Konusunda uzman 2 bin bilim adamının 10 yıldır sürdürdüğü araştımaya göre, büyük balık türlerinin büyük bir çoğunluğu yok oldu, kalanlar da tehlike altında.
Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan balık tüketim rakamlarının gerçeği çok yansıtmadığı, toplam tüketimin bunu aştığı belirtildi. Bilimcilere göre önlem alınmazsa "bir süre sonra deniz ürünü olarak sadece deniz anası ve alg (yosun) yiyeceğiz”.
Rapora göre mezgit, ton, morina gibi aşırı tüketilen balıkların nesli 40 yıl içinde tükenebilir. Araştırmaya katılan bilimcilerden Kanada British Columbia Üniversitesi profesörü Daniel Pauly’ye göre, köpekbalığı nüfusu olması gerekenden yüzde 5 daha düşük, balinalar tamamen yok olmak üzere.
Tüm deniz canlıları için gıda kaynağı sağlayan fitoplanktonların miktarı, ihtiyaç duyulan balık miktarını beslemek için gerekenden yüzde 35 daha az. Balık tüketimi, 1800’lü yıllardan bu yana yaklaşık 15 kat arttı.
Konu ile ilgili olarak Vatan gazetesine konuşan, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Profesörü Sedat Vahdet Yerli, kontrolsüz balık tüketiminin her zaman risk yaratacağını, balıkların azalmasının sebebinin insanlar olduğunu belirtti.
Balık üretiminin sürdürülebilir programlar çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini belirten Yerli'ye göre “Her doğal ortamın canlılık miktarı ile üretebileceği balık miktarı bellidir. Kendi halindeki balık popülasyonlarında avlanma amaçlı alanlar oluşturulursa riskler doğar."
Canlıların bir sonraki kuşağı oluşturması zaman alıyor. Avcılık kurallarını koyar ve uygun boyda av yaparsanız nesil kendini toparlar. Balık soyunun büyük oranda tükeneceği tahmini pek şaşırtıcı değil. Balıklarımızı korumak hepimizin görevi.”
Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan balık tüketim rakamlarının gerçeği çok yansıtmadığı, toplam tüketimin bunu aştığı belirtildi. Bilimcilere göre önlem alınmazsa "bir süre sonra deniz ürünü olarak sadece deniz anası ve alg (yosun) yiyeceğiz”.
Rapora göre mezgit, ton, morina gibi aşırı tüketilen balıkların nesli 40 yıl içinde tükenebilir. Araştırmaya katılan bilimcilerden Kanada British Columbia Üniversitesi profesörü Daniel Pauly’ye göre, köpekbalığı nüfusu olması gerekenden yüzde 5 daha düşük, balinalar tamamen yok olmak üzere.
Tüm deniz canlıları için gıda kaynağı sağlayan fitoplanktonların miktarı, ihtiyaç duyulan balık miktarını beslemek için gerekenden yüzde 35 daha az. Balık tüketimi, 1800’lü yıllardan bu yana yaklaşık 15 kat arttı.
Konu ile ilgili olarak Vatan gazetesine konuşan, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Profesörü Sedat Vahdet Yerli, kontrolsüz balık tüketiminin her zaman risk yaratacağını, balıkların azalmasının sebebinin insanlar olduğunu belirtti.
Balık üretiminin sürdürülebilir programlar çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini belirten Yerli'ye göre “Her doğal ortamın canlılık miktarı ile üretebileceği balık miktarı bellidir. Kendi halindeki balık popülasyonlarında avlanma amaçlı alanlar oluşturulursa riskler doğar."
Canlıların bir sonraki kuşağı oluşturması zaman alıyor. Avcılık kurallarını koyar ve uygun boyda av yaparsanız nesil kendini toparlar. Balık soyunun büyük oranda tükeneceği tahmini pek şaşırtıcı değil. Balıklarımızı korumak hepimizin görevi.”