi kavramlar hiçbir şey ifade etmez, sorarsanız kendilerini küresel yakıştırmalar yaparlar, onları tek vasfı köksüz olmalıdır. Kendini bilmeyenlerin inancını, tarihini, kültürünü ecdadının bilmeyenlerin vatan diye bir derdi olmaz. Burada bulunan muhacir ve ensar tüm kardeşlerim, vatanın ne demek olduğunu onu çok iyi biliyorlar. Burada bir kez tekrar edeyim. Bizim ülke olarak resmi sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır. Gönül sınırlarımızın hududu, bizim kardeş olarak gördüğümüz ve bizi kardeş olarak gören herkesi içine alır. Dolayısıyla Suriye’den olan kardeşlerim, biz, sizi kardeşimiz olarak görüyoruz, siz de kardeş olarak görüyorsanız, vatanınızdan uzak değilsiniz, sadece evinizden uzaksınız.Türkiye sizinde vatanınızdır. Şunu unutmayın, hiçbir zulüm ilelebet sürmez. Biliyorum çok zorlukla karşılaştınız. Çok acılar yaşadınız, çok kayıplarınız oldu. Allah biz kullarına her zorluğun arkasından bir kolaylık geleceğini vaat ediyor. Hiç şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. Üzülmeyeceğiz. Ümidimizi asla kaybetmeyeceğiz, Mücadeleyi asla bırakmayacağız. Duayı asla terk etmeyeceğiz. İnşallah çektiğiniz sıkıntıların, verdiğiniz emeklerinin karşılığını alacaksınız. Evinize yuvanıza kavuşacağınız o günleri çok uzak olmadığına yürekten inanıyorum" dedi.
"VATANDAŞLIK VERECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben bu akşam burada bir müjde vermek istiyorum. Kardeşlerimiz içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var. İçişleri bakanlığımızın, bu konuda attığı adımlar var. Ellerinden geleni bakanlığımız yapıyor, oluşturduğu ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize, bu desteği, bu yardımı yaparak, onlara vatandaşlık imkanını vereceğiz"ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriye konusunda 6 yıl önceki noktada olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye ile ilgili biz Suriye konusunda 6 yıl önce neredeysek, şimdi de aynı yerdeyiz. Suriye’nin başındaki zalimdir, işi bu noktaya getiren" dedi.
"ESED, PYD YPG VE DAEŞ'TEN DAHA İLERİ TERÖRİST"
Erdoğan, "600 bin Suriyeli kardeşimizin ölümüne neden olan bir insan bu ülkede asla bir yönetici olarak değerlendirilemez. Varil bombaları ile konvansiyonel silahlarla tankla, topla kendi vatandaşlarını öldüren böyle bir insan devlet terörü estirmez de kim estirir. PYD’li bir teröristten, YPG’li bir teröristten, çok daha ileri bir teröristtir. DAEŞ’ten çok daha ileri bir teröristtir. Ve bunun hesabını bedelini, çok ağır ödeyecektir. Ama bu dünyada ama öbür dünyada. Çünkü, çok mazlumların ahı var üzerinde. Er veya geç, güzel bir sözümüz var. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste, 6 yıl önce neyi savunuyorsak, bugün de aynı ilkeleri savunuyoruz. 6 yıl önce Suriye halkının sesine kulak verilsin, bu işler zorla, baskıyla, güç kullanarak olmaz diyorduk. Bugün de aynısını söylüyoruz" şeklinde konuştu.
Esad ile 6 yıl öncesine kadar ailece görüştüklerini belirten Erdoğan, "Biz kendisi ile ailece görüşüyorduk. Hatta herhalde baban gibi olmazsın diyorduk. Gülüyordu, ama demek ki iki dünyası vardı. Gerçek dünyasını bizden gizliyordu. Bu altı yıl içerisinde gerçek dünyası ortaya çıktı. Bir medeniyet, bir tarih ülkesi Suriye’ye bu adam yazık etti. Suriye halkı kendi istiklalini ve istikbalini koruma adına tarihi bir mücadele yürütüyor. Esasen malum dış güçlerin müdahaleleri olmasaydı, işin içerisine terör örgütleri karıştırılmayıp, rejime destek verilmesiydi Suriye bugün özgür ve huzurlu bir ülkeydi" diyerek konuşmasını sürdürdü.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE YÜKLENDİ
Erdoğan konuşmasında terör örgütlerine de yüklendi. Ağır bir dille terör örgütlerini eleştiren Erdoğan, "Birileri Suriye’de demokrasi, Suriye halkının kendi iradesi ile ülkesini yönetmesini istemediler. DAEŞ denilen örgüt bu amaçla ortaya sürülmüş bir kukladır aslında. PYD YPG denilen örgütler, bu amaçla ortaya sürülmüştür.Suriye’de ne DAEŞ müslümanları temsil ediyor, YPG, PYD Türk kardeşlerimizi temsil ediyor. İki örgütte, tasmalarını elde tutanlar tarafından bölge üzerinde kirli hesaplar uğruna kullanılan araçlardır" ifadelerini kullandı.
AVRUPA VE BATILI ÜLKELERE TEPKİ
Avrupa ve dünya ülkelerini eleştiren Erdoğan, "Evlerinde yurtlarından olan Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 5 milyon oldu. Bunun üç milyona yakını ıraklı kardeşlerimizle beraber Türkiye’de 3 milyona yakını, Lübnan Ürdün ve Irak gibi komşu ülkelerde yaşamaya çalışıyorlar. Ülke içerisinde de 7 milyonu zaten, hepsi mekan değiştirmişler. Avrupa’nın, Asya’nın, Afrika’nın yani dünyanın yarısından fazlasının hemen yanı başında yaşanan bu insanı kriz, adeta Suriye’nin komşularının sırtına yüklenmiş durumdadır. Dünya bu kriz karşısında görmeyen, duymayan ve konuşmayan tavrını sürdürmekte ısrar ediyor. Taki mülteci kafileleri sınırlarına dayanana kadar. Bu durumda soruna çözüm bulmak yerine kapıları kapatmayı tercih ettiler. Halbuki bir evde yangın başlamışsa, evet önce komşulara sıçrar, ama tedbir alınmazsa, tüm mahalleyi, tüm şehri yakar kül eder. Bugün Türkiye PKK, PYD, DAEŞ kaynaklı terörün ateşini, patlayan bombalarla, eylemlerle, tüm sıcaklığı ile yaşıyor. Ülkemizde yaşanan eylemler, teşebbüs edilenlerin yüzde bir ada 2 gibi küçük bir kısmıdır. Biz 35 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak Allah’ın izniyle bunların üstesinde geliyoruz, geleceğiz. Fakat bizi geçtiğinde bu ateşle muhatap olacak ülkeler içi aynı şeyi söyleyemiyorum. Avrupa ülkelerinde yaşanan birkaç terör eyleminin ardından, bu ülkelerin nasıl bir telaş, nasıl bir panik yaşadığını hep beraber gördük. Buradan bir kez daha batıya ve tüm dünyaya, bu ateşi kaynağında söndürme çağrısı yapıyorum. Madem ateşin kaynağı Suriye’dedir. Doğrudan bu meselenin çözümüne yoğunlaşmalıyız" dedi.
SURİYE İÇİN YENİ ANAYASA ÇAĞRISI
Erdoğan, Esad rejiminin ülkeyi yönetme kabiliyetinin kalmadığını vurgulayarak, yeni anayasa yapılması çağrısında bulundu. Erdoğan, "Mevcut rejimin Suriye halkının bir arada tutma ve yaşatma kabiliyeti kalmamıştır. Bu gerçeği herkesin görmesi ve kabul etmesi gerekir. Yapılması gereken Suriye halkının tamamının hassasiyetlerini, taleplerini, beklentilerini karşılaşacak yeni bir anayasanın süratle yapılmasıdır" ifadelerine yer verdi.
SURİYE'DE YENİ DÖNEM ÜMİDİ
Erdoğan, Suriye'de yeni bir dönemden umutlu olduklarını belirterek, Türkiye'nin dış politikasında da bunun için adımlar atıldığını kaydetti.
Suriye'de barışın sağlanması ve yeni anayasa gibi konularda Türkiye'nin yeni çalışma ve hazırlıklar yaptığını anlatan Erdoğan, "DAEŞ PYD, YPG gibi terör örgütlerinin yerine doğrudan Suriye halkını muhatap alan bir girişimin başarısız olma ihtimali yoktur. Biz en başından itibaren batılı ülkelere, hadiseye müzahir her devlete, her kuruma bunları söyledik, söyleme devam edeceğiz. Suriye’de artık olmazların görüldüğüne inanıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Suriye içi makul, mantıklı uygulanabilir çözümlerin hayata geçirildiği bir dönem olacaktır. Dış politikada, son dönemlerde başlattığımız girişimlerin bir nedeni de Suriye konusunda kalıcı adımların atılmasını kolaylaştırmaktır. Bu çerçevede daha büyük hazırlıklarımız ve çalışmalarımız da var. Suriyeli misafirlerimiz şundan emin olsunlar. Sizin üzüntünüz bizim üzüntümüzdür. Sizin sevinciniz, bizim sevincimizdir. Suriye’nin yeniden özgür, müreffeh ve huzurlu bir ülke olabilmesi için samimiyetle çalışıyoruz, mücadele ediyoruz. Bugüne kadar hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık, bundan sonra da kaçınmayacağız" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasının son bölümünde ise "Kilis’in kendi nüfusundan daha fazla nüfusa ev sahipliği yapıyor olması bile başlı başlına samimiyet, bir ahde vefa, bir kardeşlik göstergesidir. Kilisli vatandaşlarımızın, kardeşlerimize özellikle her birine,bunun için özellikle şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.