İkinci “Ergenekon” davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe veren Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin avukatları, müvekkillerinin cep telefonuna gözaltına alındıktan sonra Hizb-ut Tahrir üyesi Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait 139 telefon yüklendiğini hatırlattılar.
Dilekçede, 20 Eylül 2008 de tutuklanan Teğmen Çelebi'yle ilgili soruşturmada emniyet personeline olan güvenin sarsıldığı belirtildi.
Avukatları, telefona yükleme yapıldığını belgeleyen bilirkişi raporuyla Mehmet Ali Çelebi hakkındaki delillerin hukukiliğini yitirdiğini savundular.
Dilekçede, bu olayın anlaşılmasından sonra kamuoyunda büyük tartışmalar yaşandığı, emniyet müdürlüğünün çözüm tutanağındaki bilgilerin ''sehven'' karışmış olabileceğini kabul ettiği ve mahkemeye ulaşan 15 Aralık 2010 tarihli bilirkişi raporuna göre telefon numaralarının Çelebi'nin telefonunda kayıtlı olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
''Sayın mahkemenizce müvekkilin tutukluluğuna ilişkin yeniden değerlendirme yapılması gereği doğmuştur. Emniyet Müdürlüğü personeline güven sarsılmıştır'' denilen dilekçede, tutuklu kaldığı süre 29 ayı bulan Çelebi'nin tahliye edilmesi istendi.
ÜYE HAKİME REDDİHAKİM TALEBİ
Bu arada, ''Poyrazköy'de bulunan mühimmat'' davasının tutuklu sanıklarından emekli binbaşı Levent Bektaş'ın da avukatlığını yapan Serkan Günel tarafından davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, mahkeme heyetinin üye hakimi Mehmet Ali Karababa'nın duruşmalarda yönlendirici sorular sorduğu, konuların üzerindeki sis perdesinin kaldırılmasını engellediği ve duruşmada sanıklara ısrarlı müdahalelerde bulunduğu iddia edildi.
Dilekçede, diğer üye hakimlerin aksine emniyet müdürlüğünce kendisine özel imkanlar tanındığı savunulan Karababa hakkında, duruşmalarda tanıklara yönlendirici sorular yönelttiği, sanıklara ve avukatlarına çıkıştığı ve gazetelere yansıdığı şekliyle tarafsız hareket etmediği izlenimi uyandırdığı dikkate alınarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 24/1. maddesi uyarınca reddihakim kararı verilmesi talep edildi.
Dilekçede, 20 Eylül 2008 de tutuklanan Teğmen Çelebi'yle ilgili soruşturmada emniyet personeline olan güvenin sarsıldığı belirtildi.
Avukatları, telefona yükleme yapıldığını belgeleyen bilirkişi raporuyla Mehmet Ali Çelebi hakkındaki delillerin hukukiliğini yitirdiğini savundular.
Dilekçede, bu olayın anlaşılmasından sonra kamuoyunda büyük tartışmalar yaşandığı, emniyet müdürlüğünün çözüm tutanağındaki bilgilerin ''sehven'' karışmış olabileceğini kabul ettiği ve mahkemeye ulaşan 15 Aralık 2010 tarihli bilirkişi raporuna göre telefon numaralarının Çelebi'nin telefonunda kayıtlı olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
''Sayın mahkemenizce müvekkilin tutukluluğuna ilişkin yeniden değerlendirme yapılması gereği doğmuştur. Emniyet Müdürlüğü personeline güven sarsılmıştır'' denilen dilekçede, tutuklu kaldığı süre 29 ayı bulan Çelebi'nin tahliye edilmesi istendi.
ÜYE HAKİME REDDİHAKİM TALEBİ
Bu arada, ''Poyrazköy'de bulunan mühimmat'' davasının tutuklu sanıklarından emekli binbaşı Levent Bektaş'ın da avukatlığını yapan Serkan Günel tarafından davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, mahkeme heyetinin üye hakimi Mehmet Ali Karababa'nın duruşmalarda yönlendirici sorular sorduğu, konuların üzerindeki sis perdesinin kaldırılmasını engellediği ve duruşmada sanıklara ısrarlı müdahalelerde bulunduğu iddia edildi.
Dilekçede, diğer üye hakimlerin aksine emniyet müdürlüğünce kendisine özel imkanlar tanındığı savunulan Karababa hakkında, duruşmalarda tanıklara yönlendirici sorular yönelttiği, sanıklara ve avukatlarına çıkıştığı ve gazetelere yansıdığı şekliyle tarafsız hareket etmediği izlenimi uyandırdığı dikkate alınarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 24/1. maddesi uyarınca reddihakim kararı verilmesi talep edildi.