Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye corona virüs salgınıyla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor" dedi.
Erdoğan, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınına karşı alınan tedbirleri açıkladığı konuşmasında, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile çok ciddi bocalama yaşadığı bu süreçte Türkiye'nin hem hazırlık hem malzeme hem de müdahale konusunda sağlam duruş sergilediğini söyledi.
Türkiye'deki corona virüs hastalarının veya bunlara hastalığı bulaştıranların önemli bir bölümünde Avrupa ve ABD seyahati hikayesi olmasının düşündürücü olduğunu dile getiren Erdoğan, "Batı ülkelerinin sağlık sistemlerinin yeteri kadar kapsayıcı olmaması sebebiyle hastalığın teşhisinde ve vaka sayısı arttıktan sonra da tedavisinde yetersiz kaldıkları çok açıktır" ifadesini kullandı.
"Türkiye en başından itibaren elindeki veriler çerçevesinde tüm tedbirleri alarak hastalığın ülkemize girişini geciktirmiştir" diyen Erdoğan, hastalığın ilk kez görülmesinin ardından da ülke genelinde vaka tespiti ve tedavisinin oldukça başarılı şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
"TÜRKİYE SALGINA VE ONUNLA BAŞLAYAN KRİZE EN HAZIRLIKLI ÜLKELERDEN BİRİ"
Erdoğan, "Şu an itibarıyla dünyada salgından etkilenenlerin tespit edilebilen sayısı 1 milyon 30 bine, Covid-19 hastalığından ölenlerin sayısı da 55 bine ulaşmıştır. Ülkemiz de toplamda 20 bin 921 hasta, 425 ölüm, 484 taburcu sayısı ile nüfus ve salgın tehdidi bakımından mukayese edilebilecek ülkelerin tamamından daha iyi bir yerdedir" diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Maske, test kiti, temizlik malzemeleri başta olmak üzere, salgınla mücadele için gereken temel araçları kendimizin üretiyor olması, bizi mutlak dışa bağımlılıktan kurtarmıştır. Kapsayıcı genel sağlık sigortamızın, yaygın ve modern hastane ağımızın yetişmiş ve yeterli sayıda sağlık personelimizin önemi, bu süreçte çok daha iyi ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde temel gıda maddelerinin neredeyse tamamında kendi kendimize yeterli olmanın ötesinde, net ihracatçı konumunda bulunmamız da ülkemize büyük avantaj sağlıyor. Dolayısıyla Türkiye bu küresel salgına ve onunla başlayan büyük krize en hazırlıklı ülkelerden biridir. Tek yapmamız gereken, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkarak, salgın tehdidi geçene kadar kurallara harfiyen uymaktır."
Bilim Kurulunun hastalığın dünyadaki ve ülkedeki gelişimini anbean takip ettiğine dikkati çeken Erdoğan, buna göre alınması gereken tedbirlerin Bilim Kurulu tarafından belirlenerek hükümete tavsiye olarak iletildiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı olarak biz de bakanlık ve kurumlarımızla birlikte dünyadaki ve ülkemizdeki tüm gelişmeleri göz önünde bulundurarak kararlarımızı alıyor ve uygulamaya geçiriyoruz. Hep söylediğim gibi özellikle milletimizden beklentimiz her bireyin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır. Genel olarak halkımızın kurallara riayet hususunda hassasiyet gösterdiğini biliyor ve herkese şükranlarımı sunuyorum. Ancak sayıca az da olsa sosyal izolasyon, sosyal mesafe, temizlik gibi temel kurallara uymayanların bulunduğunu da görüyoruz. Bunun için gönüllü olarak uygulanması gereken kuralları aşamalı bir şekilde zorunlu hale dönüştürmemiz gerekebiliyor."
"ARAÇ GİRİŞ ÇIKIŞ YASAĞI 15 GÜN SÜREYLE UYGULANACAK, GEREKİRSE UZATILACAK"
Daha önce şehirler arası toplu taşımayı izne bağladıklarını, kendi arabalarıyla şehirler arası yolculuk yapan vatandaşları da şehir girişlerinde kontrole tabi tuttuklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu gece itibarıyla 30 büyükşehir ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak ilimizi, belirli istisnalar haricinde araç giriş çıkışına kapatıyoruz. Bu şehirlerimize gıda, ilaç ve temizlik malzemesi gibi zorunlu ihtiyaç malzemeleri nakli ile İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen sektörlerin lojistik araçları dışında giriş çıkış yapılamayacaktır. Ülke içinde yük ve izinli yolcu taşımacılığı yapanlar ile uluslararası yük taşımacılığı yapan araçların bu şehirlerden transit geçişleri ise devam edecek. İl Pandemi ve İl Hıfzısıhha Kurulları, kendi şehirlerinin ihtiyaçlarına göre bu tedbirleri daha da genişletebilecektir. 30 büyükşehrimiz ile Zonguldak'ta başlatacağımız araç giriş çıkışı yasağını, ilk etapta 15 gün süreyle uygulayacağız. Gerekirse süreyi daha da uzatacağız."
20 YAŞ ALTINA SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI
Bir başka tedbire işaret eden Erdoğan, "Ülkemizin tamamında daha önce 65 yaş üzerine uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasını 20 yaş altı için de getirmektir. Gece yarısından itibaren 1 Ocak 2000 ve üstü tarihli doğumlular da tıpkı 65 yaş üstü gibi sokağa çıkamayacaktır. Bununla gençlerimizi de çocuklarımızı da ciddi manada kontrol altına, karantina altına almak durumundayız. Yani '65 yaş üstü sıkıntıda da 20 yaş altı sıkıntıda değil' diye elimizde böyle bir garanti yok" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların sadece çalışma ve temel ihtiyaç malzemelerini temin için sokağa çıkmasını, bunun dışında herkesin evinde kalmasını sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.
"İKAZLARA UYMAYANLARA İDARİ VE ADLİ CEZALAR UYGULANACAK"
Dışarıya çıkmak zorunda olan vatandaşlar için de yeni bir uygulama başlattıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yarından itibaren pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır. İnsanların toplu olarak çalışmaya devam ettiği iş yerlerinde de benzer tedbirler alınacaktır. Tüm bunlara ilave olarak, Türkiye genelinde insan hareketliliğini azaltmak için gereken tedbiri almayı sürdüreceğiz. Şehirlerimizin tamamında insan hareketliliğini azaltmak için gereken ilave tedbirler, yarından itibaren İl Pandemi ve İl Hıfzısıhha Kurulları tarafından alınıp uygulanabilecektir. Sokaklar dahil tüm kamuya açık mekanlarda kalabalık oluşturacak şekilde asla bir arada bulunulamayacak, sosyal mesafeye en az 3 adım olarak mutlaka riayet edilecektir. İkazlara uymayarak aksi yönde davranışlar sergilemekte ısrar edenlere gereken idari ve adli cezalar tereddütsüz şekilde uygulanacaktır."
Erdoğan, "Amacımız vatandaşımıza eziyet etmek değil, hem kendi sağlığını hem de onlarla temas edenlerin sağlığını güvence altına almaktır. Ülkemizde hayatı ne zaman normalde döndürebileceğimiz 83 milyon olarak bizlerin elindedir. Kurallara ne kadar iyi riayet edersek, salgının seyrini o derece hızlı kontrol altına alır ve tehdidi tamamen ortadan kaldırabiliriz. Aksi halde bugün üzüntüyle takip ettiğimiz kimi ülkelerin durumuna düşmemiz kaçınılmazdır. Milletime güveniyorum. Attığımız her adımda bu güvenin tezahürlerine şahit olabiliyoruz" dedi.
"KAMPANYAYA 1 MİLYAR 61 MİLYON LİRALIK YARDIM YAPILDI"
Kampanyaya 304 bin kişi ve kuruluş, 1 milyar 61 milyon liralık yardım yaptı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milletle nice badireleri atlattıklarını dile getirerek, "Aldığımız tedbirlerden etkilenen kesimlere destek olmak için başlattığımız yardım kampanyamıza gösterdiği sahiplenmeyle adeta yeni bir destan yazmıştır. Kampanyanın 3. gününde SMS hariç, yaklaşık 304 bin kişi ve kuruluşumuz 1 milyar 61 milyon liralık yardım yaparak, kardeşliğimizin gücünü göstermiştir" diye konuştu.
Kampanyaya katılan vatandaşlara ve kurumlara şükranlarını sunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her ne kadar CHP Genel Başkanı başta olmak üzere kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da görüldüğü gibi milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir. Halbuki bizim tarihimizde çok sayıda bu tür ve hatta daha ötesi dayanışma örnekleri vardır. Mesela Kurtuluş Savaşı başlarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tekalif-i Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayımlamıştır. Bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye giysiden yiyecek içeceğe, makineden binek hayvanlarına kadar savaşta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiştir. Milletimiz bu dayanışma çağrısına mecburiyetin ötesinde bir gönüllülükle iştirak ederek, kendisinin ve evlatlarının geleceği için varını yoğunu devletine vermekten çekinmemiştir. Kendi tarihlerini bilmeyenler, bugün devletimizin yürüttüğü yardım kampanyasını dahi sabote etmeye çalışarak milletten ne kadar uzak olduklarını bir kez daha göstermişlerdir."
"OKMEYDANI, PROF. DR. CEMİL TAŞÇIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ OLARAK ANILACAK"
Erdoğan, salgınla mücadele sürecinde en büyük yükü omuzlayan sağlık çalışanlarına da ayrıca teşekkür ederek, milletin doktorundan hemşiresine, teknisyeninden temizlik görevlisine kadar tüm sağlık çalışanlarının gösterdiği fedakarlığı asla unutmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Geçtiğimiz günlerde Covid-19 hastalığından kaybettiğimiz Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Hocamızın adını Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanemize vereceğimizi, yani bundan böyle bu hastane artık Hocamızın adıyla bir şehir hastanesi olarak, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi olarak anılacaktır. Cemil Hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Allah taksiratını hasenata tebdil etsin. Eşine ve tüm ailesine sabırlar diliyorum. Bu salgında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarıma da Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ülkemizin önündeki aydınlık günlerin yakın olduğu inancımı yineleyerek, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum."