Son dakika haberi! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kartal'da çöken binada 21 vatandaşın hayatını kaybettiğini bildirdi.
Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ile kriz merkezinde yaptığı açıklamada, olayın gerçekleştiği andan itibaren zamana karşı yarışıldığını anlattı.
"Sayın Valimizin ilk açıklaması binada adrese dayalı kayıt sisteminde 43 kişinin yaşadığına yönelikti. Ama bilgilerimiz bir taraftan misafirlerin olduğu bir taraftan orada adrese dayalı kayıt sisteminde bulunup da başka yerde yaşadığı teyit edilen sonuçlar oldu." diyen Soylu, özellikle rakam vermekten kaçındıklarını ama ilk dakikadan itibaren rakamı bildiklerini, 1 veya 2 kişiyle ilgili tereddütler olduğunu kaydetti.
Enkazda 34 kişi olduğunu düşündüklerini, 1 kişi dışında 34 rakamını tespit ettiklerini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Volkan Balta, camcı olan kardeşimizin tam o anda orada olduğunu öğrendik. Aynı zamanda aşağıdaki dükkanda da 1 veya 2 kişinin olabileceği konusunda bir değerlendirme vardı. Nihayetinde bugün itibariyle de bu 34 kişinin dışında 1 kişiye daha ulaştık. O da Orta Asya kökenli, kimliği tarafımızca bilinen ama henüz teyit edemediğimiz için sizinle paylaşamayacağımız ülkemizde yaşayan bir misafir. O açıdan 14 kişiyi yaralı olarak arkadaşlarımız çıkardılar. 21 kişiyi maalesef canlı çıkarmak nasip olmadı, bütün gayretlere, bütün çalışmalara rağmen onları kaybettik."
Hayatını yitirenlere rahmet, ailelerine, millete sabır dileyen Soylu, "En son çıkardığımız kişiler de Kanbur ailesinden. Şeyma Kanbur, Zehra Kanbur ve Ali Bilal Kanbur. Göçük altında olduğunu tahmin ettiğimiz 35 kişi vardı ve bu 35 kişiye de böylece ulaşmış olduk. Ancak arama kurtarma çalışmalarımız aynı anlayışla devam edecek. Zemine kadar ineceğiz. Her türlü ihtimale karşı çalışmaların devam etmesi konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık." diye konuştu.
"En alt noktaya inene kadar bir daha bir kişiyle karşılaşmayız umudu içerisindeyiz." ifadelerini kullanan Soylu, tüm arama kayıtlarına ve kayıp ihbarlarına baktıklarını, herhangi bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.
Soylu, "Gelen arayan da yok ama bizim buradaki tedbirimiz ve arama kurtarma çalışmamız sonuna kadar devam edecektir. Allah, milletimizin başına bir daha böyle bir felaket vermesin. Ama bizim de sorumluluklarımız var. Her birimiz bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Kimse buradaki bireysel gücünü, ne olursa olsun eksik hissetmesin. Bir söz bir yanlışı ortadan kaldırabilir. Buna hepimizin ihtiyacı var, hepimiz de muhtacız. Bu dönüşümleri yapmak zorundayız. Bugünün Türkiyesine yakışan bu dönüşümleri gerçekleştirmektir. Bu bizim zorunluluğumuzdur. İnsanlarımızı hakkettiği standarda ulaştırmak temel hedefimiz olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Olayla ilgili soruşturmanın Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından devam ettirildiğini aktaran Soylu, "Burada kim hatalıysa, A'sına B'sine, C'sine bakılmadan gereği yapılacaktır. Hukuki ve idari süreçler olgunlaşınca kamuoyuyla paylaşılacaktır." dedi.
Soylu, şöyle devam etti:
"Bu büyük bir acıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız bu meseleye bakışımızı çok net bir şekilde ifade ettiler. Hakikaten buradan başlanarak atılacak adımlar var. Dünyanın en güzel şehri İstanbul'da ve ülkemizin her tarafında bir daha bunu yaşamak istemiyoruz. Hepimiz acıyı hissettik ama ateş düştüğü yeri yaktığı için ailelere çok daha farklı bir noktaya gittiler. Bunun ötesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız özellikle bu bölgede başka bir uygulama başlattığını ve pazartesinden itibaren de burada oluşturacağı bir ofisle birlikte hem Yeşilyurt hem Yunus Apartmanı gibi apartmanlara benzer apartmanların sağlıklı olup, olmadığının ölçümünü gerçekleştirecek. Vatandaşlarımızın da bu konuda çok önemli talepleri var. Bu apartmandan daha kötü apartmanı olduğun iddia eden vatandaşlarımız var. Onların hiçbirisini yalnız bırakamayız. Kentsel dönüşüm sürecinin gerçekleşmesi adına burada çok ciddi bir irade ortaya koyuyor hem bakan hem de çalışma arkadaşlarımız."
Soylu, aileleri bilgilendirmek için büyük çaba sarf edildiğini vurgulayarak, "Bizim bıraktığımız andan itibaren kirli bilgi alanı dolduruyor." dedi.
Çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür eden Süleyman Soylu, ailelere büyük minnet duyduğunu, süreci büyük bir vakarla götürdüklerini de sözlerine ekledi.
Bakan Soylu, açıklamanın ardından enkaz alanında çalışanların yanına giderek arama kurtarma ekiplerine teşekkür etti. Ardından Alemdar ailesinin taziye çadırına giden soylu, aileye başsağlığı dileklerinde bulundu.
Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ile kriz merkezinde yaptığı açıklamada, olayın gerçekleştiği andan itibaren zamana karşı yarışıldığını anlattı.
"Sayın Valimizin ilk açıklaması binada adrese dayalı kayıt sisteminde 43 kişinin yaşadığına yönelikti. Ama bilgilerimiz bir taraftan misafirlerin olduğu bir taraftan orada adrese dayalı kayıt sisteminde bulunup da başka yerde yaşadığı teyit edilen sonuçlar oldu." diyen Soylu, özellikle rakam vermekten kaçındıklarını ama ilk dakikadan itibaren rakamı bildiklerini, 1 veya 2 kişiyle ilgili tereddütler olduğunu kaydetti.
Enkazda 34 kişi olduğunu düşündüklerini, 1 kişi dışında 34 rakamını tespit ettiklerini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Volkan Balta, camcı olan kardeşimizin tam o anda orada olduğunu öğrendik. Aynı zamanda aşağıdaki dükkanda da 1 veya 2 kişinin olabileceği konusunda bir değerlendirme vardı. Nihayetinde bugün itibariyle de bu 34 kişinin dışında 1 kişiye daha ulaştık. O da Orta Asya kökenli, kimliği tarafımızca bilinen ama henüz teyit edemediğimiz için sizinle paylaşamayacağımız ülkemizde yaşayan bir misafir. O açıdan 14 kişiyi yaralı olarak arkadaşlarımız çıkardılar. 21 kişiyi maalesef canlı çıkarmak nasip olmadı, bütün gayretlere, bütün çalışmalara rağmen onları kaybettik."
Hayatını yitirenlere rahmet, ailelerine, millete sabır dileyen Soylu, "En son çıkardığımız kişiler de Kanbur ailesinden. Şeyma Kanbur, Zehra Kanbur ve Ali Bilal Kanbur. Göçük altında olduğunu tahmin ettiğimiz 35 kişi vardı ve bu 35 kişiye de böylece ulaşmış olduk. Ancak arama kurtarma çalışmalarımız aynı anlayışla devam edecek. Zemine kadar ineceğiz. Her türlü ihtimale karşı çalışmaların devam etmesi konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık." diye konuştu.
"En alt noktaya inene kadar bir daha bir kişiyle karşılaşmayız umudu içerisindeyiz." ifadelerini kullanan Soylu, tüm arama kayıtlarına ve kayıp ihbarlarına baktıklarını, herhangi bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.
Soylu, "Gelen arayan da yok ama bizim buradaki tedbirimiz ve arama kurtarma çalışmamız sonuna kadar devam edecektir. Allah, milletimizin başına bir daha böyle bir felaket vermesin. Ama bizim de sorumluluklarımız var. Her birimiz bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Kimse buradaki bireysel gücünü, ne olursa olsun eksik hissetmesin. Bir söz bir yanlışı ortadan kaldırabilir. Buna hepimizin ihtiyacı var, hepimiz de muhtacız. Bu dönüşümleri yapmak zorundayız. Bugünün Türkiyesine yakışan bu dönüşümleri gerçekleştirmektir. Bu bizim zorunluluğumuzdur. İnsanlarımızı hakkettiği standarda ulaştırmak temel hedefimiz olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Olayla ilgili soruşturmanın Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından devam ettirildiğini aktaran Soylu, "Burada kim hatalıysa, A'sına B'sine, C'sine bakılmadan gereği yapılacaktır. Hukuki ve idari süreçler olgunlaşınca kamuoyuyla paylaşılacaktır." dedi.
Soylu, şöyle devam etti:
"Bu büyük bir acıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız bu meseleye bakışımızı çok net bir şekilde ifade ettiler. Hakikaten buradan başlanarak atılacak adımlar var. Dünyanın en güzel şehri İstanbul'da ve ülkemizin her tarafında bir daha bunu yaşamak istemiyoruz. Hepimiz acıyı hissettik ama ateş düştüğü yeri yaktığı için ailelere çok daha farklı bir noktaya gittiler. Bunun ötesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız özellikle bu bölgede başka bir uygulama başlattığını ve pazartesinden itibaren de burada oluşturacağı bir ofisle birlikte hem Yeşilyurt hem Yunus Apartmanı gibi apartmanlara benzer apartmanların sağlıklı olup, olmadığının ölçümünü gerçekleştirecek. Vatandaşlarımızın da bu konuda çok önemli talepleri var. Bu apartmandan daha kötü apartmanı olduğun iddia eden vatandaşlarımız var. Onların hiçbirisini yalnız bırakamayız. Kentsel dönüşüm sürecinin gerçekleşmesi adına burada çok ciddi bir irade ortaya koyuyor hem bakan hem de çalışma arkadaşlarımız."
Soylu, aileleri bilgilendirmek için büyük çaba sarf edildiğini vurgulayarak, "Bizim bıraktığımız andan itibaren kirli bilgi alanı dolduruyor." dedi.
Çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür eden Süleyman Soylu, ailelere büyük minnet duyduğunu, süreci büyük bir vakarla götürdüklerini de sözlerine ekledi.
Bakan Soylu, açıklamanın ardından enkaz alanında çalışanların yanına giderek arama kurtarma ekiplerine teşekkür etti. Ardından Alemdar ailesinin taziye çadırına giden soylu, aileye başsağlığı dileklerinde bulundu.