Uzm. Dr. Fikret Hacıosman
İstanbul Bahçelievler'deki özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Dr. Fikret Hacıosman'ı silahla vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan S.T. hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 18 yaşındaki lise öğrencisi sanık S.T'nin, Bahçelievler'de özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Fikret Hacıosman'a 2018'de 4 kere muayene olarak, psikiyatri desteği aldığı belirtildi.
Sanık S.T.'nin muayene bilgileri olarak takıntı, ellerinde titreme, içe kapanıklık, öfke, sese tahammülsüzlük, asosyal stres, gerginlik, evden çıkamama, vesvese, saçma sapan düşünceler, okula gitmek istememe, uykusuzluk ve hırçınlık şikayetlerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın obsesif kompulsif bozukluk ve psikotik belirtili ağır depresif nöbet tanısıyla tedavisinin yapıldığı kaydedildi.
İddianamede, olay tarihi 2 Ekim 2018'de sanığın önce okuluna gittiği, 3'üncü derste okuldan çıkarak ağabeyini aradığı, "Bir doktor var ona gitmek istiyorum" dediği anlatılarak, "Sanığın ağabeyi ve babasının kendisini ikna edip okula döndürmeye çalışsalar da, sanık okula dönmemiştir. Sanığın doktorun tedavisinin kendisine iyi gelmediği, iyileştirmediği, ayrıca psikolojisinin daha da bozulduğu, rahatsızlığının nüksettiği ve ilaçların faydasını görmediği gibi kendisinde kanaat oluşturarak, buna ikna olup maktul doktoru öldürmeye karar verdiği anlaşılmıştır" denildi.
''VAZGEÇMEMEK İÇİN CEP TELEFONUNU UÇAK MODUNA ALMIŞ''
Sanığın olay günü okuldan çıkarak ikametine gittiği, emekli polis memuru olan babasına ait ruhsatlı silahı yatağın altındaki çantadan alarak mermiyi ağzına verip atışa hazır hale getirdiği ifade edilen iddianamede, tabancayı beline takan sanığın, bu eyleminden yakınlarının ya da bir başkasının arayarak vazgeçirmesi endişesiyle cep telefonunu uçak moduna alarak iletişimi de engellediği anlatıldı.
Taksiyle hastaneye giden sanığın, x-ray cihazı ve güvenlik görevlisinin olmadığını bildiği arka kapıdan binaya girdiği belirtilen iddianamede, S.T.'nin doğrudan doktor Fikret Hacıosman'ın odasına gittiği ancak asistanının öğle yemeğinde olduğunu söylemesi üzerine doktoru kapının önünde beklediği vurgulandı.
Bir süre sonra odasına gelen Fikret Hacıosman'ın sanığı çağırdığı dile getirilen iddianamede, şöyle devam edildi:
"Doktorun asistanıyla birlikte odaya giren sanığın maktule 'Ben biraz oda içerisinde dolaşayım' dediği, maktulün de buna ses çıkarmadığı, maktulün koltuğuna oturup cep telefonuyla ilgilendiği, bu sırada sanığın belinden çıkardığı silahla bir el ateş ederek maktulü kafasından vurduğu, akabinde olay yerinden silahla birlikte Esenler'deki teyzesinin evine kaçtığı, burada silahla birlikte yakalandığı ve suçunu ikrar ettiği anlaşılmıştır."
İddianamede, tutuklu sanık S.T.'nin "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Sanık hakkındaki yargılama, iddianamenin kabulüne karar veren Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 18 yaşındaki lise öğrencisi sanık S.T'nin, Bahçelievler'de özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Fikret Hacıosman'a 2018'de 4 kere muayene olarak, psikiyatri desteği aldığı belirtildi.
Sanık S.T.'nin muayene bilgileri olarak takıntı, ellerinde titreme, içe kapanıklık, öfke, sese tahammülsüzlük, asosyal stres, gerginlik, evden çıkamama, vesvese, saçma sapan düşünceler, okula gitmek istememe, uykusuzluk ve hırçınlık şikayetlerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın obsesif kompulsif bozukluk ve psikotik belirtili ağır depresif nöbet tanısıyla tedavisinin yapıldığı kaydedildi.
İddianamede, olay tarihi 2 Ekim 2018'de sanığın önce okuluna gittiği, 3'üncü derste okuldan çıkarak ağabeyini aradığı, "Bir doktor var ona gitmek istiyorum" dediği anlatılarak, "Sanığın ağabeyi ve babasının kendisini ikna edip okula döndürmeye çalışsalar da, sanık okula dönmemiştir. Sanığın doktorun tedavisinin kendisine iyi gelmediği, iyileştirmediği, ayrıca psikolojisinin daha da bozulduğu, rahatsızlığının nüksettiği ve ilaçların faydasını görmediği gibi kendisinde kanaat oluşturarak, buna ikna olup maktul doktoru öldürmeye karar verdiği anlaşılmıştır" denildi.
''VAZGEÇMEMEK İÇİN CEP TELEFONUNU UÇAK MODUNA ALMIŞ''
Sanığın olay günü okuldan çıkarak ikametine gittiği, emekli polis memuru olan babasına ait ruhsatlı silahı yatağın altındaki çantadan alarak mermiyi ağzına verip atışa hazır hale getirdiği ifade edilen iddianamede, tabancayı beline takan sanığın, bu eyleminden yakınlarının ya da bir başkasının arayarak vazgeçirmesi endişesiyle cep telefonunu uçak moduna alarak iletişimi de engellediği anlatıldı.
Taksiyle hastaneye giden sanığın, x-ray cihazı ve güvenlik görevlisinin olmadığını bildiği arka kapıdan binaya girdiği belirtilen iddianamede, S.T.'nin doğrudan doktor Fikret Hacıosman'ın odasına gittiği ancak asistanının öğle yemeğinde olduğunu söylemesi üzerine doktoru kapının önünde beklediği vurgulandı.
Bir süre sonra odasına gelen Fikret Hacıosman'ın sanığı çağırdığı dile getirilen iddianamede, şöyle devam edildi:
"Doktorun asistanıyla birlikte odaya giren sanığın maktule 'Ben biraz oda içerisinde dolaşayım' dediği, maktulün de buna ses çıkarmadığı, maktulün koltuğuna oturup cep telefonuyla ilgilendiği, bu sırada sanığın belinden çıkardığı silahla bir el ateş ederek maktulü kafasından vurduğu, akabinde olay yerinden silahla birlikte Esenler'deki teyzesinin evine kaçtığı, burada silahla birlikte yakalandığı ve suçunu ikrar ettiği anlaşılmıştır."
İddianamede, tutuklu sanık S.T.'nin "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Sanık hakkındaki yargılama, iddianamenin kabulüne karar veren Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.